Translation of "أدرك" in Turkish

0.003 sec.

Examples of using "أدرك" in a sentence and their turkish translations:

جعلني أدرك

aslında gerçekliğin

بدأت أدرك أن اللقاءات ليست كافية.

bu etkinliklerin yeterli olmadığının farkına varıyorum.

حتى أدرك المذيعون ما كان بوبا.

Spikerler Bubba'nın ne yaptığını anlayana kadar.

وأنا أدرك أن البعض منكم قد يكون يفكر :

Bazılarınız şöyle düşünüyor olabilir:

وفي خلال السنة الأولى بدأت أدرك عدة أشياء

Bu ilk yılda birkaç şey fark ettim.

الآن أنا أدرك أن التنوع أكبر من العرق،

Artık şunun farkındayım; çeşitlilik, ırktan daha üstün

لكن ألبرت أينشتاين أدرك أن هذا لم يكن صحيحًا

Fakat Albert Einstein bunun doğru olmadığını fark etti

أدرك توم بأنه لا يستطيع الدراسة إن كان التلفاز يعمل.

Tom televizyon açıkken çalışamayacağını anladı.

وفي النهاية، أدرك الجميع أنني لم أكن ثملاً، أو متعاطياً للمخدرات

ve eni sonu herkes sarhoş ya da madde etkisi altında olmadığımı,

وتجربة أنماط مختلفة ، أدرك لاعبو الغولف أن الدمامل تعمل بشكل أفضل.

Ve farklı desenleri denemekle birlikte golfçüler, gamzelerin en iyi şekilde çalıştığını fark etti.

أدرك فلاد أن جيوش محمد يقاتلون في الأناضول ، واستعد لمهاجمة الأراضي العثمانية

Mehmed'in ordularının Anadolu'da savaş halinde olduğunu farkeden Vlad Osmanlı topraklarına yağmaya soyunur