Examples of using "جعلني" in a sentence and their turkish translations:
aslında gerçekliğin
bu durum beni düşündürdü,
Yani bu beni meraklandırdı:
Babam bana arabayı yıkattırdı.
tüm kişisel değerlerimi
bu beni daha da meraklandırdı, onları daha fazla anlamak istedim.
Tom bir şey söylememem için bana yemin ettirdi.
Peki bu sefer değişen şey neydi?
Babam bana arabayı yıkattı.
ve hemen sayıları gittikçe artan dinleyicilere şarkı söyletmeye başladı
bu filmde her şey güzel giderken sonunda ağlatmıştı ama
Vazgeçmiştim, kıyıya dönüyordum. Bir şey, biraz sola dönmeme sebep oldu.