Translation of "Yurtdışına" in Spanish

0.004 sec.

Examples of using "Yurtdışına" in a sentence and their spanish translations:

Yurtdışına gitmeyi düşünüyorum.

Estoy pensando en ir al extranjero.

O, yurtdışına gitti.

Ella se ha ido al extranjero.

O yurtdışına gitti.

Se fue al extranjero.

Yurtdışına gitmeyi planlıyor musunuz?

- ¿Tienes previsto ir al extranjero?
- ¿Tienes pensado ir al extranjero?

Mary'nin yurtdışına gittiğini biliyorum.

Sé que Mary se fue al extranjero.

Ben yurtdışına gitmek istiyorum.

Quiero ir al extranjero.

O, yurtdışına gitmekten vazgeçti.

Él ha renunciado a viajar al extranjero.

Yurtdışına gitmeyi düşünüyor musunuz?

¿Tienes previsto ir al extranjero?

Gelecek yıl yurtdışına gideceğim.

El próximo año iré al extranjero.

Babam bazen yurtdışına gider.

Mi padre a veces sale al extranjero.

Gençken yurtdışına gitmeni tavsiye ederim.

Te aconsejo que vayas al extranjero mientras eres joven.

Eğer genç olsaydım,yurtdışına giderdim.

Si fuera joven iría al extranjero.

Ben genç olsam, yurtdışına giderim.

Si fuera joven iría al extranjero.

Ken yurtdışına gitmeye karar verdi.

Ken decidió ir al extranjero.

Yeterli param olsa, ben yurtdışına gidebilirim.

Si yo tuviera dinero suficiente, podría ir al extranjero.

O, iki yıl önce yurtdışına gitti.

Se fue al extranjero hace dos años.

Tom neredeyse her yıl yurtdışına gider.

Tom viaja al extranjero casi cada año.

O, gelecek yıl yurtdışına seyahat edecek.

Él viajará al extranjero el próximo año.

O, hava yoluyla yurtdışına seyahat etmekten hoşlanıyor.

Le gusta viajar al extranjero en avión.

O günlerde çok az sayıda kişi yurtdışına seyahat edebiliyordu.

En aquellos días, poca gente podía viajar al extranjero.

- Yurtdışına ne kadar sıklıkla gidersiniz?
- Ne sıklıkta yurt dışına gidersin?

¿Con qué frecuencia vas al extranjero?

Öğrenim yapmak için yurtdışına giden öğrenci sayısı her yıl artmaktadır.

El número de estudiantes que van a estudiar al extranjero aumenta cada año.

- O tek başına yurt dışına gitti.
- Tek başına yurtdışına çıktı.

Se ha ido solo al extranjero.

Her ne zaman yurtdışına gitsem saat farkı ve ishalden rahatsız olurum.

Siempre que salgo al extranjero, sufro de jet lag y diarrea.

- Ken yurtdışına gitmeye karar verdi.
- Ken yurt dışına gitmeye karar verdi.

Ken decidió ir al extranjero.

- O, yurt dışına gitmeye karar verdi.
- O, yurtdışına gitmeye karar verdi.

Decidió irse al extranjero.