Translation of "Yerim" in Spanish

0.017 sec.

Examples of using "Yerim" in a sentence and their spanish translations:

- Yavaşça yerim.
- Ben yavaş yerim.

Como lentamente.

Ekmek yerim.

Como pan.

Peynir yerim.

Yo como queso.

Et yerim.

Yo como carne.

- Yiyorum.
- Yerim.

Como.

Çok yerim.

Como mucho.

- Yemek yiyeceğim.
- Yemek yerim.
- Yerim.
- Yiyeceğim.

Yo como.

Benim gizli yerim.

Mi escondite,

Benim yerim burasıdır.

Mi lugar está aquí.

Ben çikolata yerim.

Como chocolate.

Burası benim yerim.

Este es mi lugar.

Ben meyve yerim.

Como fruta.

Genellikle çok yerim.

Suelo comer mucho.

Ben armut yerim.

Como peras.

Gidecek yerim yok.

No tengo adónde ir.

Her yerim ağrıyor.

Me duele todo el cuerpo.

Japon yemekleri yerim.

Como comida japonesa.

Çok hindi yerim.

Como mucho pavo.

- Benim uyumak için yerim var.
- Yatacak yerim var.

Tengo un sitio para dormir.

Aslına benim favori yerim.

En realidad, es mi lugar favorito.

Ben ellerimle yemek yerim.

Como con las manos.

Benim her yerim ağrıyor.

Me duele todo.

Her hafta balık yerim.

Como pescado todas las semanas.

Ben evde yemek yerim.

Yo como en casa.

Kalacak hiçbir yerim yok.

- No tengo dónde quedarme.
- No tengo ningún lugar donde quedarme.

Her zaman sağlıklı yerim.

Siempre como de forma saludable.

Gidecek hiçbir yerim yok.

No tengo adónde ir.

Her akşam orada yerim.

Como ahí todas las noches.

Saklanacak hiçbir yerim yoktu.

- No tenía dónde esconderme.
- No tenía dónde ocultarme.

Ben yaşamak için yerim.

Como para vivir.

Ben genellikle dışarıda yerim.

Comúnmente como afuera.

Ben yağsız ekmek yerim.

- Yo como pan sin aceite.
- Como pan sin aceite.

Ben tuzsuz ekmek yerim.

Yo tomo pan sin sal.

- Her gün burada yemek yerim.
- Ben her gün burada yerim.

Yo como aquí todos los días.

Haftada üç kez et yerim.

Como carne tres veces a la semana.

Sık sık tavuk eti yerim.

Como pollo con frecuencia.

Ben yalnızca taze sebzeleri yerim.

Yo solo como verduras frescas.

İşten sonra akşam yemeği yerim.

Ceno después de trabajar.

Gidecek başka bir yerim yoktu.

- No tenía ningún otro sitio al que ir.
- No tenía ningún otro lugar adonde ir.

Gidecek başka bir yerim yok.

No tengo otro sitio adonde ir.

Sadece kendi yetiştirdiğim sebzeleri yerim.

Solo como vegetales que cultivo yo mismo.

- Peynir yerim.
- Ben peynir yiyorum.

- Yo como queso.
- Estoy comiendo queso.

Ben her zaman dışarıda yerim.

Siempre como afuera.

Pirinç pilavını genellikle çubuklarla yerim.

Comúnmente como arroz con palillos.

Ben öğle yemeğini öğleyin yerim.

Almuerzo a las 12 del mediodía.

Tatlı olarak, genelde meyve yerim.

Para el postre, por lo general como fruta.

- Bunalımlı olduğum zaman her zaman abur cubur yerim.
- Depresyondayken sürekli abur cubur yerim.

Siempre como comida basura cuando estoy deprimido.

Benim gidecek bir yerim hep olacak

habrá un lugar para ir

Ateşim var ve her yerim ağrıyor.

Tengo fiebre y me duele todo el cuerpo.

Hiç olmazsa yatacak bir yerim var.

Al menos tengo un lugar donde dormir.

Öğleyin arkadaşlarımla birlikte öğle yemeği yerim.

Almuerzo al mediodía con mis amigos.

Genellikle ailemle birlikte evde yemek yerim.

Suelo comer en casa con mi familia.

Genellikle akşam yedide akşam yemeği yerim.

Habitualmente ceno a las siete.

Yalnızca aç olduğum zaman yemek yerim.

Solo como cuando tengo hambre.

Bulduğum her fırsatta Thai yemeği yerim.

Yo como comida Thai cada vez que tengo la oportunidad.

Ben sık sık burada yemek yerim.

Como aquí con frecuencia.

Genellikle akşam yemeğinden sonra tatlı yerim.

Suelo tomar postre después de cenar.

- Ben meyve yerim.
- Ben meyve yiyorum.

Como fruta.

Geceyi geçirmek için hiçbir yerim yok.

No tengo dónde pasar la noche.

Her gün kahvaltıda haşlama yumurta yerim.

Cada día me como un huevo cocido de desayuno.

Genellikle günde bir kez et yerim.

Generalmente como carne una vez al día.

Ben öğle yemeğini genellikle orada yerim.

Almuerzo ahí normalmente.

Yemek için yaşamam ama yaşamak için yerim.

Yo no vivo para comer, sino que como para vivir.

Bu kutuları depolamak için yeterli yerim yok.

No tengo suficiente espacio para guardar estas cajas.

Her gün aynı saatte öğle yemeği yerim.

Como todos los días a la misma hora.

Her akşam saat altıda akşam yemeği yerim.

Ceno a las seis todas las tardes.

Uyuyacak bir yerim yok. Kanepenizde sabahlayabilir miyim?

No tengo donde dormir. ¿Puedo quedarme en tu sofá?

Öğle yemeği için her zaman pilav yerim.

Siempre tomo arroz para el almuerzo.

Bu gece uyumak için hiçbir yerim yok.

Esta noche no tengo dónde dormir.

Ben her gün öğleyin öğle yemeği yerim.

Yo almuerzo todos los días al mediodía.

- Ben sadece bizzat öldürdüğüm ve parçaladığım hayvanlardan et yerim.
- Sadece kendi öldürdüğüm ve parçaladığım hayvanların etini yerim.

Sólo como la carne de animales que yo haya matado personalmente.

- Benim her yerim ağrıyor.
- Vücudumun her tarafı ağrıyor.

- Todo el cuerpo me duele.
- Me duele todo.

Ben sadece yaklaşık haftada üç kez et yerim.

Solo como carne unas tres veces a la semana.

Ben hemen hemen her gün Taninna'yla akşam yemeği yerim.

Ceno con Taninna casi todos los días.

Ben her zaman kahvaltı için meyve ve yulaf ezmesi yerim.

Siempre desayuno frutas y avena.