Translation of "Yaratmak" in Spanish

0.056 sec.

Examples of using "Yaratmak" in a sentence and their spanish translations:

Algılama olmadan yaratmak imkansızdır.

No es posible concebir sin percibir.

Benim işim problem yaratmak.

Mi trabajo consiste en crear problemas.

Bu fotoğrafı yaratmak bilincimi açtı.

Hacer esta fotografía despertó mi conciencia.

Yaratmak istediğiniz şey kapsayıcılık ise

Y si la inclusión es lo que se pretende

Ayrıcalığınızı değişiklik yaratmak için kullanın.

Usa ese privilegio para crear un cambio.

Ben kendi dünyamı yaratmak istiyorum.

Quiero crear mi mundo.

Ve farklı bir sonuç yaratmak için

para ignorar ese pensamiento automático,

Kitlesel fon yaratmak zorunda mı kalacağız?

¿nos tocará microfinanciar para salvar a quienes amamos?

yaratmak için tasarlandığı bir ülkede yaşıyoruz.

que crean un estándar diferente, con unos por encima de otros,

Değişim yaratmak bizim için zor değil.

Hacer una diferencia no es algo tan difícil para nosotros.

Psikoloji şunu der: katılım yaratmak için

La psicología dice que para crear compromiso,

Yeni bir web sitesi yaratmak zorundayım.

Tengo que crear un nuevo sitio web.

İnsanoğlu bir şeyler yaratmak için yaratılır.

Los seres humanos fueron creados para crear cosas.

Tom'un niyeti Mary'ye sorun yaratmak değildi.

Tom no quiso causarle ningún problema a Mary.

Ve en eski türden bir güç yaratmak.

y para evocar un poder de la clase más antigua.

Bir şey yaratmak, bir şeye başlamak istiyorsanız,

Estoy hablando sobre si Uds. quieren crear algo,

Kast sistemi yaratmak için, bazılarına farklı standartlar

se diseñan muy a menudo de manera que crean un sistema de castas

Sırtlanlar panik yaratmak için ellerinden geleni yapıyor.

Las hienas hacen lo posible por generar pánico.

Yaratıcı ve yenilikçi olmak, yeniden yaratmak bizim doğamızdadır,

Está en nuestra naturaleza crear de nuevo, ser inventivos e innovar.

Sağlayacak kendimizden daha büyük bir şey yaratmak için

y que nos puede inspirar para crear algo que trascienda lo individual,

Öfke, olumlu değişimler yaratmak konusunda uzun bir tarihe sahip

El enojo tiene una larga historia de transformaciones positivas;

Bir problemi çözmek ve değişim yaratmak için motive oluyoruz.

que nos motivamos a hurgar en un problema y crear un cambio.