Translation of "Değişiklik" in Spanish

0.008 sec.

Examples of using "Değişiklik" in a sentence and their spanish translations:

Değişiklik yapmaya çalışıyordum.

- Intentaba hacer las paces.
- Intentaba disculparme.

Değişiklik yapmak zorundayız.

- Tenemos que hacer el cambio.
- Debemos hacer el cambio.

Kuluçka süresi değişiklik gösteriyor

el tiempo de incubación varía

Şirketinizde değişiklik yapılmasını sağlayın.

ayuda a abogar por el cambio a través de tu compañía.

Değişiklik asla kolay değil.

Cambiar nunca es fácil.

Tom değişiklik tarafından şaşkındı.

Tom estaba desconcertado por el cambio.

Planlarda bir değişiklik oldu.

- Hubo un cambio de planes.
- Ha habido un cambio de planes.

Onlar çok değişiklik yaptı.

Hicieron muchos cambios.

Ama durdurulamaz bir değişiklik tetiklenmemişti.

pero no se había desencadenado ningún cambio imparable.

Yaşamınızda olumlu bir değişiklik istiyorsanız

Si queremos hacer cambios positivos en nuestra vida,

Ayrıcalığınızı değişiklik yaratmak için kullanın.

Usa ese privilegio para crear un cambio.

Değişiklik olsun diye kafanı kullan.

Usa la cabeza por una vez.

Tom bir değişiklik yapmak istedi.

Tom quería hacer un cambio.

Havada ani bir değişiklik vardı.

Hubo un cambio repentino en el tiempo.

Bu, değişiklik yapmak için bir şans

Esta es la oportunidad de hacer un cambio,

Herhangi bir değişiklik fark ettiniz mi?

- ¿Percibiste algún cambio?
- ¿Notaste algún cambio?

Beyninizde yer alan en büyük değişiklik olumsuzdur:

los únicos cambios que ocurrían en el cerebro eran negativos:

Biliyorsunuz ki, bireyler arasında değişiklik bile gösterecek.

Incluso van a variar dentro de cada individuo.

Bizim kültürümüzde çok da fazla değişiklik olmadı

No hubo muchos cambios en nuestra cultura.

Bilim hayatımızda yaklaşık olarak birçok değişiklik getirmiştir.

La ciencia ha traído muchos cambios a nuestras vidas.

Bilimdeki ilerleme hayatımızda büyük bir değişiklik yarattı.

Los progresos de la ciencia han aportado grandes cambios a nuestras vidas.

İyi bir değişiklik asla çok geç gelemez.

Un buen cambio es siempre oportuno.

Bu değişiklik, senin planını daha ilginç yapacak.

Este cambio hará que tu plan sea más interesante.

Ve opiyat bağımlılığına yaklaşımımızda değişiklik yapmaya kararlı olmalıyız.

que estén comprometidos para cambiar la manera de tratar la adicción.

Bu, köklü değişiklik yapacak ilerlemeler inşa etmek için

Esta es nuestra oportunidad de construir el tipo de progreso

Herhangi bir değişiklik yapmam gerekip gerekmediğini bana bildir.

- Hazme saber si necesito hacer cambios.
- Avíseme si necesito hacer algún cambio.
- Hazme saber si tengo que hacer algún cambio.

Bu büyük bir değişiklik. Diğer aileler için de öyle.

Es otro cambio... Y como yo, el resto de todas las familias.

İlk başta Ebro'da ki yenilgi ufak bir değişiklik yaratmış gibi gözükse de

Al principio, la derrota en el Ebro parece haber cambiado muy poco.