Translation of "Yağdığı" in Spanish

0.003 sec.

Examples of using "Yağdığı" in a sentence and their spanish translations:

Yağmur yağdığı için evde kaldık.

Como estaba lloviendo, nos quedamos en casa.

Yağmur yağdığı için pikniğe gitmedik.

Como llovió, no fuimos de picnic.

Yağmur yağdığı için evde kaldım.

Me quedé en casa porque estaba lloviendo.

Yağmur yağdığı için dışarı çıkamadım.

No pude salir porque llovía.

Yağmur yağdığı için tenis oynayamadık.

No pudimos jugar al tenis porque estaba lloviendo.

Yağmur yağdığı için Catherine içerde kaldı.

Catalina se quedó bajo techo porque estaba lloviendo.

Yağmur yağdığı için bir taksiye bindim.

- Tomé un taxi porque estaba lloviendo.
- Cogí un taxi porque estaba lloviendo.

Yağmur yağdığı için evde kalsan iyi olur.

Ya que está lloviendo, mejor quédate en casa.

Yağmur yağdığı zaman hariç her gün yürürüm.

- Paseo todos los días, excepto cuando llueve.
- Doy un paseo todos los días, excepto cuando llueve.

Yağmur yağdığı zamanlar dışında her gün yürüyüşe çıkıyorum.

Paseo todos los días, excepto cuando llueve.

Yağmur yağdığı için, Nancy dışarı çıkmaya tereddüt etti.

Desde que está lloviendo, Nancy ha dudado en salir.

Tom ve Mary yağmur yağdığı için pikniğe gidemediler.

Tom y Mary no pudieron ir de picnic porque estaba lloviendo.

Yağmur yağdığı için çok az sayıda kişi deniz kenarındaydı.

Había pocos en la playa porque llovió.

- Bir taksi çağırdım çünkü yağmur yağıyordu.
- Yağmur yağdığı için taksiye bindim.

Cogí un taxi porque llovía.