Translation of "Pikniğe" in Spanish

0.004 sec.

Examples of using "Pikniğe" in a sentence and their spanish translations:

- Pikniğe gidelim.
- Pikniğe gitsek ya.

- Vamos de picnic.
- ¡Vámonos al picnic!

Yarın pikniğe gidiyorum.

Mañana iré de picnic.

O, pikniğe gitti.

Se fue de picnic.

Yarın pikniğe gideceğiz.

Iremos de picnic mañana.

Yarın pikniğe gideceğim.

Mañana me voy de picnic.

Beraber pikniğe gittik.

Fuimos juntos de picnic.

Yağmura rağmen pikniğe gittik.

Fuimos de picnic a pesar de la lluvia.

Pikniğe gitme planından vazgeçtik.

Abandonamos el plan de irnos de picnic.

- Yarın yağmur yağarsa pikniğe gitmeyeceğim.
- Yarın yağmur yağarsa, ben pikniğe gitmeyeceğim.

Si llueve mañana no iré al picnic.

Yağmur yağdığı için pikniğe gitmedik.

Como llovió, no fuimos de picnic.

Yarın yağmur yağarsa pikniğe gitmeyeceğim.

Si llueve mañana no iré al picnic.

Hava güzel olursa, pikniğe gidelim.

Si el clima lo permite, vamos a hacer un picnic.

Onunla bir pikniğe gitmek istiyorum.

Me gustaría ir de picnic con ella.

Tom'la bir pikniğe gitmek istemiyorum.

No quiero ir de picnic con Tom.

Mary neden onunla pikniğe gidiyor?

¿Por qué va Mary con él al picnic?

Yarın hava güneşli olursa, pikniğe gideriz.

Si mañana hace sol iremos de picnic.

Yarın hava iyi olursa, pikniğe gideriz.

- Si mañana hace buen tiempo iremos de picnic.
- Si mañana hace buen tiempo, haremos un picnic.

Yarın hava iyi olursa pikniğe gideriz.

Si mañana hace buen tiempo, iremos de picnic.

Onlar sık sık bisikletle pikniğe giderler.

A menudo se van de picnic en bicicleta.

Sınıfımız gelecek hafta bir pikniğe gidecek.

Nuestra clase hará un picnic la semana que viene.

Yarın yağmur yağarsa, ben pikniğe gitmeyeceğim.

Si llueve mañana no iré al picnic.

Birlikte pikniğe gittiğimiz zamanı hâlâ hatırlayabiliyorum.

Aún puedo recordar la vez que fuimos juntos de picnic.

Tom Mary ile yarın pikniğe gidiyor.

Mañana Tom se irá de picnic con Mary.

Benimle birlikte pikniğe gitmek istiyor musunuz?

¿Vienes conmigo de picnic?

Hava güzel olursa, yarın pikniğe gideceğiz.

Si mañana hace bueno, nos iremos de pícnic.

Tom ve arkadaşlarının üçü pikniğe gitti.

Tom y tres de sus amigos se fueron de picnic.

Yarın erken kalkmak zorundayız-biz pikniğe gidiyoruz.

Tenemos que levantarnos temprano mañana. Nos vamos de picnic.

Güzel bir gündü bu yüzden pikniğe gittim.

Era un hermoso día, así que me fui de picnic.

Eğer yarın güzel bir gün olursa pikniğe gideriz.

Si hace un buen día mañana, iremos de picnic.

Tom da pikniğe gitmek istiyor, onu davet etmeliyiz.

Tom también quiere ir de picnic, deberíamos invitarle.

Tom ve Mary yağmur yağdığı için pikniğe gidemediler.

Tom y Mary no pudieron ir de picnic porque estaba lloviendo.

Tom, Mary'nin niçin Tom'la birlikte pikniğe gitmemeye karar verdiğini biliyor.

Tom sabe por qué Mary decidió no ir al picnic con él.