Translation of "Sabırsızlıkla" in Spanish

0.048 sec.

Examples of using "Sabırsızlıkla" in a sentence and their spanish translations:

Onu sabırsızlıkla bekliyorum.

- Lo espero con ganas.
- Espero hacerlo.

Bunu sabırsızlıkla bekliyorum.

Lo espero con ganas.

Cevabınızı sabırsızlıkla bekliyorum.

- Espero con ganas su respuesta.
- Quedo a la espera de su respuesta.

Ondan sabırsızlıkla haber bekliyorum.

Espero con ganas a oír de ella.

Olumlu yanıtını sabırsızlıkla bekliyorum.

Espero con ganas a recibir su respuesta favorable.

Yaz tatilini sabırsızlıkla bekliyorum.

Estoy ansioso por las vacaciones de verano.

Onun hediyesini sabırsızlıkla bekliyorum.

Espero con ganas su regalo.

Tom'u görmeyi sabırsızlıkla bekliyorum.

Estoy ansioso por ver a Tom.

İyi haberi sabırsızlıkla bekliyorum.

Espero con ganas las nuevas noticias.

O akşamki randevuyu sabırsızlıkla bekliyordu.

Él esperaba con ansias la cita de esa noche.

Olumlu cevabını almayı sabırsızlıkla bekliyorum.

Anhelo recibir una contestación favorable por su parte.

Yeni romanını okumayı sabırsızlıkla bekliyorum.

Estoy ansioso por leer tu nueva novela.

Tom'la yine buluşmayı sabırsızlıkla bekliyorum.

Estoy ansioso por ver a Tom.

Filmi onunla izlemeyi sabırsızlıkla bekliyorum.

Espero con ganas a ver la película con ella.

Çok geçmeden seni görmeyi sabırsızlıkla bekliyorum.

Espero con ganas a verte pronto.

Gelecek hafta seni görmeyi sabırsızlıkla bekliyorum.

Espero con ganas a verte la próxima semana.

Bugün bütün gündür sabırsızlıkla seni bekliyorum.

Hoy pasé el día entero en la pieza esperándote ansiosamente.

Seni ve aileni görmeyi sabırsızlıkla bekliyorum.

Espero con ganas a verte a ti y a tu familia.

Babamla birlikte ava gitmeyi sabırsızlıkla bekliyorum.

- Estoy ansioso por ir a cazar con mi padre.
- Estoy deseando irme a cazar con mi padre.

- Onu dört gözle bekliyorum.
- Onu sabırsızlıkla bekliyorum.

Espero con ansia.

Tom bu öğleden sonraki toplantıyı sabırsızlıkla beklemediğini söyledi.

Tom dijo no tener mucha ansia por la reunión de esta tarde.

Sürekli sabırsızlıkla beklediğim bir şeyin olması için çabalarım.

Siempre trato de tener algo a lo que aspirar.

- Tatili sabırsızlıkla bekliyoruz.
- Tatili dört gözle bekliyoruz.
- Tatili iple çekiyoruz.

Esperamos las vacaciones con impaciencia.

- Konsere gitmeyi iple çekiyorum.
- Konsere gitmeyi sabırsızlıkla bekliyorum.
- Konsere gitmeyi dört gözle bekliyorum.

- Tengo muchas ganas de ir al concierto.
- Estoy deseando ir al concierto.

- Baharın gelişini dört gözle bekliyorum.
- Baharın gelişini iple çekiyorum.
- Baharın gelişini sabırsızlıkla bekliyorum.

Espero con ganas el regreso de la primavera.