Translation of "Onsuz" in Spanish

0.004 sec.

Examples of using "Onsuz" in a sentence and their spanish translations:

Onsuz yalnızdım.

Me sentía solo sin ella.

Onsuz ayrılacağız.

Nos iremos sin él.

Onsuz hayat düşünemiyorum.

No puedo imaginar vivir sin ella.

Artık onsuz yaşayamam.

No puedo vivir más sin él.

Ben onsuz yaşayamam.

No puedo vivir sin ella.

Hayatım onsuz boş.

Mi vida está vacía sin él.

Bunu onsuz yapamazdım.

No podría haber hecho esto sin él.

Onsuz yaşamayı öğrendim.

Aprendí a vivir sin ella.

Onsuz yaşamayı düşünemiyorum.

No puedo imaginar vivir sin él.

Ben onsuz hayatı düşünemiyorum.

No puedo imaginar la vida sin él.

Ama onsuz devam ettik.

Pero seguimos sin él.

Hazır olmadığı için onsuz gittik.

Nos fuimos sin él ya que no estaba listo.

Ben onsuz bir hayat düşünemiyorum.

No puedo imaginar mi vida sin él.

O onsuz yaşayamadığım tek kişi.

No puedo vivir sin ella.

Onsuz hayatımı hayal bile edemiyorum.

No puedo imaginar mi vida sin él.

Tom Mary'ye onsuz yaşayamayacağını söyledi.

Tom le dijo a Mary que él no podía vivir sin ella.

Tom Mary'nin onsuz yaşayabileceğini sanmıyor.

Tom no cree que Mary pueda vivir sin él.

Bir telefon onsuz yapamayacağın bir şeydir.

Un teléfono es algo de lo que no se puede prescindir.

İnternet artık onsuz yaşayamayacağımız bir şey.

Internet se ha convertido en algo imprescindible.

Cep telefonu onsuz yaşayamayacağımız bir icat.

El teléfono móvil es una invención imprescindible.

Her zaman müzik dinliyorum; onsuz yaşayamam.

Siempre estoy escuchando música; no puedo vivir sin ella.

Onun geç gelmesi gerekiyorsa, konferansa onsuz başlayabilirsin.

Si él fuera a llegar tarde, tú podrías comenzar la conferencia sin él.

Şekerimiz çok az, onsuz idare etmek zorundayız.

Tenemos que prescindir del azúcar; estamos cortos.

Napolyon onsuz Paris'e dönmek için ordudan ayrıldı, o açıkça ağladı.

Napoleón dejó el ejército para regresar a París sin él, lloró abiertamente.

Sen yaşayabileceğin herhangi biriyle evlenme - sen onsuz yaşayamayacağın kişiyle evlen.

No te cases con alguien, con quien puedas vivir - cásate con la persona, sin la cual no puedas vivir.

Bir pasaport, yabancı bir ülkeye giderken, onsuz gidemeyeceğin bir şeydir.

- Un pasaporte es algo indispensable cuando se va a un país extranjero.
- Un pasaporte es algo sin lo que no se puede ir a otro país.

Neye ihtiyacınız olduğunu söylerseniz ve ben onsuz nasıl idare edeceğinizi söylerim.

Dime qué necesitas y yo te diré cómo arreglártelas sin ello.