Translation of "Numara" in Spanish

0.015 sec.

Examples of using "Numara" in a sentence and their spanish translations:

Hepsi numara.

Es cuento.

Yanlış numara çevirdiniz.

Tienes el número equivocado.

Üzgünüm, yanlış numara.

Lo lamento, número equivocado.

O numara yapıyor.

Está fingiendo.

Bir numara al.

Saque un número.

Dört numara: Akışına bırakın.

Cuarta: sigue la conversación.

Kaç numara ayakkabı giyiyorsun?

¿Qué número calza usted?

Oldukça büyük bir numara.

Es un número bastante grande.

Üzgünüm, yanlış numara çevirdim.

Lo siento, marqué mal el número.

O, yanlış numara çevirdi.

Ella marcó el número equivocado.

- Sayı nedir?
- Numara nedir?

¿Cuál es el número?

Bu sihirli bir numara.

Es un número mágico.

Tom bir numara çeviriyor.

Tom está marcando un número.

Onun numara yaptığını sanmıyorum.

No creo que esté fingiendo.

Bence o numara yapıyor.

Creo que ella está fingiendo.

Sadece bir numara al.

- Coge un número.
- Limítate a coger un número.

Yanlış numara çevirmiş olmalıyım.

Debo de tener el número equivocado.

Sanırım yanlış numara aradınız.

Creo que marcaste el número equivocado.

Bu ayakkabılar kaç numara?

¿De qué talla son estos zapatos?

Tom yanlış numara çevirdi.

Tom marcó un número incorrecto.

Altı numara: Deneyimlerinizi onlarınkiyle kıyaslamayın.

Sexta: no comparen sus experiencias con las de ellos.

Sekiz numara: Gereksiz ayrıntıdan kaçının.

Octava: no den demasiadas explicaciones.

Çocuk uyuyormuş gibi numara yaptı.

El niño fingía que estaba dormido.

Yanlış numara çevirdim gibi görünüyor.

Parece que tengo que el número incorrecto.

Üzgünüm yanlış numara çevirmiş olmalıyım.

Disculpe, debo haber marcado el número incorrecto.

Korkarım ki yanlış numara çevirdiniz.

Me temo que se equivocó de número.

Korkarım yanlış bir numara çevirdiniz.

Me temo que ha marcado el número equivocado.

Senin hatalı numara çevirdiğine inanıyorum.

Creo que marcaste el número equivocado.

Üç numara: Açık uçlu sorular sorun.

Tercera: hagan preguntas abiertas.

İşte size yardımcı olacak bir numara.

Este es un truco que puede ayudarlos.

Ben genellikle sekiz numara ayakkabı alırım.

Normalmente llevo una talla ocho de calzado.

Mary gerçekten hasta değil. Numara yapıyor.

Mary no está realmente enferma, está fingiendo.

- Bana numarayı ver.
- Bana numara ver.

Dame el número.

Odam üçüncü katta on dört numara.

Mi habitación es el número catorce del tercer piso.

Bunun için, bu gece iki numara yapacağım.

Para ello, realizaré dos trucos esta noche.

Numara yapmayı kes ve gerçeği itiraf et.

- Dejá de fingir y confesá la verdad.
- Deja de fingir y confiesa la verdad.

Mary gerçekten hasta değil. O numara yapıyor.

En realidad Mary no está enferma, está fingiendo.

Öncelikle, masada bazı malzemelerin gerektiği, aptalca olan numara.

Pero, primero, el truco ridículo requiere de algunos objetos que hay en esa mesa.

Tokyo, Japonya'yı aramak istiyorum. Numara 3202-5625'dir.

Me gustaría hacer una llamada a Tokio, Japón. El número es 3202-5625.

- Altı numara eldiven giyerim.
- Altı beden eldiven giyiyorum.

Llevo guantes de la talla seis.

Sıradaki numara, sihri kalabalık arasından seçilen herhangi bir nesneyle

El siguiente truco es un ejemplo de eso que llamo magia improvisada,

Burada su hayat demektir. Yardımcı olabilecek bir numara var

El agua, aquí, es vida. Hay un truco que puede ayudarlos,

Bir yerel çağrı yapmak istiyorum, numara 20-36-48

Quiero hacer una llamada local, el número es el veinte--treinta y seis--cuarenta y ocho.

- Tom'un ayakkabı numarası nedir?
- Tom kaç numara ayakkabı giyer?

¿Qué talla calza Tom?

Fakat temel olarak aynı numara burada 'Creed' de de görülüyor,

Pero es básicamente el mismo truco usado aquí en Creed,