Translation of "Niye" in Spanish

0.017 sec.

Examples of using "Niye" in a sentence and their spanish translations:

Niye?

¿Por qué?

- Bana niye soruyorsun?
- Niye benden istiyorsun?
- Niye benden istiyorsunuz?

¿Por qué me preguntas?

Niye önemsemeliyiz?

¿Por qué debería importarnos?

Niye miyavlıyorsun?

¿Por qué estás maullando?

Niye oradasın?

¿Por qué estás ahí?

- Neden soruyorsun?
- Niye soruyorsun?
- Niye sordun?

- ¿Por qué lo preguntas?
- ¿Por qué preguntas?

- Niye her zaman ben?
- Niye hep ben?

¿Por qué siempre yo?

- Neden?
- Niçin?
- Niye?

¿Por qué?

O niye burada?

¿Por qué está ella aquí?

Bana niye söylemedin?

¿Por qué no me avisaste?

Niye taksiye binmiyoruz?

¿Por qué no podemos tomar un taxi?

Havaalanına niye gitmiştin?

¿Por qué fuiste al aeropuerto?

Geleceğini niye söylemedin?

¿Por qué no me habías dicho que ibas a venir?

Bu acele niye?

¿Cuál es el apuro?

Dün niye gelmedin?

¿Por qué no vinisteis ayer?

Niye burada bekliyorsun?

¿Por qué esperas aquí?

Niye hep susuyorsun?

- ¿Por qué llevas tanto tiempo callado?
- ¿Por qué llevas tanto rato sin hablar?

- Tom'un niye vazgeçtiğini bilmiyorum.
- Tom'un niye pes ettiğini bilmiyorum.

No sé por qué se rindió Tom.

niye sürekli virüs bulaştırıyor?

¿Por qué se infecta constantemente?

Tom niye evde çalışıyor?

¿Por qué Tom trabaja en casa?

Niye suratını öyle yapıyorsun?

¿Por qué pones esa cara?

Niye insanlar beni sevmiyor?

¿Por qué no le gusto a la gente?

Ben bunu niye düşünemedim?

- ¿Por qué no se me ocurrió a mí?
- ¿Por qué no se me ocurriría a mí?

Niye verdin ayakkabılarını ona?

¿Por qué le diste tus zapatos?

Niye buraya geldik ki?

¿Y por qué hemos venido aquí?

Niye insanlar saçlarını boyarlar?

¿Por qué la gente se tiñe el pelo?

Bunu niye satın aldın?

¿Por qué has comprado eso?

Niye benden para istiyorsun?

¿Por qué me pides dinero?

"Niye teşekkür ediyorsun?"dedim.

"¿Por qué me das las gracias?"

Niye bana böyle bakıyorsun?

- ¿Por qué me miras así?
- ¿Por qué me estás mirando así?

- Anlamıyorum. Niye hep onunla takılıyorsun?
- Anlamıyorum. Niye her zaman onunla takılıyorsun?

No entiendo. ¿Por qué andas con ella todo el tiempo?

Biri bunu niye yapsın ki?

¿Por qué alguien haría eso?

Tüm bunları bana niye anlatıyorsun?

¿Por qué me dices todo esto?

Masa niye bu kadar sallanıyor?

¿Por qué cojea tanto la mesa?

Tom onu niye yapsın ki?

¿Por qué haría Tom eso?

- Niçin buradayım?
- Ben niye buradayım?

¿Por qué estoy aquí?

Bugün niye böyle mutluyum bilmiyorum.

No sé por qué estoy tan feliz hoy.

Niye vaktinizin çoğunu Tatoeba'da harcıyorsunuz ?

¿Por qué desperdicias la mayoría del tiempo en Tatoeba?

Niye Tom için endişe edecekmişim?

¿Por qué debería preocuparme por Tom?

Allah aşkına onu niye yaptın?

¿Por qué carajo hiciste eso?

Niye diye sorma, sadece yap.

No preguntes por qué; simplemente hazlo.

Sana niye yalan söyleyeyim ki?

¿Por qué te mentiría?

Niye onun dediği gibi yapmadın?

¿Por qué no lo hiciste como te dijo?

Niye işinize yatırım yapmalılar biliyor musunuz?

¿Saben por qué deberían invertir en su trabajo?

Niye gıdadan ağırlık ölçüsü ile bahsediyoruz?

¿Por qué hablamos de alimentos en términos de peso?

Ne oldu şimdi niye bunlar yok?

que paso ahora porque no

Bunu niye anlatıyor diye soracak olursanız

Si preguntas por qué es esto revelador

Niye kendine güvenin bu kadar az?

- ¿Por qué estás tan insegura?
- ¿Por qué sos tan insegura?
- ¿Por qué eres tan inseguro?
- ¿Por qué eres tan insegura?
- ¿Por qué sois tan inseguros?
- ¿Por qué sois tan inseguras?
- ¿Por qué es tan inseguro?
- ¿Por qué es tan insegura?

- Neden ben?
- Niçin ben?
- Niye ben?

¿Por qué yo?

Bize bundan daha önce niye bahsetmedin?

¿Por qué no nos contaste esto antes?

- Niçin buradasın?
- Neden buradasın?
- Niye buradasın?

¿Por qué estás aquí?

- Neden beni öptün?
- Niye beni öptün?

¿Por qué me besaste?

Öğrencileriniz niye o kadar iyi okumuyor?

¿Por qué tus alumnos no leen así de bien?

Hava soğuk, niye bir kazak giymiyorsun?

Hace frío, ¿por qué no llevas cazadora?

- Neden çalışmıyorsun?
- Neden çalışmıyorsunuz?
- Niye çalışmıyorsun?

¿Por qué no estás trabajando?

Niye gülüyorsun? Söyle, biz de gülelim.

¿De qué te ríes? Venga, dínoslo, nosotros también queremos reírnos.

Bu mısır pramitlerini kim yaptı niye yaptı

¿Quién hizo estas pramitas de maíz y por qué?

niye görünüş olarak bize benzemeyen insanlarla çalışmayalım?

¿qué tal si lo hiciéramos con personas que no lucen como nosotros?

Gelelim şu olaya Google'a niye herşey bedava?

Vayamos al evento, ¿por qué todo es gratis para Google?

- Neden bu şekilde davranıyorsun?
- Niye böyle davranıyorsun?

¿Por qué te portas así?

Ya niye bu enteresan bir başlık değil?

¿Y por qué este no es un tópico interesante?

Böyle pahalı bir sözlüğü niye satın aldın?

¿Por qué compraste un diccionario tan caro?

Şehrin en iyi bölgesi elindeyken niye gidesin ki?

¿Por qué irse cuando se tiene el mejor territorio de la ciudad?

- Tom niye hâlâ burada?
- Tom neden hâlâ burada?

- ¿Por qué sigue Tom aquí?
- ¿Por qué Tom está todavía aquí?

- Bunu niye yapayım ki?
- Neden bunu yapayım ki?

- ¿Por qué debería hacer esto?
- ¿Por qué habría de hacer eso?

- Bunu niye yaptım bilmiyorum.
- Bunu neden yaptığımı bilmiyorum.

No sé por qué lo hice.

- Beni niye buraya getirdin?
- Neden beni buraya getirdin?

¿Por qué me has traído aquí?

"Niye ben?" "Çünkü, eleme işleminde başka seçenek yoktu."

"¿Por qué yo?" "Por descarte, no había otra opción."

- Niçin bu kadar üzgünsün?
- Niye bu kadar üzgünsün?

¿Por qué estás tan triste?

- Bu oda niye kilitli?
- Bu oda neden kilitli?

¿Por qué está con llave esta habitación?

Onu davette her zaman niye ısrar ediyorsun anlayamıyorum.

No entiendo por qué te empeñas en invitarla todo el tiempo.

- Niye Tom'a yardım etmiyorsun?
- Neden Tom'a yardım etmiyorsun?

¿Por qué no ayudas a Tom?

Senin görüşün benimkinden niye daha önemli olsun ki?

- ¿Por qué va a ser tu opinión más importante que la mía?
- ¿Por qué debería ser tu opinión más importante que la mía?
- ¿Por qué tu opinión sería más importante que la mía?

Niye bu şekilde yaptığı hakkında bir fikrim yok.

No tengo idea de por qué hizo lo que hizo.

- Neden hâlâ buradasın?
- Neden hâlâ buradasınız?
- Niçin hâlâ buradasın?
- Niçin hâlâ buradasınız?
- Niye hâlâ buradasın?
- Niye hâlâ buradasınız?

- ¿Por qué estás todavía aquí?
- ¿Por qué estáis todavía aquí?

- Neden onları durdurmadın?
- Neden onları durdurmadınız?
- Niçin onları durdurmadın?
- Niçin onları durdurmadınız?
- Niye onları durdurmadın?
- Niye onları durdurmadınız?

¿Por qué no los detuviste?

Suyu bıraktığın zaman niye düz düşüyo madem ivmeli bişey

¿Por qué te caes derecho cuando sueltas el agua?

- Bu niye bizim başımıza geliyor?
- Bu neden bize oluyor?

- ¿Por qué nos pasa esto a nosotros?
- ¿Por qué nos está pasando esto a nosotros?

- Neden beni seviyorsun?
- Niçin beni seviyorsun?
- Niye beni seviyorsun?

¿Por qué me quieres?

Ben biliyorum, onlar biliyor. Bunu niye gereksiz yere uzatayım?

Yo lo siento, ellas lo sienten, ¿para qué alargarlo más?

- Bir araban varsa, niçin yürürsün?
- Araban varken niye yürüyorsun?

- ¿Por qué vas andando si tienes coche?
- ¿Por qué vas a pie si tienes un auto?

- Neden bize hiç kimse inanmıyor?
- Niye bize kimse inanmıyor?

¿Por qué nadie nos cree?

- Niye diye sorma, sadece yap.
- Sebebini sorma; sadece yap.

No preguntes por qué; simplemente hazlo.

Niye şeytana kızıyorsun? Bir iyilik yap da o sana kızsın.

¿Por qué te enfadas con el diablo? Haz una buena acción y que se enfade él contigo.

Ayrılmak istediğini söyledi ama niye olduğu konusunda net bir şey demedi.

Dijo que quería irse, pero no dejó claro el porqué.

- Neden onu satmak istiyorsun?
- Neden onu satmak istiyorsunuz?
- Niçin onu satmak istiyorsun?
- Niçin onu satmak istiyorsunuz?
- Niye onu satmak istiyorsun?
- Niye onu satmak istiyorsunuz?

¿Por qué queréis venderlo?

- Onlar niçin öfkeli?
- Neden sinirliler?
- Neden kızgınlar?
- Neden öfkeliler?
- Onlar niye kızgın?

- ¿Por qué están enfadados?
- ¿Por qué están enfadadas?

Bu da şu soruyu doğuruyor: [piyanist] Tommy Flanagan niye o kadar hazırlıksız yakanlanmış

Lo cual puede generar la pregunta: ¿Por que tommy Flanagan se vio tomado por sorpresa

- Eğer yorgunsan, niçin yatmaya gitmiyorsun? " Ben şimdi yatmaya gidersem çok erken kalkacağım.
- "Yorgunsan niye yatmıyorsun?" "Çünkü şimdi yatarsam çok erken kalkarım"

- "Si estás cansado, ¿por qué no te vas a dormir?" "Porque si me voy a dormir ahora, me despertaré demasiado pronto."
- "Si estás cansado, ¿por qué no vas a dormir?" "Porque si voy a dormir ahora, me voy a despertar muy temprano."