Translation of "Mary'yle" in Spanish

0.017 sec.

Examples of using "Mary'yle" in a sentence and their spanish translations:

- Seni Mary'yle gördüm.
- Sizi Mary'yle gördüm.

Te vi con Mary.

Mary'yle yaşlanmak istiyorum.

Quiero envejecer con María.

Mary'yle dışarı çıktım.

Salí con Mary.

Tom, Mary'yle buluştu.

Tom se encontró con Mary.

Onu Mary'yle gördüm.

Lo vi con Mary.

Tom, Mary'yle konuşuyordu.

Tomás estaba hablando con María.

Mary'yle dans etmeyi severim.

Me gusta bailar con Mary.

Tom'un Mary'yle olduğunu düşündüm.

Pensé que Tom estaba con María.

Mary'yle dans etmek istiyorum.

Quiero bailar con Mary.

Tom, Mary'yle sohbet ediyor.

Tom está charlando con Mary.

Tom hala Mary'yle konuşuyor.

Tom todavía está hablando con Mary.

Tom, Mary'yle alışverişe gitti.

Tom fue de compras con María.

Tom tatlısını Mary'yle paylaştı.

Tomás compartió su postre con María.

Tom ofisinde Mary'yle birlikte.

Tom está en su oficina con Mary.

Tom yemeğini Mary'yle paylaştı.

Tomás compartió su comida con María.

Tom, Mary'yle sorun hakkında konuştu.

Tom discutió el problema con Mary.

Tom, Memphis'te Mary'yle birlikte yaşıyor.

Tom vive con María en Memphis.

Tom okula giderken Mary'yle karşılaştı.

Tom se encontró a Mary de camino a la escuela.

Tom, Mary'yle flört etmeye başladı.

Tom a comenzado a salir con Mary.

Mary'yle ilgili olarak Tom'la konuşmak istiyorum.

Quiero hablar con Tom acerca de María.

Sence Tom Mary'yle gitmek ister mi?

¿Crees que Tom quiere ir con Mary?

Tom yerel bit pazarında Mary'yle buluştu.

Tom encontró a Mary en un mercadillo local.

Tom, Mary'yle bir ilişkisi olduğunu yalanladı.

Tom negó tener una relación con María.

Tom, Mary'yle John'un tartıştığını duyduğunu söylüyor.

Tom dice que oyó a Mary y John discutiendo.

- Tom, Mary ile konuştu.
- Tom, Mary'yle konuştu.

Tom habló con Mary.

Tom, Mary'yle ilk kez üç yıl önce karşılaştı.

Tom se reunió con María por primera vez hace tres años.

Tom, Mary'yle John'un konuştuğu gibi konuşmanın kaba olduğunu düşünüyordu.

Tom creía que era grosero hablar a Mary del modo en que lo hizo John.

- Tom, Mary'ye kazadan bahsetmedi.
- Tom, Mary'yle kaza hakkında konuşmadı.

Tom no le contó a Mary acerca del accidente.

- Tom Mary ile bir düet yaptı.
- Tom, Mary'yle bir düet seslendirdi.

Tom cantó un dueto con Mary.

- Bizim için sürpriz oldu, Tom Mary ile bizim partiye geldi.
- Sürpriz oldu, Tom partimize Mary ile birlikte geldi.
- Şu işe bak ki Tom bizim partiye Mary'yle geldi.
- Bize sürpriz oldu, Tom Mary ile partimize geldi.

Para nuestra sorpresa, Tom vino con Mary a nuestra fiesta.