Translation of "Girmesine" in Spanish

Girmesine izin ver.

Déjale pasar.

Köpeğin içeri girmesine izin verme.

- No dejes entrar al perro.
- No dejes que entre el perro.

Kedinin odama girmesine izin verdim.

Dejé que el gato entrara a mi cuarto.

Tom'un içeri girmesine izin ver.

Dejar entrar a Tom.

O, onun içeri girmesine izin vermezdi.

Ella no le dejaba entrar.

Ben kedinin içeri girmesine izin verdim.

- He dejado entrar al gato.
- Dejo entrar al gato.
- Dejé entrar al gato.

Sadece Tom'un içeri girmesine izin ver.

Deja entrar a Tom.

Biz onun içeri girmesine izin veremeyiz.

No podemos dejarle entrar.

Tom Mary'nin içeri girmesine izin verdi.

Tom dejó entrar a Mary.

Tom insanların evine girmesine izin vermez.

Tom no deja entrar gente a su casa.

Hiçbir öğrencinin odaya girmesine izin verilmiyor.

A ningún estudiante se le permite entrar en la sala.

Tom Mary'nin içeri girmesine izin vermezdi.

Tom no dejaba entrar a Mary.

Yeni yılın girmesine 5 dakika kaldı.

Faltan cinco minutos para el año nuevo.

Alkollü içki içen İnsanların girmesine izin verilmez.

Está prohibida la entrada a personas que consuman bebidas alcohólicas.

Bu bilet iki kişinin girmesine olanak tanır.

Este boleto admite dos personas.

Onlar kimsenin özel izni olmadan girmesine izin vermezler.

No dejan entrar a nadie sin permiso especial.

Lütfen içeriye biraz temiz hava girmesine izin ver.

Deje entrar algo de aire fresco, por favor.

Kusura bakmayın, tanımadığım insanların içeri girmesine izin vermem.

Lo siento, no dejo entrar a gente que no conozco.

Köpeğin içeri girmesine izin veren kişi sen misin?

- ¿Eres tú quien dejó pasar al perro?
- ¿Eres tú el que ha dejado entrar al perro?

- John' un girmesini kabul etti.
- O, dün John'un girmesine izin verdi.

Él dejó entrar a John ayer.

O yirmi yaşına girmesine rağmen, o kızlarla sohbet etmek için hala çok çekinden.

A pesar de que ya cumplió veinte años, todavía es demasiado tímido para hablar con las chicas.

Tom'un ebeveynleri olmadan müzeye girmesine izin verilmeyeceğinin farkında olmamasının pek mümkün olmadığını düşünüyorum.

Creo que es muy improbable que Tom no fuera consciente de que no se le permitiría entrar al museo sin sus padres.