Translation of "Gerekli" in Spanish

0.017 sec.

Examples of using "Gerekli" in a sentence and their spanish translations:

Gerekli değildi.

De que no lo era.

Bu gerekli.

Es necesario.

O gerekli.

Es necesario.

- Çok su gerekli.
- Bol su gerekli.

Se necesita mucha agua.

- Dişinin çekilmesi gerekli.
- Dişinizin çekilmesi gerekli.

- Hay que extraerte el diente.
- Hay que sacarte la muela.

- Gerekli olduğunu sanmıyorum.
- Gerekli olduğunu düşünmüyorum.
- Bunun gerekli olduğunu düşünmüyorum.

No creo que esto sea necesario.

Bizzat gitmesi gerekli.

Es necesario que vaya ella misma.

Burada gerekli değilsin.

No haces falta aquí.

Bu gerekli olmayacak.

No será necesario.

Gerekli önlemleri aldık.

Tomamos las medidas necesarias.

- Uyumalıyım.
- Uyumam gerekli.

Tengo que irme a la cama.

Katılman gerekli değil.

Su asistencia no es necesaria.

O gerekli değildi.

Eso no era necesario.

Daha fazla gerekli.

Se necesita más.

Bu gerçekten gerekli mi?

¿De verdad esto es necesario?

gerekli becerileri edinemediklerini düşünüyorlar.

sienten que no están aprendiendo las habilidades adecuadas.

Şu an başlaman gerekli.

Es necesario que salgas ya.

Toplantıda olman kesinlikle gerekli.

Es absolutamente necesario que estés en la reunión.

Dış tavsiye gerekli olabilir.

Un asesoramiento externo puede ser necesario.

Tom bana gerekli hissettiriyor.

Tom me hace sentir necesitado.

Onun gerekli olmayacağından eminim.

Estoy seguro de que eso no será necesario.

Gerekli olmadığım zamanı bilirim.

Yo sé cuándo no me necesitan.

Bunu yapman gerekli değil.

No es necesario que tú hagas eso.

Ona bir çekiç gerekli.

Ella necesitaba un martillo.

O gerçekten gerekli değil.

Eso no es realmente necesario.

Sanıyorum onu görmen gerekli.

Creo que es necesario que lo veas.

Ben burada gerekli değilim.

Estoy de más.

Onun gerekli olduğunu sanmıyorum.

No creo que sea necesario.

Bunun gerekli olduğunu bilmiyordum.

No sabía que eso era necesario.

Senin yardımın gerekli değil.

No hace falta tu ayuda.

Ona yardım etmen gerekli.

Tú tienes que ayudarla.

Daha çok çalışmanız gerekli.

Es necesario que estudies mucho más.

Sadece onları toparlamanız gerekli.

Tan sólo tienes que juntarlos.

Hemen oraya gitmen gerekli.

Es necesario que vayas inmediatamente.

İşi bırakman gerekli değil.

No es necesario que dejes el trabajo.

Yardımını istemeyi gerekli buldum.

Sentí que era innecesario pedir ayuda.

Ona beş dikiş gerekli.

Ha necesitado cinco puntos.

Bu şeyler gerekli değildir.

No necesitamos estas cosas.

- Onu yapmamız gerekli değil.
- Onu yapmak bizim için gerekli değil.

No nos es necesario hacerlo.

- Sana gerekli tüm bilgiyi temin edeceğim.
- Size gerekli tüm bilgiyi sağlayacağım.

Yo te proveeré toda la información necesaria.

Kölelik, normal, doğal ve gerekli.

La esclavitud es normal, natural y necesaria.

Enerji devam edebilmemiz için gerekli,

La energía es esencial para seguir.

Her gün uygulama yapman gerekli.

Practicar todos los días es extremadamente importante.

Sadece gerekli tamiratları yapın lütfen.

Por favor, haga sólo las reparaciones necesarias.

Onun gerekli olduğuna emin misin?

¿Estáis seguros de que es necesario?

İlkin, kızımızı tekrar bulmamız gerekli.

Primero, debemos volver a encontrar a nuestra hija.

Çok gerekli olmadıkça taksileri kullanmam.

Yo no uso taxis, a menos que sea absolutamente necesario.

Bu broşür, gerekli bilgiyi içerir.

Este folleto contiene la información necesaria.

Senin hizmetlerin artık gerekli değil.

Sus servicios ya no se requieren.

Lincoln, askerlerin gerekli olduğunu söyledi.

Lincoln dijo que las tropas eran indispensables.

Artık burada gerekli olduğumu sanmıyorum.

No creo que se me necesite más aquí.

Bunu yapmamızın gerekli olduğunu düşünmüyorum.

No creo que tengamos que hacer esto.

Onu yapmamızın gerekli olduğunu düşünmüyorum.

No creo que tengamos que hacer eso.

Sadece bunun gerekli olduğunu düşünmüyorum.

Simplemente no creo que sea necesario.

Bunu yapmanın gerekli olduğunu düşünmüyorum.

No creo que sea necesario hacer eso.

çünkü bizler birçok yerde gerekli işçilerdik

aunque éramos trabajadores imprescindibles en tantos lugares

Bu amaç önemli, gerekli ve iddialı.

Este objetivo es urgente, es necesario, es ambicioso.

Bence senin daha sıkı çalışman gerekli.

Creo que es necesario que estudies con más ganas.

Onu bu hastaneye koymak gerekli değildir.

No es necesario ingresarlo en el hospital.

Onun bir şemsiye getirmesi gerekli değildi.

- No era necesario que trajera un paraguas.
- No hacía falta que trajera un paraguas.

Beden eğitimi gerekli bir ders mi?

¿Educación física es una asignatura requerida?

O mektuba cevap vermek gerekli değil.

No es necesario responder a esa carta.

Saat durmuş. Yeni bir pil gerekli.

Se paró el reloj. Necesita una nueva pila.

O ilacın hepsini almak gerekli değil.

No es necesario tomar todos esos medicamentos.

Uzun bir mektup yazmak gerekli değildir

No hace falta que escribas una carta larga.

Bütün bunların neden gerekli olduğunu anlamıyorum.

No comprendo por qué es necesario todo esto.

Çok gerekli olmasaydı senden gelmeni istemezdim.

No te habría pedido que vinieras si no fuera absolutamente necesario.

Ben tüm gerekli düzenlemeleri yapmanızı bekliyorum.

Espero que hagas los arreglos necesarios.

Bunun gerekli olmayacağına seni garanti ederim.

Le aseguro que eso no será necesario.

Bu titiz olmak için gerekli değil.

No es necesario ser meticuloso.

Ben bir kredi almayı gerekli buldum.

Sentí que era necesario obtener un préstamo.

Her sabah erken kalkmayı gerekli buldum.

Creo que es necesario levantarse temprano cada mañana.

Sağlık mutluluk için gerekli bir koşuldur.

La salud es una condición indispensable para la felicidad.

Tom bir markette gerekli şeyleri alabildi.

Tom logró comprar lo que necesitaba en una tienda de conveniencia.

Gerçekten önemli ve anlaşılması gerekli olan şeyler

y es muy importante, y es importante entenderlo.

Modern bir toplumun gelişmesi için gerekli olan

nunca podrá sostener los altos niveles de cooperación social

Hepimiz biliyoruz ki şu anda değişim gerekli.

Todos sabemos que el cambio es necesario ahora mismo.

Ama bazen ameliyat etmek de gerekli olabilir.

pero la intervención podría estar justificada.

Bilgisayarını çalıştırmak için gerekli olanın tümü oydu.

Eso era todo lo que él necesitaba para usar su computadora.

İyiyi başarmak için kötülük yapmak gerekli değil.

No es necesario hacer mal para lograr bien.

Elbette, vinç kullanmak için bir lisans gerekli.

Por supuesto que se requiere licencia para operar una grúa.

Eğer gerekli olsaydı o onu eve götürürdü.

Ella le llevaría a casa si fuera necesario.

Bundan, Feminizmin hala gerekli olduğu sonucuna varabilirsin.

A partir de esto se puede concluir que el feminismo sigue siendo necesario.

Sanırım bütün bunun neden gerekli olduğunu açıklayacaksın?

Asumo que vas a explicar por qué todo esto es necesario.

Seni temin ederim ki bu gerekli değil.

Te aseguro que eso no es necesario.

Onlar bunun gerekli bir kötülük olduğuna inandılar.

Creían que aquello era un mal necesario.

Tom tavanı boyamanın gerekli olmadığına karar verdi.

Tom decidió que no había que pintar el techo.

Mantıklı karar vermek için gerekli öz denetimden mahrumdular,

No tenían autocontrol para tomar decisiones de manera lógica,

İşin bu kısmında, yanılınca bunu kabul etmeniz gerekli.

Admitir los errores es parte del proceso,

Sensörleri derin okyanusa göndermek için gerekli olan enerji.

la energía que demanda desplegar sensores en la profundidad oceánica.

O, bu iş için gerekli becerilere sahip değil.

Él no tiene las habilidades para llevar bien ese trabajo.