Translation of "Fırsatını" in Spanish

0.009 sec.

Examples of using "Fırsatını" in a sentence and their spanish translations:

Onu görme fırsatını kaçırdım.

Dejé pasar una oportunidad de encontrarme con él.

Tom terfi fırsatını kaçırdı.

Tom perdió la oportunidad de que le ascendieran.

Ona gülme fırsatını nasıl verebilirim?

¿Cómo puedo darle una oportunidad para reír?"

Ve çocuk yapma fırsatını kaçırdık.

y se nos fue el tiempo de tener hijos.

Fırsatını bulduğunda bu filmi izlemelisin.

Deberías ver la película si tienes la oportunidad.

Ünlü şarkıcıyı görme fırsatını kaçırdı.

Ella perdió la oportunidad de ver a la cantante famosa.

Onunla tanışma fırsatını kaçırdığım için üzgünüm.

Me arrepiento de haber perdido la oportunidad de encontrarme con ella.

İtalyan yemeği yeme fırsatını asla kaçırmam.

Yo nunca dejo pasar la oportunidad de comer comida italiana.

Ben müzeyi ziyaret etme fırsatını elde ettim.

Aproveché la oportunidad para visitar el museo.

Fırsatını bulur bulmaz sana biraz para gönderirim.

Tan pronto tenga la oportunidad, te enviaré algo de dinero.

O diğer insanların işine karışma fırsatını kaçırmaz.

Él no deja pasar ninguna oportunidad para inmiscuirse en los asuntos de otras personas.

Fırsatını bulur bulmaz, annenin çiti boyamasına yardım edeceğim.

Tan pronto tenga la oportunidad, le ayudaré a tu madre a pintar la cerca.

Mary onu bir kez daha yapabilme fırsatını bekliyor.

Mary espera tener la oportunidad de hacerlo otra vez.

Her güne hayatındaki en güzel gün olma fırsatını ver.

Dale a cada día la oportunidad de ser el más bello día de tu vida.