Translation of "Duvardaki" in Spanish

Duvardaki deliği doldurdu.

Él llenó el hoyo en la pared.

Duvardaki takvime baktım.

Miré el calendario en la pared.

Duvardaki resme bak.

Mira el cuadro en la pared.

Duvardaki bir sinek olmak

Quieren ser una mosca en la pared

Duvardaki haritaya dikkatlice bak.

Mirad con atención el mapa de la pared.

- Duvardaki tablo Picasso tarafından yapıldı.
- Duvardaki resim Picasso tarafından yapıldı.

El cuadro de la pared lo pintó Picasso.

Onun duvardaki gölgesi üzgün görünüyordu.

Su sombra en la pared parecía triste.

Onun gözleri duvardaki tuvale takıldı.

Sus ojos se quedaron fijos en la pintura en la pared.

Kediler duvardaki kırmızı noktayı merak ediyorlar.

- Los gatos están curiosos con el punto rojo en la pared.
- Los gatos tienen curiosidad por el punto rojo de la pared.

Tom duvardaki kurşun deliklerini fark etmedi.

Tom no se dio cuenta de los agujeros de bala en la pared.

Duvardaki grafiklerle etkileşime girmek için gönüllü oldum

Me ofrecí para interactuar con los gráficos de la pared,

Duvardaki resim Tom'un geçen yaz yaptıklarından biridir.

La pintura en la pared es la que pintó Tom el verano pasado.

Sen duvardaki el yazısını okuyabilirsin ama ben hiç anlamıyorum.

Quizá puedas leer lo que está escrito en la pared, pero para mí está en chino.

Onun zamanı daralmış görünüyordu ve sık sık duvardaki saate göz attı.

Parecía estar escasa de tiempo y miraba con frecuencia al reloj de la pared.