Translation of "Resim" in Spanish

0.008 sec.

Examples of using "Resim" in a sentence and their spanish translations:

Resim çekiyorlar.

Ellos están sacando fotos.

Resim yapıyorum.

Estoy pintando.

- Resim duvarda asılı duruyor.
- Resim duvarda asılıdır.

- El retrato está colgado en la pared.
- El cuadro cuelga de la pared.

Resim eğri asılmış.

El cuadro está colgado torcido.

Resim neredeyse bitti.

La pintura está casi lista.

Resim duvarda asılı.

El retrato está colgado en la pared.

Resim şimdi duvardadır.

El cuadro está ahora colgado en la pared.

Resim yapmayı sevmiyorum.

No me gusta pintar.

Resim kitabın önünde.

La fotografía está al principio del libro.

Güzel bir resim.

Es una bonita foto.

O resim yapıyordu.

Estaba pintando.

Tom resim yapıyor.

Tom está pintando.

Bu resim harika.

Esta foto es maravillosa.

Resim bu kitaptadır.

La imagen está en este libro.

Ben resim yapıyordum.

Estaba pintando.

Bir resim çiz.

Dibuja una lamina.

Yıllardır resim yapmadım.

Hace años que no dibujo.

- Bu muhteşem bir resim.
- Bu harika bir resim.

Es una bonita foto.

- Fotoğraf çekmek istiyorum.
- Resim çizmeyi severim.
- Resim çizmekten hoşlanırım.

Me gusta hacer dibujos.

Resim baş aşağı asılı.

Esa pintura está colgada boca abajo.

Resim Picasso tarafından yapıldı.

El cuadro lo pintó Picasso.

Duvarda bir resim var.

Hay una pintura en la pared.

Kitaptan bir resim kesti.

- Ella recortó una imagen del libro.
- Ella recortó una foto del libro.
- Recortó una foto del libro.
- Ella recortó una fotografía del libro.
- Recortó una fotografía del libro.

O resim yapmaya düşkündür.

Él es aficionado a pintar.

O bir resim çekti.

- Él sacó una foto.
- Él tomó una foto.

O, bir resim çiziyor.

- Ella está dibujando.
- Ella está haciendo un dibujo.

Ne güzel bir resim!

¡Qué foto más kuki!

Duvara bir resim astım.

Colgué una pintura en la pared.

Lütfen burada resim çekmeyin.

- Por favor, no saque fotos aquí.
- Por favor, no saques fotos aquí.
- Por favor, no saquéis fotos aquí.

Ben resim çizmek istiyorum.

Me gustaría dibujar.

Bu resim nerede çekildi?

¿Dónde se tomó esta foto?

Hiç resim çekmek istemiyorum.

No quiero sacar fotos.

O harika bir resim.

Muy buena la foto.

Bize birkaç resim gösterdi.

- Él nos mostró algunas fotos.
- Él nos enseñó algunas fotos.

Resim çizmeyi iyi biliyorsun.

Sabes dibujar bien.

Çocuk bir resim çizdi.

El niño hizo un dibujo.

Bu Mary'nin yaptığı resim.

Es el cuadro que pintó Mary.

Burada bir resim çekelim.

- Tomemos una foto aquí.
- Hagamos una foto aquí.

O resim bir kopyadır.

Esa pintura es una copia.

Bu yüzden ikinci resim.

Segunda foto.

Onun resim yapabildiğini biliyorum.

Sé que él sabe dibujar.

Bu, evimde çektiğim resim.

Esta es la foto que saqué en mi casa.

O bir resim çiziyor.

Está haciendo un dibujo.

Duvarda birçok resim vardır.

- Hay muchas pinturas en la pared.
- Hay muchos cuadros en la pared.

Tom yıllardır resim yapmıyor.

Tom no ha pintado por años.

Diğer resim için şunu sordum: "Hangi resim daha huzur verici?"

En el siguiente par, pregunté: "¿Qué imagen te parece más relajante?"

- O, yeni bir resim mi?
- O yeni bir resim mi?

¿Es una foto reciente?

Sizin için bir resim çizeyim,

Déjenme trazarles una foto

Ustanın resim çizmeyi bıraktığıda söylenir

Dijo cuando el maestro dejó de dibujar

Kitapta bir resim bolluğu var.

Ese libro tiene muchas figuras.

Resim baş aşağı asılı idi.

Colgaron el cuadro boca abajo.

O, duvara bir resim astı.

Él colgó un cuadro en la pared.

O bize birkaç resim gösterdi.

Él nos mostró algunas fotos.

Ben de resim yapmayı seviyorum.

A mí también me gusta pintar.

Bu resim siyah ve beyaz.

- El cuadro está en blanco y negro.
- La imagen está en blanco y negro.

Tom duvara bir resim asıyor.

Tom está colgando una pintura en la pared.

Dolabın üstüne bir resim yapıştırıyorum.

Estoy pegando una imagen en el armario.

Kendisinin çizdiği bir resim var.

Hay una pintura que pintó él mismo.

Sana bir resim çizeyim mi?

¿Te hago un dibujo?

Belki bana bir resim çizebilirsin.

Quizás me podrías hacer un dibujo.

Duvarda çerçeveli birkaç resim vardı.

Había varias fotografías enmarcadas en la pared.

Ben de resim yapmayı severim.

También me gusta pintar.

Onun resim yapmaya yeteneği var.

Él tenía talento para la pintura.

Bir resim bin sözcüğe bedeldir.

Una imagen vale más que mil palabras.

Bana bir resim gönderebilir misin?

¿Podría usted mandarme una foto a mí?

Resim ve çizim yapmayı severim.

Me encanta pintar y dibujar.

Bu, onun evinde çektiğim resim.

Esta es la fotografía que tomé en su casa.

Senin için bir resim yaptım.

Yo pinté un cuadro para ti.

Sanat öğretmeni gece resim yapar.

El profesor de plástica pinta por la noche.

Tom gezide çok resim çekmedi.

Tom no sacó muchas fotos en su viaje.

Bu Tom'un resim çektiği kameradır.

- Esta es la cámara con la que Tom tomó las fotografías.
- Esta es la cámara con la que Tom sacó las fotos.

Bu resim, istediğin fiyata değmez.

- Esta pintura no vale el precio que pides.
- Esta pintura no vale lo que pides.

Çocuk bir resim çizmekten zevk aldı.

Al muchacho le gustó pintar un cuadro.

Resim eğitimi almak için Fransa'ya gidiyorum.

- Me voy a Francia a estudiar pintura.
- Voy a estudiar pintura a Francia.

Resim derinliği olmadığı için tuhaf görünüyor.

La imagen se ve extraña, porque no tiene ninguna perspectiva.

Resim bir sürü anıyı geri getirdi.

El cuadro me trajo muchos recuerdos.

Sanatçı her zaman yalnız resim yapmıştır.

- La artista siempre pintaba sola.
- El artista siempre pintaba solo.

- Fotoğraf çekmeyi seviyor.
- Resim çekmekten hoşlanıyor.

- A ella le gusta tomar fotos.
- Le gusta tomar fotografías.

O resim birçok anıları geri getirdi.

Esa foto me trajo muchos recuerdos.

Bu resim 1964 yılında çekilmiş olmalı.

Esta fotografía debe haber sido tomada en 1964.

Tom kendi kamerasıyla bir resim çekti.

- Tom sacó una foto a su propia cámara.
- Tom hizo una foto de su propia cámara.

Öğleden sonrayı bir resim yaparak geçirdim.

Pasé la tarde pintando un cuadro.

Tom Mary'nin bir resim çizmesini izledi.

Tom observó a Mary hacer un dibujo.

Sulu boya ile resim yapmayı severim.

Me encanta pintar con acuarelas.

Bu, kendi çizdiğin bir resim midir?

¿Este dibujo lo hiciste vos?

Burada hiç resim dergileri var mı?

¿Hay aquí revistas gráficas?

Resim yapmak için zamanım bile yoktu!

¡Ni siquiera tuve tiempo para pintar!

Katedralin tavanında dini bir resim vardı.

La catedral tenía una pintura religiosa en el techo.

Bir resim bin kelimeden daha değerlidir.

Una imagen vale más que mil palabras.

Bu, plastikten yapılmış bir resim çerçevesi.

Este es un marco de fotos hecho de plástico.

Bu resim, öğrencilik günlerimi aklıma getirdi.

La imagen me recuerda mis días de estudiante.

Yeni kameranla çok sayıda resim çekebileceksin.

Podrás sacar muchas fotos con tu nueva cámara.

O, onun bir resim çekişini izledi.

- Ella lo miraba pintar una pintura.
- Ella le miraba hacer un dibujo.

O, onun bir resim çizişini izledi.

Ella lo miraba pintar una pintura.

En sevdiğiniz resim düzenleme yazılımı hangisi?

¿Cuál es tu editor de imágenes favorito?

Bu resim üzerindeki çerçeveyi beğeniyor musun?

¿Te gusta el marco de esta pintura?

Bir resim açın ve bir resim düzeni seçin. Bir resim açmak için "Aç"a tıklatın. Programdan çıkmak için "Çıkış"ı tıklatın. "Resim Düzeni" özelliği herhangi bir düzende göstermenize olanak tanır.

Abra una imagen y seleccione un diseño para la imagen. Pulse en "Abrir" para abrir la imagen. Pulse en "Salir" para salir del programa. La característica "diseño de la imagen" le permite verla en cualquier diseño.