Translation of "Dikkatlice" in Spanish

0.063 sec.

Examples of using "Dikkatlice" in a sentence and their spanish translations:

dikkatlice dinlemenin,

escuchar con atención,

Dikkatlice seçin.

- Elige sabiamente.
- Elige con cuidado.

Dikkatlice dinle.

- Escucha con atención.
- Escuchen con cuidado.

Sorumu dikkatlice cevapla.

Contesta a mi pregunta con cuidado.

Talimatları dikkatlice okuyun.

Lee atentamente las instrucciones.

Etiketi dikkatlice okuyun.

Lea la etiqueta detenidamente.

Beni dikkatlice dinle.

- Escuchame bien.
- Escúchame bien.

Tom dikkatlice dinledi.

Tom escuchaba con atención.

Onlar dikkatlice girdiler.

- Entraron cuidadosamente.
- Entraron de forma subrepticia.
- Entraron cautelosamente.
- Entraron en silencio.
- Entraron sin meter ruido.

Söylediğimi dikkatlice dinle.

Escucha atentamente lo que digo.

Lütfen kartları dikkatlice karıştır.

Por favor, baraja las cartas cuidadosamente.

Lütfen söylediğimi dikkatlice dinle.

- Oye bien lo que digo.
- Escucha bien lo que digo.

Bu kez dikkatlice izleyeceğim.

- Esta vez prestaré atención.
- Esta vez vigilaré atentamente.

O kapıyı dikkatlice kapat.

Cierra esa puerta con cuidado.

Duvardaki haritaya dikkatlice bak.

Mirad con atención el mapa de la pared.

Dikkatlice sür! Yollar tehlikeli.

¡Conduce con cuidado! Los caminos arriba son traicioneros.

Bunun hakkında dikkatlice düşün.

Piénsatelo bien.

O, saldırıyı dikkatlice planladı.

Planeó el ataque con cuidado.

Polis kutuyu dikkatlice kaldırdı.

El policía levantó la caja con cuidado.

O onu dikkatlice yaptı.

Ella lo hizo cuidadosamente.

Bardakları dikkatlice rafa yerleştirdi.

Puso los vasos en el estante con cuidado.

Sonunda, dikkatlice geri saymaya başladılar.

Finalmente, ellos comenzaron la cuenta regresiva con cautela.

O, onun teklifini dikkatlice düşündü.

Ella evaluó bien su propuesta.

O, ön kapıyı dikkatlice kapattı.

Cerró cuidadosamente la puerta del frente.

Tek yapman gereken dikkatlice dinlemektir.

Todo lo que tenés que hacer es escuchar atentamente.

Dikkatlice araba kullanırsanız, kazalardan kaçınırsınız.

Si conduces con cuidado, evitarás accidentes.

Polis kaza nedenini dikkatlice araştırdı.

La policía investigó cuidadosamente la causa del accidente.

Oğlunu övdüğümde çok dikkatlice dinledi.

Ella escuchó atentamente cuando alabé a su hijo.

Tom hareketsiz durdu, dikkatlice dinledi.

Tom se quedó parado inmóvil, escuchando cuidadosamente.

Tom Mary'yi daha dikkatlice dinlemeliydi.

Tom debía haber escuchado a Mary con más cuidado.

Yaşlı adam yolu dikkatlice yürüyerek geçti.

Ese anciano cruzó la carretera con gran precaución.

Her iki seçeneği de dikkatlice düşündük.

Hemos considerado detenidamente ambas alternativas.

İkisini dikkatlice karşılaştır ve farkı göreceksin.

Compara ambos atentamente y verás la diferencia.

Dikkatlice bak. Nasıl yapıldığını sana göstereceğim.

Fíjate bien. Te voy a mostrar cómo se hace.

Metni dikkatlice okuyun ve soruları cevaplayın.

Leé el texto con atención, después respondé las preguntas.

Eğer dikkatlice bakarsan bazı böcekler bulacaksın.

Si observas con cuidado, encontrarás algunos insectos.

Kutuyu ambalaja zarar vermeden, dikkatlice açın.

- Abra la caja con cuidado, sin romper el embalaje.
- Abre la caja con cuidado, sin romper el embalaje.

Kendini dikkatlice antilop sürüsünün uzak ucuna konumlandırıyor.

Y se ubica con cuidado del lado más lejano de la manada.

O karar vermeden önce seçeneklerini dikkatlice düşündü.

Él consideró cuidadosamente sus opciones antes de decidirse.

Dikkatlice dinle ve yapmanı söylediğim şeyi yap.

Escucha atentamente y haz lo que te diga.

Tom Mary'nin söylediği her şeyi dikkatlice dinledi.

Tom escuchó con atención todo lo que dijo Mary.

Onların işi, haberleri açıkça ve dikkatlice okumaktır.

El trabajo de ellos es leer las noticias claramente y con atención.

Farkındaysanız etrafındaki insanlar da zaten dikkatlice ona bakıyor

Si eres consciente, las personas que te rodean ya están mirando cuidadosamente

Tom'un onu dikkatlice okumadan sadece anlaşmayı imzalayacağını düşündüm.

Pensé que Tom sencillamente firmaría el contrato sin leerlo con cuidado.

Dikkatlice dinle ve tam olarak sana söylediğimi yap.

Escúchame atentamente y haz exactamente lo que te diga.

Çok az zamanımız var, bu yüzden dikkatlice dinle.

¡Tenemos muy poco tiempo, así que escúchame bien!

Doktor, hangi ilacı vereceğine karar vermeden önce dikkatlice düşünür.

El doctor piensa cuidadosamente antes de decidir qué medicamento entregar.

O her zaman yapmadan önce bir şeyi dikkatlice planlar.

Él siempre planea una cosa cuidadosamente antes de hacerla.

Beni dikkatlice dinle ve gerçekten ne demek istediğimi anlayacaksın.

Escúchame con atención, y entenderás lo que en realidad trato de decir.

- Tom onları dikkatli bir şekilde izledi.
- Tom onları dikkatlice izledi.

Tom los observó cuidadosamente.

- İlaç alırken şişe üzerindeki yönergeleri dikkatle izleyin.
- İlaç içerken şişe üzerindeki talimatlara dikkatlice uyun.

Cuando tome medicamentos, siga las instrucciones del frasco cuidadosamente.

- Biz bir tek kelime kaçırmamak için dikkatle dinledik.
- Bir tek kelimesini bile kaçırmamak için dikkatlice dinledik.

Escuchamos atentamente para no perdernos ni una palabra.