Translation of "Din" in Spanish

0.009 sec.

Examples of using "Din" in a sentence and their spanish translations:

Din ve din adamlarına saygı duyulacak. "

Se respetará la religión y el clero ".

- Din kitlelerin afyonudur.
- Din insanların afyonudur.

La religión es el opio del pueblo.

Din insanların afyonudur.

La religión es el opio del pueblo.

Din kitlelerin afyonudur.

La religión es el opio del pueblo.

Din sıradan insanların metafiziğidir.

La religión es la metafísica del pueblo.

Her din cinayeti yasaklar.

Toda religión prohíbe el asesinato.

Benimle din hakkında konuşma.

¡No me hables de religión!

Din asla sorun olmadı.

La religión nunca fue un problema.

din tüccarlarının elinde oyuncak olması

comerciantes religiosos que tienen juguetes en sus manos

Onlar din özgürlüğü için savaştılar.

Ellos lucharon por la libertad de religión.

Orta Çağda din çok önemliydi.

La religión era muy importante en la Edad Media.

Bu ülkede din özgürlüğü yok.

En este país no hay libertad de religión.

Ağalık sistemi başlık parası din tüccarları

el sistema religioso dinero comerciante

Din ve felsefe arasındaki fark nedir?

¿Cuál es la diferencia entre religión y filosofía?

Bazen en dindarlar din değiştiren kimselerdir.

A veces las personas que cambian de religión son los más devotos.

Diğerlerinden farklı olarak din dışı olarak görünmez

A diferencia de otros, no parece ser no religioso

ABD'de din özgürlüğü Haklar Bildirisinin teminatlarından biridir.

En EEUU, la libertad de culto es una de las garantías de la Carta de Derechos.

Japonlar din konusunda o kadar özel değiller.

Los Japoneses no son tan especiales con la religión.

Din adamı saatlerce diz çökmüş olarak kaldı.

El hombre religioso siguió arrodillado por horas.

Dua veya sureler okumak din dışı olarak görülür

leer oraciones o suras se considera irreligioso

Organ bağışına izin vermeyen hiç din var mı?

¿Hay alguna religión que no permita la donación de órganos?

Bilim birçok şeyi açıklar ama din asla açıklayamazdı.

La ciencia explicó muchas cosas que la religión jamás pudo explicar.

Bazı durumlarda din birçok Afrikalıyı aşırı uç seviyeye sürükler:

En algunos casos, la religión lleva a muchos africanos muy lejos:

Özgür irade sorunu din için bir dikenli bir bilmece.

La cuestión del libre albedrío es un espinoso enigma para la religión.

Sultan Saif ad-Din Qutuz'u ve generallerini tüm dikkatleriyle dinlediğinin farkında değillerdi.

cuatro enviados mongol tenían la atención total del sultan Saif al-din Qutuz y sus generales.

Hristiyanlık Ermenistan'a birinci yüzyılın başında geldi ve 301 yılında resmi din oldu.

El cristianismo vino a Armenia a comienzos del siglo primero, y se convirtió en religión oficial en el año 301.

Herkesin, fikir, vicdan ve din hürriyeti hakkı vardır; bu hak, din veya kanaat değiştirmek hürriyeti, dinini veya kanaatini tek başına veya topluca, açık olarak veya özel surette, öğretim, tatbikat, ibadet ve ayinlerle izhar etmek hürriyetini içerir.

Toda persona tiene derecho a la libertad de pensamiento, de conciencia y de religión; este derecho incluye la libertad de cambiar de religión o de creencia, así como la libertad de manifestar su religión o su creencia, individual y colectivamente, tanto en público como en privado, por la enseñanza, la práctica, el culto y la observancia.

İslam ve batı arasındaki ilişki yüzyıllar süren birliktelik ve ortak çalışma fakat aynı zamanda çatışma ve din savaşları içermektedir.

La relación entre el Islam y Occidente incluye siglos de coexistencia y cooperación, pero también conflictos y guerras religiosas.

Öğretim insan şahsiyetinin tam gelişmesini ve insan haklarıyla ana hürriyetlerine saygının kuvvetlenmesini hedef almalıdır. Öğretim bütün milletler, ırk ve din grupları arasında anlayış, hoşgörü ve dostluğu teşvik etmeli ve Birleşmiş Milletlerin barışın idamesi yolundaki çalışmalarını geliştirmelidir.

La educación tendrá por objeto el pleno desarrollo de la personalidad humana y el fortalecimiento del respeto a los derechos humanos y a las libertades fundamentales; favorecerá la comprensión, la tolerancia y la amistad entre todas las naciones y todos los grupos étnicos o religiosos, y promoverá el desarrollo de las actividades de las Naciones Unidas para el mantenimiento de la paz.