Translation of "Denk" in Spanish

0.084 sec.

Examples of using "Denk" in a sentence and their spanish translations:

Doğum günüm pazara denk geliyor.

Mi cumpleaños cae en domingo.

Bir rol dağılımı ilanına denk geliyorum.

Me encuentro con el anuncio de casting.

Ay'ın en karanlık evresine denk gelir.

que el océano hace sus demostraciones más mágicas.

Onlara bir şeyi iyi yaparken denk gelin.

Atrápenlos cuando están bien.

Bu sessiz, görünüşte soyut resme denk geldim

Me encontré con esta pintura tranquila, aparentemente abstracta

Çoğu zaman dolunaya denk gelecek şekilde ürerler.

Muchas veces, su reproducción coincide con la luna llena.

Noel bu yıl Pazar gününe denk geliyor.

Este año, la navidad cae un día domingo.

Bu sabah trene bindiğimde eski bir arkadaşa denk geldim.

Cuando cogí el tren esta mañana me encontré con un viejo amigo.

- Havaalanında birbirimize denk geldik.
- Havaalanında karşılaştık.
- Havaalanında birbirimize rastladık.

Nos tropezamos en el aeropuerto.

Babamın doğum günü bu yıl pazar gününe denk geliyor.

El cumpleaños de mi padre cae en domingo este año.

Küçük akreplerden birine denk gelirseniz çok zehirlidirler ve sizi öldürebilirler.

Si hallan un escorpión de corteza, de los pequeños, es muy venenoso y puede matarlos.

Diyelim ki ingilizcen yok. Mal bir anına da denk geldin

Digamos que no tienes inglés. Te encontraste con un momento de mercancía

Nihayet bir beyaz avcıya denk geliyor. Ama aradığı eş değil bu.

Finalmente, otra araña dama blanca, pero no la que buscaba.

- Tom hazırlıksız yakalandı.
- Tom hazırlıksız yakalanmıştı.
- Tom'un boş anına denk gelmişti.

A Tom lo agarraron desprevenido.