Translation of "Arayacağım" in Spanish

0.013 sec.

Examples of using "Arayacağım" in a sentence and their spanish translations:

- Seni arayacağım.
- Ben seni arayacağım.

Te llamaré.

Kocamı arayacağım.

- Hablaré a mi esposo.
- Llamaré a mi esposo.

Polisi arayacağım!

¡Llamaré a la policía!

Onları arayacağım.

Los llamaré.

- Arayacağım.
- Çağıracağım.

Llamaré.

Tom'u arayacağım.

Voy a llamar a Tom.

Onu arayacağım.

Le llamaré.

- Ben seni tekrar arayacağım.
- Seni tekrar arayacağım.

- Volveré a llamarte.
- Te volveré a llamar.

- Bu akşam seni arayacağım.
- Bu gece seni arayacağım.
- Sizi bu gece arayacağım.
- Seni bu gece arayacağım.

Te llamaré esta noche.

- Bu akşam seni arayacağım.
- Bu gece seni arayacağım.
- Seni bu gece arayacağım.

Te llamaré esta noche.

Eşimi geri arayacağım.

Estoy llamando de vuelta a mi esposa.

Seni yarın arayacağım.

- Te llamaré mañana.
- Mañana te llamaré.
- Mañana te llamo.

Hemen Tom'u arayacağım.

Voy a llamar a Tom ahora mismo.

Seni sabahleyin arayacağım.

- Te llamaré por la mañana.
- Te llamo en la mañana.

Yarın onları arayacağım.

Los llamaré mañana.

Ben kızımı arayacağım.

Voy a llamar a mi hija.

Onu hemen arayacağım.

Voy a llamarle ahora mismo.

Sizi tekrar arayacağım.

Volveré a llamaros.

Eski öğretmenimi arayacağım.

Voy a llamar a mi maestro anterior.

Aşağı ulaşmanın yolunu arayacağım.

y, luego, pensaré cómo bajar desde allí.

Bu akşam seni arayacağım.

Te llamaré esta noche.

Eve vardığımda seni arayacağım.

Te llamaré cuando llegue a casa.

Daha sonra onu arayacağım.

Le llamaré más tarde.

Daha sonra tekrar arayacağım.

Volveré a llamar más tarde.

Saat yedide seni arayacağım.

- Te hablo a las siete.
- Te llamaré a las siete.

Yaklaşık beşte seni arayacağım.

Te llamaré hacia las 5.

Saat üçte sizi arayacağım.

Os llamaré a las tres.

Onu bu gece arayacağım.

- Lo voy a llamar a la noche.
- La llamaré por teléfono esta noche.

Saat dörtte geri arayacağım.

- Volveré a llamar a las 4.
- Llamaré de nuevo a las cuatro.
- Volveré a llamar a las cuatro.

Seni daha sonra arayacağım.

Te llamo luego.

Ben bir polisi arayacağım.

Llamaré a un policía.

Bunu onaylamak için arayacağım.

Llamaré para confirmarlo.

Senin için Tom'u arayacağım.

Llamaré a Tom por ti.

Bu gece onu arayacağım.

- Le marco esta noche.
- Lo voy a llamar a la noche.

Bu gece seni arayacağım.

Te llamaré esta noche.

Zamanım olduğunda seni arayacağım.

Te voy a llamar cuando tenga tiempo.

Yakında seni tekrar arayacağım.

Pronto volveré a llamarte.

Havaalanına varır varmaz arayacağım.

Llamaré en cuanto llegue al aeropuerto.

İşimi bitirdiğimde seni arayacağım.

Cuando termine el trabajo te llamo.

Ben seni yarın arayacağım.

- Te marco mañana.
- Te llamaré mañana.

Ben seni tekrar arayacağım.

Te vuelvo a llamar.

Öğrenir öğrenmez seni arayacağım.

- Llamaré en cuanto lo sepa.
- Te llamo en cuanto lo sepa.
- Te llamaré en cuanto lo sepa.
- Os llamo en cuanto lo sepa.
- Os llamaré en cuanto lo sepa.

Seni pazartesi günü arayacağım.

Te llamaré el lunes.

Yarın sabah seni arayacağım.

Te llamaré mañana por la mañana.

- Birkaç dakika içinde Tom'u arayacağım.
- Birkaç dakika içinde Tom'u telefonla arayacağım.

Llamaré a Tom en unos minutos.

Her durumda, yarın seni arayacağım.

De cualquier manera, te llamo mañana.

Bir dakika bekle. Jimmy'yi arayacağım.

Espera un minuto, que llamo a Jimmy.

Yirmi dakika içinde tekrar arayacağım.

Volveré a llamar en veinte minutos.

Bir saat içinde seni arayacağım.

- Te llamaré en una hora.
- Te llamo en una hora.
- Te voy a llamar en una hora.

Yarın öğleden sonra seni arayacağım.

Te llamaré mañana a la tarde.

Ben her gece seni arayacağım.

Te llamaré todas las noches.

Bir hafta içinde sizi arayacağım.

Os llamaré en una semana.

Eve varır varmaz seni arayacağım.

Te llamaré en cuanto llegue a casa.

Seni fırsat bulur bulmaz arayacağım.

Te llamaré tan pronto como pueda.

Birkaç gün içinde seni arayacağım.

Te llamaré en un par de días.

Seni daha sonra ofisten arayacağım.

Te llamaré más tarde desde la oficina.

Bir şey duyarsam, seni arayacağım.

- Os llamo cuando oiga algo.
- Lo voy a llamar si escucho algo.

Onu daha sonra tekrar arayacağım.

Luego le devolveré la llamada.

Şikago'ya varır varmaz seni arayacağım.

Te voy a llamar apenas llegue a Chicago.

- Yarın seni arayacağım.
- Yarın sizi arayacağım.
- Yarın sizi çağıracağım.
- Yarın seni çağıracağım.

- Te llamaré mañana.
- Mañana te llamo.
- Te llamo mañana.

Yarın sabah 8'de sizi arayacağım.

Te llamaré mañana a las 8 de la mañana.

Bir saat içinde seni tekrar arayacağım.

Te vuelvo a marcar en una hora.

Ben bugün daha sonra seni arayacağım.

Te llamaré más tarde hoy día.

- Onu derhal çağıracağım.
- Onu derhal arayacağım.

La llamaré en seguida.

- Onu arayacağım.
- Onu ararım.
- Onu çağırırım.

- Lo voy a llamar.
- Lo llamaré.

Eğer pasaportunu bulursam, ben seni arayacağım.

Si encuentro tu pasaporte, te llamaré.

Bir saat içinde seni geri arayacağım.

Te volveré a llamar en una hora.

Ben sizi daha sonra tekrar arayacağım.

Más tarde te llamo de vuelta.

- Tom'u yarın arayacağım.
- Tom'u yarın çağıracağım.

Llamaré a Tom mañana.

Yarın sabah saat sekizde seni arayacağım.

Te llamaré mañana a las ocho.

Elimden geldiğince kısa sürede tekrar arayacağım.

Llamaré de vuelta tan pronto como pueda.

Gelecek hafta sana yazacağım veya seni arayacağım.

Te escribiré o te llamaré la semana próxima.

Yarın Tom'u arayacağım ve yardım etmesi için ona rica edeceğim.

Mañana llamaré a Tom y le pediré ayuda.

- Yarın geri döndüğümde onları arayacağım.
- Geri döndüğümde onları yarın ararım.

- Los llamaré cuando regrese mañana.
- Les llamaré mañana cuando regrese.