Translation of "Anlamadım" in Spanish

0.005 sec.

Examples of using "Anlamadım" in a sentence and their spanish translations:

Anlamadım.

No entendí.

Mizahı anlamadım.

No entendí el humor.

Söylediğini anlamadım.

No he entendido lo que has dicho.

Ben fıkrayı anlamadım.

- No entendí el chiste.
- No entendí la broma.
- No caché la talla.

Hiçbir şey anlamadım.

- No he entendido nada.
- No entendí nada.
- No he comprendido nada.

Bunu zerre anlamadım.

No entendí nada de eso.

Bu cümleyi anlamadım.

No he entendido esta frase.

Son cümleyi anlamadım.

No entendí la última frase.

Onun adını anlamadım.

No escuché su nombre.

Bunu hiç anlamadım.

Nunca pude entenderlo.

Senin soyadını anlamadım.

No entendí tu apellido.

Ne olduğunu anlamadım.

Yo no comprendía lo que estaba pasando.

Başlangıçta onu anlamadım.

Al principio no la entendí.

Üzgünüm ne dediğini anlamadım.

Lo siento, no he entendido lo que has dicho.

Anlamadım, Lütfen tekrarlar mısınız?

Lo siento, ¿puede repetir, por favor?

Onun dediklerini tamamen anlamadım.

No he entendido muy bien lo que él ha dicho.

Onun ne dediğini anlamadım.

No entiendo lo que él dijo.

Bunun nasıl çalıştığını anlamadım.

No entiendo cómo funciona esto.

Ne olduğunu gerçekten anlamadım.

Realmente no entendí lo que estaba pasando.

Söylediğinden bir kelime anlamadım .

No entiendo nada de lo que dice.

- Anlamadım.
- Ben onu anlamıyorum.

- No entiendo.
- No comprendo.
- No lo entiendo.
- No lo cojo.

Ben anlamadım gibi davrandım.

- No me di por entendido.
- Fingí no entender.

Onların konuştuklarının çoğunu anlamadım.

No entendí mucho de lo que estaban hablando.

Ben onun şakasını anlamadım.

No entendí su broma.

- Ben de hiçbir şey anlamadım.
- Ben de bir şey anlamadım.

Yo tampoco entendí nada.

Senden gelen hiçbir şeyi anlamadım.

Entendería todo viniendo de ti.

Anlamadım çünkü kısık sesle konuştular.

No entendí porque hablaban en voz baja.

Yazarın ne söylemeye çalıştığını anlamadım.

No entendí lo que dijo aquel escritor.

Onun konuşmasının ana noktasını anlamadım.

No pillé cuál era la esencia de su discurso.

Tom'un söylediği hiçbir şeyi anlamadım.

No entendí nada de lo que dijo Tom.

Onun ne dediğini başlangıçta anlamadım.

Al principio no entendí qué decía.

Bana ne söylemek istediğini anlamadım.

No entendí lo que quería decirme.

Tüm kızların neden lezbiyen olmadığını anlamadım.

No entiendo por qué las chicas no son todas lesbianas.

Tom'un söylediği bir tek kelimeyi anlamadım.

No entendí ni una palabra de lo que dijo Tom.

- Hiçbir seçenek görmüyorum.
- Hiçbir seçeneği anlamadım.

No veo ninguna opción.

Üzgünüm ama İngilizce söylediğin şeyi anlamadım.

Lo siento pero no puedo entender lo que ha dicho en inglés.

İlk başta onun ne söylediğini anlamadım.

Al principio no entendí qué decía.

İlk başta onun ne dediğini anlamadım.

Al principio no entendí qué decía.

- Zamanın nasıl geçtiğini anlamadım.
- Sanırım zaman kavramını yitirdim.

- Imagino que perdí la noción del tiempo.
- Creo que perdí la noción del tiempo.

Onlar onu bana defalarca açıkladılar, ama ben anlamadım.

Me lo explicaron muchas veces, pero nunca entendí.

- Zamanın nasıl geçtiğini anlamadım.
- Saatin nasıl geçtiğini hiç anlamamışım.

Perdí la noción del tiempo.