Translation of "çıkarmaya" in Spanish

Hisleri kafamdan çıkarmaya çalışıp

de lo que se suponía que debía experimentar.

- Sabun kiri çıkarmaya yardım eder.
- Sabun kiri çıkarmaya yardımcı olur.

- El jabón ayuda a remover lo sucio.
- El jabón ayuda a eliminar la suciedad.

Tom sekreterini baştan çıkarmaya çalıştı.

Tom trató de seducir a su secretaria.

O beni baştan çıkarmaya çalıştı.

Intentó seducirme.

Tom çantaları kamyondan çıkarmaya başladı.

Tom comenzó a bajar los costales del camión.

Sabun kiri çıkarmaya yardım eder.

El jabón ayuda a remover la suciedad.

Pekâlâ, demek bu geyik boynuzlarından sıvı çıkarmaya çalışmamı istiyorsunuz?

Bien, quieren que saque fluidos de los arbustos de leche.

O şu anda bahanesi olamayacak bir şeyi haklı çıkarmaya çalışıyor.

Ella trata ahora de justificar lo injustificable.

Sonra mahallenin muhtarı, davetsiz misafirleri bölgesinden çıkarmaya karar verdi ve kovalama başladı.

Fue cuando el chico más grande del lugar decidió mostrarle a sus intrusos la puerta de la selva. Y empezó a perseguirlos.