Translation of "Öğlen" in Spanish

0.006 sec.

Examples of using "Öğlen" in a sentence and their spanish translations:

Öğlen yemeğimizi genellikle öğlen yeriz.

Comúnmente almorzamos al mediodía.

Neredeyse öğlen oldu.

Es casi mediodía.

Bugün öğlen ne yediniz?

¿Y qué almorzaste hoy?

Annem bana öğlen yemeği hazırladı.

Mi madre me preparó el almuerzo.

Mary henüz öğlen yemeğini yemedi.

Mary no ha comido todavía.

Okulda öğlen yemeği veriyorlar mı?

¿Tienen almuerzo en el colegio?

Öğlen yemeği için ne yedin?

- ¿Qué has comido?
- ¿Qué comiste para el almuerzo?
- ¿Qué almorzaste?

Ona yarın öğlen beni aramasını söyle.

Dile que me llame mañana al mediodía.

Biz öğlen civarında öğle yemeği yiyoruz.

Almorzamos a eso del mediodía.

Ama öğlen, kesinlikle bir yaratıcı olmanız gerekir.

Y al mediodía, debes ser en toda tu totalidad un constructor.

Gün; gece, sabah, öğlen ve akşamdan oluşur.

Un día entero - es decir, noche, mañana, tarde y noche.

- Şimdi öğlen yemeği zamanı.
- Öğle yemeği zamanı.

- Es hora de almorzar.
- Es hora del almuerzo.

Tom öğlen yemeği için bir sandviç yaptı.

Tom preparó un sándwich para el almuerzo.

Tom'un öğlen yemeği için 15 dakikası var.

Tom tiene quince minutos para almorzar.

Ben öğlen ve saat iki arasında geliyorum.

Yo llego entre la medianoche y las dos en punto.

Pazartesi öğlen 2 buçuğa kadar vaktimiz var.

Tenemos hasta las dos y media de la tarde del lunes.

Scott! Lütfen öğlen yemeği için sosisli sandviç yap.

- ¡Scott! Haz completos para el almuerzo, por favor.
- ¡Scott! Por favor, prepara perritos calientes para comer.

- Öğleyin onunla bir randevum var.
- Onunla öğlen randevum var.

Tengo una cita con él a mediodía.

Öğrencilerin öğlen yemeği zamanı saat on ikiden saat bire kadardır.

El periodo de almuerzo de los estudiantes de las doce a las una.