Translation of "çıkarmaya" in Russian

0.005 sec.

Examples of using "çıkarmaya" in a sentence and their russian translations:

Hisleri kafamdan çıkarmaya çalışıp

которые должна была испытывать.

Mary elbiselerini çıkarmaya başladı.

Мэри начала раздеваться.

Tom eldivenlerini çıkarmaya başladı.

Том начал снимать перчатки.

Tom ceketini çıkarmaya başladı.

- Том начал снимать свою куртку.
- Том начал снимать свою пиджак.
- Том начал снимать куртку.

Tom giysilerini çıkarmaya başladı.

Том начал раздеваться.

Doktorlar, kurşunu çıkarmaya korkuyorlardı.

- Врачи опасались удалять пулю.
- Врачи побоялись извлечь пулю.
- Врачи боялись извлекать пулю.

- Sabun kiri çıkarmaya yardım eder.
- Sabun kiri çıkarmaya yardımcı olur.

Мыло помогает удалить грязь.

O, burada karışıklık çıkarmaya çalışıyor.

Он здесь пытается устроить неприятности.

Sanık eylemlerini haklı çıkarmaya çalıştı.

Обвиняемый пытался оправдать свои действия.

Tom sekreterini baştan çıkarmaya çalıştı.

Том пытался соблазнить свою секретаршу.

O beni baştan çıkarmaya çalıştı.

Он пытался соблазнить меня.

Benimle kavga çıkarmaya mı çalışıyorsun?

Вы что, хотите со мной поссориться?

Sabun kiri çıkarmaya yardım eder.

Мыло помогает удалить грязь.

Tom'u yaşam desteğinden çıkarmaya karar verdik.

- Мы решили отключить Тома от аппарата жизнеобеспечения.
- Мы решили отключить Тома от аппарата.

Tom giysilerindeki kanı yıkayarak çıkarmaya çalıştı.

Том пытался отстирать кровь с одежды.

Kendini haklı çıkarmaya çalışma, sen haksızsın!

Не пытайся оправдать себя, ты не прав!

Bir doktor, onun sırtındaki mermiyi çıkarmaya çalıştı.

Врач попытался извлечь пулю из его спины.

Bir doktor, başkanın kafasındaki kurşunu çıkarmaya çalıştı.

Врач пытался достать пулю из головы президента.

Pekâlâ, demek bu geyik boynuzlarından sıvı çıkarmaya çalışmamı istiyorsunuz?

Вы хотите, чтобы я добыл жидкость из этих пожарных палочек.

O şu anda bahanesi olamayacak bir şeyi haklı çıkarmaya çalışıyor.

Сейчас она пытается оправдать то, чему нет оправдания.

Geçmişi unutun. Dünle karşılaştırıldığında, bugünü daha çok seviyorum. Bunun sebebi anın tadını çıkarmaya çalışıyorum, bu kadar.

Забудь о прошлом. Если сравнивать со вчера, сегодня мне нравится больше. Вот почему я стараюсь наслаждаться моментом. Вот и всё.