Translation of "Varlığı" in Portuguese

0.003 sec.

Examples of using "Varlığı" in a sentence and their portuguese translations:

Millet varlığı sona erdi.

O país deixou de existir.

Tüm varlığı düşünüyor, hissediyor, keşfediyor.

Todo o seu ser pensa, sente, explora.

Onun varlığı benim için önemli.

A sua presença é importante para mim.

Doktorun varlığı başka yerde talep edildi.

A presença do médico foi solicitada em outro lugar.

Bir milyon doların üzerinde mal varlığı var.

Ele possui um ativo de mais de um milhão de dólares.

Zeus'un varlığı konusunda agnostik olan birine hiç rastlamadım.

Nunca conheci ninguém que seja agnóstico em relação à existência de Zeus.

Hayalet varlığı ölümden sonra yaşamın olduğunu kanıtlamaz. Başka bir boyutun unsurları olabilir.

A existência de fantasmas não prova que haja vida após a morte. Eles podem ser elementos de uma outra dimensão.

Sevilmek, tüketilmektir. Sevmek tükenmez yağ ile ışık vermektir. Sevilmek, varlığı durdurmak, sevmek katlanmaktır.

Ser-se amado é ser-se consumido. Amar é dar iluminação com um óleo inesgotável. Ser-se amado é deixar de existir, amar é tolerar.