Translation of "Teknoloji" in Portuguese

teknoloji, eğlence

Tecnologia, Entretenimento

Teknoloji giderek gelişiyor.

A tecnologia está melhorando cada vez mais.

Onlar zannediyor ki teknoloji var. Teknoloji her şey değildi ki

eles acham que existe tecnologia. Tecnologia não era tudo

Amerikan teknoloji endüstrisinin bir ürünüyüm.

enquanto consumidor e líder de grande empresa.

Böyle güzel bir teknoloji varken

com uma tecnologia tão bonita

Bu savaşı teknoloji üzerinden yapıyorlardı

Eles estavam fazendo essa guerra contra a tecnologia

Dünya'nın en büyük teknoloji şirketi

A maior empresa de tecnologia do mundo

Neden teknoloji benden nefret ediyor?

Por que a tecnologia me odeia?

Bırak teknoloji işin çoğunu yapsın.

Deixe a tecnologia fazer a maior parte do trabalho.

Teknoloji o zamandan beri ilerledi.

- A tecnologia melhorou desde então.
- A tecnologia tem melhorado desde então.

Yeni teknoloji sayesinde... ...karanlığın içine bakabiliyoruz.

Usando uma nova tecnologia, podemos ver no escuro.

Dünyanın en büyük teknoloji şirketi yahu

maior empresa de tecnologia do mundo yahu

Bu çok gelişmiş bir teknoloji değil.

Esta não é uma tecnologia muito sofisticada.

Biz gerçekten teknoloji harikası ekipman kullanıyoruz.

Nós usamos equipamentos realmente sofisticados.

Neyse ki teknoloji bu deneyimi kolaylaştırmaya başladı.

Mas a tecnologia começou a melhorar essa experiência.

Ancak büyük olasılıkla dünyadaki diğer teknoloji merkezlerindeki

mas nunca chegou a uma escala verdadeiramente transformadora,

teknoloji olarak ileride olduğunu düşünüyoruz değil mi

achamos que estamos à frente como tecnologia, certo?

Bu teknoloji güneş enerjisinin maliyetini şiddetle düşürecektir.

Esta tecnologia reduzirá drasticamente o custo da energia solar.

Bu yeni teknoloji çok umut verici görünüyor.

Esta nova tecnologia parece muito promissora.

Apollo-11 ise son teknoloji bir bilgisayarla donatıldı

O Apollo-11 está equipado com um computador de ponta

Çünkü teknoloji devlerine ve diğer yönetici insanlara göre

Porque de acordo com gigantes da tecnologia e outras pessoas executivas

Ama artık, yeni teknoloji sayesinde bu karanlığın içine bakabiliyoruz.

Mas, agora, com uma nova tecnologia, podemos ver nesta escuridão...

4 bin yıl sonra yani böyle bir teknoloji yok

4 mil anos depois, não existe essa tecnologia

Gelişmiş tıbbi teknoloji, uzay programının yan ürünlerinden biri oldu.

Tecnologias médicas melhoradas têm sido um dos resultados do programa espacial.

Fakat artık son teknoloji çekim teknikleri kullanarak zifiri karanlıklara dalabiliyor...

Mas, agora, usando técnicas de filmagem de ponta, podemos mergulhar nas profundezas...

Ya eski mısırlılar teknoloji olarak bizden ilerideler yada uzaylılar yaptı

ou os antigos egípcios estavam à nossa frente como tecnologia ou alienígenas feitos

Son teknoloji kameralar, Dünya'nın en ikonik bazı hayvanları hakkında bildiklerimizi değiştiriyor.

Câmaras de ponta estão a mudar o nosso entendimento sobre alguns dos seres mais emblemáticos da Terra...

üstelik bu teknoloji şu an ülkemizde bir çok sınıflarda dahi kullanılamıyor

Além disso, essa tecnologia não pode ser usada mesmo em muitas classes em nosso país.

Günümüzde ise şuanki teknoloji ile böyle bir yapının inşaatı imkansız görünüyor

Hoje, a construção de tal estrutura parece impossível com a tecnologia atual.

Fakat tesadüf değil ise mısırlılar'a birşey oldu ve teknoloji ortadan kayboldu

mas se não for coincidência, algo aconteceu com os egípcios e a tecnologia desapareceu

Bu videonun sponsoru Curiosity Stream - bilim, teknoloji, doğa ve tarih hakkında

Este vídeo é patrocinado pelo Curiosity Stream - lar de milhares de documentários online

Mısır piramitlerinin yapımında kullanılan teknoloji hakkında daha fazla bilgi edinmek isterim.

Eu gostaria de saber mais sobre a tecnologia utilizada na construção das pirâmides egípcias.