Translation of "Aile" in Portuguese

0.011 sec.

Examples of using "Aile" in a sentence and their portuguese translations:

Aile önemlidir.

A família é importante.

Aile ailedir.

Família é família.

Onlar aile.

Eles são uma família.

Aile avukatıyım.

- Sou advogado da família dele.
- Sou advogado da família dela.

Aile ziyafet çekebilecek.

... a família pode banquetear-se.

Bir aile istiyorum.

Eu quero uma família.

Siz aile gibisiniz.

Você é qual se fosse da família.

Tom aile değil.

Tom não é da família.

Biz aile gibiyiz.

- Somos como uma família.
- Nós somos como uma família.

Biz aile değiliz.

- Nós não somos da família.
- Não somos da família.

Tom aile gibi.

Tom é qual alguém da família.

Ben aile değilim.

- Não sou parte da família.
- Não sou da família.
- Eu não sou parte da família.

- İki aile o evde yaşıyor.
- O evde iki aile yaşıyor.
- O evde iki aile yaşar.

Duas famílias vivem naquela casa.

Aile Türkler'de çok kutsaldır

A família é muito sagrada em turcos

Yangında dört aile öldürüldü.

Quatro famílias perderam suas vidas no incêndio.

Aile adın nasıl yazılır?

Como se escreve o seu sobrenome?

Ne harika bir aile!

Que família maravilhosa!

Aile dışarıda kahvaltı ediyor.

A família está tomando café da manhã do lado de fora.

Bütün aile yatakta hastadır.

Toda a família estava doente de cama.

Siz arkadaşlar aile gibisiniz.

Vocês são como família.

Bu bir aile geleneği.

- Essa é uma tradição de família.
- É uma tradição de família.

Tom bir aile dostu.

Tom é um amigo da família.

Tom aile şirketini devraldı.

Tom assumiu o controle da empresa da família.

Aile arasında olmak hoş.

É bom estar com a família.

Bütün aile arabadan indi.

Toda a família saiu do carro.

Aile, balkonda kahvaltı ediyor.

A família toma café da manhã na sacada.

Aile, balkonda kahvaltı yiyor.

A família toma café da manhã na sacada.

Aile öğle yemeği yedi.

A família almoçava.

Bütün aile sahile gitti.

A família toda foi à praia.

Aile adınızı nasıl hecelersiniz?

Como se soletra o seu sobrenome?

Ben onun aile avukatıyım.

Sou advogado da família dele.

Aile üyelerine yemeğin yerini gösteriyor.

... orientando outros membros da família até uma refeição.

Aile, toplumdaki en önemli birimdir.

A família é a instituição mais importante na sociedade.

İki aile aynı evde yaşamaktadır.

Duas famílias vivem na mesma casa.

Bu köyde elli aile yaşıyor.

Neste povoado moram cinquenta famílias.

Dört aile yangında hayatını kaybetti.

Quatro famílias perderam suas vidas no fogo.

Bu masadaki aile de hastalandı.

A família nesta mesa também ficou doente.

- Neden ailen yok?
- Aile kursana.

Por que você não tem família?

Aile üyeleri masa etrafına oturdular.

Os membros da família sentaram-se ao redor da mesa.

Tom ve Mary aile gibi.

Tom e Mary são como uma família.

Aile birlikte bir film izliyor.

A família está assistindo um filme junta.

- Şükran günü, değerli bir aile zamanıdır.
- Şükran Günü değerli bir aile vaktidir.

O Dia de Ação de Graças é uma ocasião preciosa para a família.

- Bu küçücük köyde elli tane aile yaşar.
- Bu küçücük köyde elli aile yaşıyor.

Neste povoado moram cinquenta famílias.

Aile yoluna devam edip su bulmalı.

A família tem de seguir em frente e encontrar água.

Köpeğe aile tarafından "Spot" adı verilir.

O cachorro é chamado de Spot pela família.

Bize onların hepsinin aile fotoğrafları gösterildi.

- Nos mostraram todas as fotos de família deles.
- Mostraram-nos todas as suas fotos de família.

Amerikalı bir aile ile birlikte kaldım.

Eu vivia com uma família americana.

Akşam oldu. Aile akşam yemeğini yiyor.

É noite. A família está jantando.

Aile birlikte cinayet gizemlerini izlemeyi seviyor.

A família adora assistir mistérios de assassinatos junta.

Onun için, iş ve aile eşanlamlıydı.

Para ela, "trabalho" e "família" eram sinônimos.

Birçok genç aile bu bölgede yaşar.

Muitas familías novas moram nessa área.

Aile için sevgi bizim birincil görevimiz.

O amor da família é o nosso primeiro dever.

Onlar bize bir aile gibi davrandı.

Eles nos tratavam como se fôssemos da família.

- Maçta bütün aile kaşlarını çattı.
- Ailenin tamamı evliliğe karşıydı.
- Bu ilişkiye tüm aile soğuk bakıyordu.

A família inteira desaprovava aquele casamento.

Tabii ki bu durum aile şereflerini lekeleyecekti.

porque, claro, isso traria a desonra para a família.

Bizde aile yapısı daha sağlam olduğu için

Porque a estrutura familiar é mais robusta em nós

Eğer hasta bilinçsiz ise, aile karar verebilir.

Se o paciente está inconsciente, a família pode tomar a decisão.

Annenin tarafında en sevdiğin aile üyesi kim?

Quem é o seu parente favorito por parte de mãe?

- Aile adınızın yazılımı nasıl?
- Soyadınızın yazılışı nasıl?

Como se soletra o seu sobrenome?

Uzun kış gecesinde aile kurmak için mükemmel yer.

O lugar perfeito para começar uma família durante a longa noite de inverno.

Iyi aile çocuğunda ise bambaşka bir eleştiri vardı

Houve uma crítica completamente diferente em uma boa criança da família.

Üstelik onu evlatlık edinen aile zengin de değildi

Além disso, a família que a adotou não era rica

Küçük yaştan itibaren aile şirketini devralmak için yetiştirildi.

Ele foi educado desde cedo para assumir o controlo da empresa da família.

- Onlar fakir bir ailedirler.
- Onlar yoksul bir aile.

Eles são uma família pobre.

Ben dolabı temizlerken bazı eski aile fotoğraflarına rastladım.

Deparei algumas fotos antigas de família quando estava esvaziando o armário.

Şimdi muhtaç durumda 20.000 aile kaldı, yani oran %0,5.

Agora, temos 20 000 famílias indigentes. Corresponde a 0,5 %.

Daha önce de söyledik aile Türk için çok önemli

A família que dissemos antes é muito importante para o turco

Aile arazisinin geniş alanını çocuklar arasında eşit olarak böleceğiz.

Nós repartiremos a enorme extensão de terra da família igualmente entre os nossos filhos.

Birçok aile sınırda yeni bir hayat kurmak için ayrıldı.

Muitas famílias se mudaram para começar uma nova vida na fronteira.

Yeni bir aile içinse gece farklı bir engel teşkil ediyor.

Para uma família nova, a noite coloca um desafio diferente.

Ben Berlin'de bir Alman aile ile yaşayarak bir hafta geçirdim.

Passei uma semana em Berlim morando com uma família alemã.

23 Ocak günü Çin'de bir aile Wuhan'dan Guangzhou'ya seyahat etti.

Em 23 de Janeiro, uma família na China viajou de Wuhan para a cidade de Guangzhou.

Ama şimdilik... ...bu aile, Dünya'daki en uzun geceden sağ çıkmayı başardı.

Mas, por agora, esta família sobreviveu à noite mais longa da Terra.

Bence bu aile hafızasına dayanıyor ve okuyamayan ve yazamayan insanların çoğu zaman

Acho que é baseado na memória da família, e as pessoas que não sabem ler e escrever geralmente têm

- Tom aile için kahvaltı hazırlamakla meşgul.
- Tom ailesi için kahvaltı hazırlamakla meşgul.

Tom está ocupado fazendo o café da manhã para a familia.

Eşinin onun taklidini yapması ise, güzel örnek eğlenceli bir aile olmasının yanı sıra

A imitação de sua esposa, além de ser uma família divertida, é um bom exemplo.

Ve bundan birkaç gün sonra yan masalarında oturan aile de belirtileri göstermeye başladı.

E alguns dias depois, a familia sentada à mesa ao lado também começou a sentir sintomas.

Tom ve Mary küçük bir fırın açmak için aile ve arkadaşlardan para ödünç alıyorlardı.

Tom e Mary tomaram dinheiro emprestado de familiares e amigos para abrir uma pequena padaria.