Translation of "Heyecan" in Portuguese

0.008 sec.

Examples of using "Heyecan" in a sentence and their portuguese translations:

Heyecan vericiydi.

Foi emocionante.

Bu heyecan verici.

É empolgante.

Çok heyecan vericiydi.

Foi muito emocionante.

Gösteri heyecan vericiydi.

O show foi empolgante!

Çok heyecan verici.

É tão excitante.

Heyecan verici miydi?

Foi emocionante?

Heyecan doruk noktasına ulaştı.

A emoção chegou ao seu auge.

Bu çok heyecan verici.

Isso é muito excitante!

O heyecan verici görünüyor.

- Isso parece emocionante.
- Isso parece sensacional.

Ne kadar heyecan verici!

Que massa!

Bu gerçekten heyecan verici.

Isso é muito excitante!

Bu çok heyecan verici olabilir.

Isto vai ser empolgante.

Biraz daha heyecan verici sesler çıkarmalı.

Tem de se esforçar por parecer mais empolgante.

Ben heyecan verici bir hikaye okudum.

Eu li uma história excitante.

Çok heyecan verici! Tekrar gitmek istiyorum.

Foi muito empolgante! Gostaria de ir de novo.

Benim heyecan verici bir duyurum var.

Eu tenho um anúncio animador.

Onun çok heyecan verici olacağını hiç düşünmedim.

Eu nunca pensei que seria tão emocionante.

Sadece heyecan olsun diye mi bunu yaptın?

- Você fez isso só por diversão?
- Você fez isso apenas por diversão?

Sadece heyecan olsun diye yaşlı bayanı öldürdü.

Ele matou a velha senhora por curtição.

Sadece heyecan olsun diye masum kanı döktü.

Ele derramou sangue inocente só por diversão.

O anda Boston'da olmak müthiş heyecan vericiydi.

Foi tremendamente prazeroso estar em Boston aquela hora.

Mısır'da yaşama fikri Fadıl için heyecan vericiydi.

A ideia de viver no Egito era excitante para Fadil.

Bir yılan kuyusuna inmek her zaman heyecan vericidir.

É sempre empolgante entrar em buracos de cobras.

Bir yılan çukuruna inmek her zaman heyecan vericidir.

É sempre empolgante entrar em buracos de cobras.

Burada inecek yer bulmaya çalışmak heyecan verici olacak.

Vai ser empolgante tentar encontrar sítio onde aterrar.

Tom ve Mary heyecan verici bir şey keşfettiler.

Tom e Mary descobriram uma coisa incrível.

Mary Tom'u erkek arkadaşından daha heyecan verici buldu.

Mary achou Tom mais excitante do que seu namorado.

Bu hem ilgi çekici hem de heyecan verici.

É ao mesmo tempo desafiador e estimulante.

Atlayış tulumu ve serbest atlama, inanılmaz heyecan verici şeyler

O fato de skydiving é incrivelmente empolgante

Film bize güldürdü ama aslında izlemek heyecan verici değildi.

O filme nos fez rir, mas não foi muito animado de assistir.

Bu dilin çok güzel ve heyecan verici olduğunu düşünüyorum!

Eu acho essa língua tão bonita e envolvente.

Avrupa'ya gitmek çok heyecan verici ama aynı zamanda korkutucu.

Ir à Europa é muito empolgante, mas também assustador.

Ve işte hazırız. Bir yılan kuyusuna inmek her zaman heyecan vericidir.

E estamos prontos. É sempre empolgante entrar em buracos de cobras.

Sistematik iz sürmeyi mi denemek istiyorsunuz? Bu heyecan verici, çünkü bu bilimsel bir şey.

Então vamos usar o método sistemático? É empolgante porque é científico.

Bugün 17 Ekim 2013 Perşembe. Üç ay önce Tatoeba'ya katıldım. Bu heyecan verici bir deneyim oldu.

Hoje é quinta-feira, 17 de outubro de 2013. Há três meses entrei para Tatoeba. Tem sido uma experiência emocionante.