Translation of "Durdurmak" in Portuguese

0.006 sec.

Examples of using "Durdurmak" in a sentence and their portuguese translations:

durdurmak engellemek için

para impedir a parada

Durdurmak ister misin?

Você quer parar?

Onu durdurmak zorundasın.

Você tem que parar.

Onları durdurmak zorundasın.

- Você tem de pará-los.
- Tu tens de pará-los.
- Vocês têm de pará-los.

Onları durdurmak zorundaydım.

- Eu tinha de detê-los.
- Eu tinha de detê-las.

Seni durdurmak zorundayım.

- Eu tenho que te deter.
- Tenho que te deter.

Onu durdurmak zorundayım.

Eu preciso detê-la.

Tom'u durdurmak zorundasınız.

Você precisa deter o Tom.

Bunu engellemek durdurmak imkansız

é impossível parar com isso

Bu deneyi durdurmak zorundayız.

Nós temos que interromper esse experimento.

Biri onu durdurmak zorunda.

Alguém tem de detê-lo.

Tom onu durdurmak zorundaydı.

Tom teve que parar aquilo.

Hıçkırığı durdurmak için ne yapmalıyım?

O que devo fazer para parar de soluçar?

- Durdurmak zorunda kaldım.
- Durmam gerekiyordu.

- Tive de parar.
- Eu tive de parar.
- Eu tive que parar.
- Tive que parar.

Onu durdurmak için ne yapabiliriz?

O que podemos fazer para detê-la?

O, sigara içmeyi durdurmak için çalışıyor.

Ele tenta parar de fumar.

Tom'un onu yapmasını durdurmak için uğraşabilirim.

Eu poderia tentar fazer o Tom parar de fazer aquilo.

Tom, Mary'yi durdurmak için hiçbir şey yapamaz.

Tom não pode fazer nada para conter Mary.

Sevilmek, tüketilmektir. Sevmek tükenmez yağ ile ışık vermektir. Sevilmek, varlığı durdurmak, sevmek katlanmaktır.

Ser-se amado é ser-se consumido. Amar é dar iluminação com um óleo inesgotável. Ser-se amado é deixar de existir, amar é tolerar.