Translation of "Birbirini" in Portuguese

Ebeveynlerim birbirini seviyor.

Meus pais amam um ao outro.

Onlar birbirini sevdi.

Eles se amavam.

İki kadın birbirini tanıyor.

As duas mulheres se conhecem.

Kızlar barda birbirini öptü.

As garotas se beijaram no bar.

İki palyaço birbirini tokatladı.

Os dois palhaços deram-se palmadas um ao outro.

Aynı zamanda gölgeler birbirini tutmuyor

Ao mesmo tempo, as sombras não se combinam

John ve Mary birbirini seviyordu.

João e Maria se amavam.

Girdiği nokta birbirini bir türlü tutmuyor

o ponto em que entra não coincide

Garip bir şekilde, hayatlarımız birbirini yansıtıyordu.

De uma forma estranha, as nossas vidas espelhavam-se.

Sanırım Tom ve Mary birbirini seviyor.

Acho que Tom e Mary se gostam.

Tom ve Mary'nin birbirini tanıdığını sanmıyorum.

Eu não acho que Tom e Mary se conheçam.

Ikiside birbirini çok güzel bir şekilde yalanlayabiliyor

ambos podem negar um ao outro lindamente

Bu iki çizgi birbirini dik açıyla kesmektedir.

Estas duas linhas se cortam em ângulos retos.

Iki levhanın birbirini ittirmesi veya birinin diğerini ittirmesi sonucu

como resultado de duas placas se empurrando ou uma empurrando a outra