Translation of "Türlü" in Portuguese

0.009 sec.

Examples of using "Türlü" in a sentence and their portuguese translations:

Bir türlü birbirleriyle anlaşamıyorlar

Eles não podem se dar bem um com o outro

Her türlü hayvan var.

Todo o tipo de animais.

Her türlü işi yaparım.

Eu farei qualquer tipo de trabalho.

Tom başka türlü düşündü.

Tom pensava de outra forma.

- Olumlu olumsuz her türlü yorumunuzu bekliyoruz.
- Her türlü yorumunuzu bekliyorum.

Qualquer comentário é bem-vindo.

Senin yaptığından başka türlü yapardım.

Eu faria de uma forma diferente da que você fez.

Her türlü kurulu düzene değil ama

não regular qualquer tipo de placa, mas

Girdiği nokta birbirini bir türlü tutmuyor

o ponto em que entra não coincide

Her türlü bir karar vermeliyiz. Neyi seçeceksiniz?

Seja como for, temos de decidir. Como vai ser?

Ama her türlü rahatsızlık bu tepkiyi doğuruyor.

Mas qualquer agitação provoca uma resposta.

Hangi kursu izleyeceğine bir türlü karar veremedi.

Ele não conseguia decidir que direção tomar.

Onun yokluğu her türlü söylentiye yol açtı.

A ausência dele gerou vários boatos.

Üç gündür başım ağrıyor. Geçmedi bir türlü.

Eu estou com uma dor de cabeça há três dias e não consigo me livrar dela.

Yıldızlarının bir türlü barışmadığı bir kişi daha var

Há outra pessoa cujas estrelas não se reconciliam

Aralarında davalık durum kalmamıştı fakat mahkeme bitmiyordu bir türlü

Não houve nenhum caso entre eles, mas o tribunal nunca terminou

O klasik ya da folk, her türlü enstrümanı çalabilir.

Ela sabe tocar todo tipo de instrumento, clássicos ou folclóricos.

Çeviri benim için büyük bir zevk. Ben başka türlü yapmazdım.

Traduzir é um grande prazer para mim. Se não fosse, eu não o faria.

Türkiye dışında heryerde didik didik çantanız aranıyor veya başka türlü alarmlar var

Pesquisando em todos os lugares que você usa o ATF fora da Turquia ou tem outros tipos de alarmes

- Tokyo'da her çeşit insan yaşar.
- Tokyo'da her türlü insan yaşıyor.
- Tokyo'da her türde insan yaşar.

Em Tóquio mora todo tipo de gente.

Herkesin yarattığı, her türlü bilim, edebiyat veya sanat eserlerinden mütevellit manevi ve maddi menfaatlerin korunmasına hakkı vardır.

Todos têm direito à protecção dos interesses morais e materiais ligados a qualquer produção científica, literária ou artística da sua autoria.