Translation of "Türlü" in Arabic

0.005 sec.

Examples of using "Türlü" in a sentence and their arabic translations:

Ama bir türlü başaramıyordu.

لكنه فقط لم يكن قادرًا على ذلك.

Her türlü şeyi yönetiyoruz.

كلنا ندير العديد من الأمور.

Gördüklerimi bir türlü karşılamıyor.

كل هذه الألوان لن تُنصف وصفي لذلك الأزرق.

Bir türlü birbirleriyle anlaşamıyorlar

لا يمكنهم الانسجام مع بعضهم البعض

Her türlü hayvan var.

‫كل أنواع الحيوانات.‬

Başka türlü de olabilir.

البديل ممكن.

Her türlü güçlü desteği sağlarlar.

للسياسات والحلول التي يمكن عملها.

Resme uymayan her türlü bilgiyi atarız.

وأي معلومة لا تتوافق مع الصورة، نرميها بعيدًا.

Her türlü kurulu düzene değil ama

ليس لتنظيم أي نوع من اللوحات ولكن

Girdiği nokta birbirini bir türlü tutmuyor

النقطة التي تدخلها لا تتطابق مع بعضها البعض

Her türlü bir karar vermeliyiz. Neyi seçeceksiniz?

‫في الحالتين، يجب أن نتخذ القرار.‬ ‫ماذا سيكون؟‬

Her türlü toplum hizmeti veren servisler bulunmakta.

التي تجعل وظيفتها هذه كأي مدينة ضخمة.

Ama her türlü rahatsızlık bu tepkiyi doğuruyor.

‫لكن أي إثارة ستصدر استجابة.‬

Inandığımız her türlü şeyin resminin bir yapbozunu yaratıyoruz,

نحن نبني صورة لُغز لأي نوع من المعتقدات،

Antik dünyada da her türlü kölelik vardı elbette

وبالفعل كان هناك الكثير من العبودية في العالم القديم،

Yıldızlarının bir türlü barışmadığı bir kişi daha var

هناك شخص آخر لا تتصالح نجومه

- Ben başka türlü düşünüyorum.
- Ben daha farklı düşünüyorum.

- اعتقد خلاف ذلك.
- اعتقد غير ذلك.

Ve bir türlü geçmeyen sürekli bir sırt ağrısı başladı.

وأُصبت بألم الظهر المزعج هذا الذي لا يزول.

Aralarında davalık durum kalmamıştı fakat mahkeme bitmiyordu bir türlü

لم يكن هناك قضية بينهما ، لكن المحكمة لم تنته أبدا

Türkiye dışında heryerde didik didik çantanız aranıyor veya başka türlü alarmlar var

البحث في كل مكان لديك حقيبة ATF خارج تركيا أو لديك أنواع أخرى من الإنذارات

Herkesin yarattığı, her türlü bilim, edebiyat veya sanat eserlerinden mütevellit manevi ve maddi menfaatlerin korunmasına hakkı vardır.

لكل فرد الحق في حماية المصالح الأدبية والمادية المترتبة على إنتاجه العلمي أو الأدبي أو الفني.

Çalışan her kimsenin kendisine ve ailesine insanlık haysiyetine uygun bir yaşayış sağlayan ve gerekirse her türlü sosyal koruma vasıtalarıyla da tamamlanan adil ve elverişli bir ücrete hakkı vardır.

لكل فرد يقوم بعمل الحق في أجر عادل مرض يكفل له ولأسرته عيشة لائقة بكرامة الإنسان تضاف إليه، عند اللزوم، وسائل أخرى للحماية الاجتماعية.