Translation of "Alman" in Portuguese

0.006 sec.

Examples of using "Alman" in a sentence and their portuguese translations:

- Alman mısın?
- Sen Alman mısın?

Você é alemã?

O doğuştan Alman.

Ele é alemão de nascimento.

Alman arabaları çok popüler.

Os carros alemães são muito populares.

Alman arkadaşımın adı Hans.

Meu amigo alemão se chama Hans.

Berlin bir Alman şehridir.

Berlim é uma cidade alemã.

Hans bir Alman adıdır.

Hans é um nome alemão.

Sen de Alman mısın?

- Você também é alemão?
- Você também é alemã?
- Vocês também são alemães?

Karin bir Alman adıdır.

Karin é um nome alemão.

Ne satın alman gerekiyor?

O que você precisa comprar?

Bir duş alman gerekiyor.

- Você precisa realmente tomar um banho
- Você precisa mesmo de um banho.

O, Alman olduğunu söyledi.

Ela disse que era alemã.

- Mary Alman.
- Mary Almandır.

Maria é alemã.

Fakat Alman İmparatorluğu Alman Kamerun'u istila ediyor Garua ve Nsanakong'da yenilirken,

Ona yeni oyuncaklar alman gerekir.

Você deveria comprar brinquedos novos para ele.

Tom'un ağır Alman aksanı var.

- Tom tem um sotaque alemão muito pesado.
- Tom tem um sotaque muito forte de alemão.

O, ağır Alman aksanıyla konuşur.

Ela fala com um forte sotaque alemão.

David Hilbert bir Alman matematikçidir.

David Hilbert é um matemático alemão.

Spätzle bir çeşit alman pastasıdır.

Spätzle é um tipo de macarrão alemão.

O Alman değil ama Avusturyalı.

Não é alemão, mas austríaco.

Alman kültürü çalışmaya ilgi duyuyorum.

Estou interessado em estudar a cultura alemã.

Bu eski bir Alman geleneği.

Este é um antigo costume alemão.

Ben Alman imla reformundan yanayım.

Eu sou a favor de uma reforma ortográfica na língua alemã.

Birçok Alman tatile İspanya'ya gidiyor.

Muitos alemães passam férias na Espanha.

Herhangi bir Alman birliğini Verdun'da savaşıyor.

Alman bir tane adam Amerika'ya göçtü

Um alemão imigrou para a América

Adam İngilizceyi Alman aksanı ile konuşur.

O homem fala inglês com um sotaque alemão.

Almanca öğretmeni Alman bir kadına benziyordu.

A professora de alemão parecia uma alemã.

O büyük bir Alman şirketinin başkanıdır.

Ele é o presidente de uma grande companhia alemã.

Alman otomobil endüstrisi mükemmel arabalar üretir.

A indústria automobilística alemã produzem carros de alta qualidade.

Neden bir Alman arabası satın aldın?

Por que você comprou um carro alemão?

Bir Alman doğu bilimcisi bunu ilk duyduğunda

Quando um cientista oriental da Alemanha ouviu pela primeira vez isso

Tom, Avusturyalı ve Alman arasındaki farkı bilmez.

Tom não conhece a diferença entre um austríaco e um alemão.

Araban için yeni lastikler satın alman gerek.

Você precisa comprar pneus novos para seu carro.

Tom, güzel bir Alman kızına âşık oldu.

Tom apaixonou-se por uma bela garota alemã.

Alman restoranları otomatik olarak su hizmeti vermezler.

Restaurantes alemães não servem água automaticamente.

Birçok Alman, müttefiklerin Fransa'daki Calais'ye saldıracağını sanıyordu.

A maioria dos alemães esperavam que os Aliados atacariam a Calais, na França.

- Alman kuvvetleri, Amiens, Fransa yakınlarında İngiliz askerlere saldırdı.
- Alman kuvvetleri, Amiens, Fransa yakınlarında İngiliz askerlere hücum etti.

Forças alemãs atacaram soldados britânicos perto de Amiens, na França.

Ulrike güzel bir Alman ve dişi ilk adıdır.

Ulrike é um belo prenome alemão feminino.

- Sanırım onu almalısın.
- Bence onu satın alman gerek.

Eu acho que você deve comprá-lo.

Alman, Bulgar ve Bulgar karşı saldırı Avusturya-Macar kuvvetleri.

Ama Alman ve Austro-Macar kuvvetleriyle çarpışmaya devam ediyor.

Mas continua a combater as forças alemãs e austro-húngaras

Bu, bir grup Alman fizikçi tarafından yapılan bir video.

Este é um vídeo feito por um grupo de médicos alemães.

- CD'yi alman 10 dolar tutuyor.
- Bu CD 10 dolar.

- Este CD vale dez dólares.
- Esse CD custa 10 dólares.

Yaşlı Alman posta taşıyıcı "hediye" işaretli pakete dokunmak istemedi.

O velho carteiro alemão não quis tocar no pacote marcado como "presente".

Doğuda,Alman Mareşal Von Hindenburg bir kış saldırısı başlatıyor ve

Na Frente do Leste, von Hindenburg lança uma Ofensiva ao Inverno,

Bence yağmur yağarsa diye bir şemsiye alman daha iyi olur.

- Eu acho melhor que você leve um guarda-chuva para o caso de chover.
- Eu acho melhor levares um guarda chuva, caso chova.

Ben Berlin'de bir Alman aile ile yaşayarak bir hafta geçirdim.

Passei uma semana em Berlim morando com uma família alemã.

Kuzey Denizi'ndeki Alman savaş gemileri, İngiliz sahil kasabalarına çarpıp baskın düzenledi,

Doğu Cephesinde, Alman Saha Mareşal von Hindenburg bir Kış Saldırısı başlattı,

Masurian'da kitlesel bir ikinci Alman zaferi Göller Rusları geri çekilmek için zorlar.

Coca-Cola, Fanta'yı 2. Dünya Savaşının ortasında Alman pazarı için icat etti.

A Coca-Cola inventou a Fanta, em plena Segunda Guerra Mundial, para o mercado alemão.

O hayvanla temas edince bir şeyler oluyor. Ama bir noktada nefes alman gerek.

Algo acontece quando aquele animal faz contacto. Mas, a dada altura, terás de respirar.

- Süt, yumurta, tereyağı ve benzeri şeyleri satın almalısınız.
- Süt, yumurta, tereyağı ve daha nicesini alman gerekiyor.

Você precisa comprar leite, ovos, manteiga e coisas do tipo.