Translation of "üzerindeki" in Portuguese

0.013 sec.

Examples of using "üzerindeki" in a sentence and their portuguese translations:

Yol üzerindeki dükkana gittim

À entrada da loja,

TV'nin toplum üzerindeki etkisi büyüktür.

A influência da TV sobre a sociedade é grande.

Sorun üzerindeki bilgimiz oldukça sınırlıdır.

Nosso conhecimento acerca do problema é bastante limitado.

Tabağın üzerindeki bütün kurabiyeleri yedim.

Comi todos os biscoitos que estavam no prato.

şimdi dünya üzerindeki kara parçası bütündü

agora o pedaço de terra na terra estava inteiro

Harita üzerindeki mavi çizgiler nehirleri gösterir.

As linhas azuis no mapa indicam rios.

İlin üzerindeki bir duman bulutu var.

Há uma nuvem de fumaça sobre a província.

Kitabı konu üzerindeki bütün düşüncelerini barındırıyor.

O livro dele incorpora todo o seu pensamento sobre o assunto.

Dünya üzerindeki yaşam, Mars'ta mı başladı?

Será que a vida na Terra começou em Marte?

Telefon kablosunun üzerindeki kuşu görüyor musun?

Vê o pássaro no fio de telefone?

Öğretmen bu proje üzerindeki işi bölmemizi istiyor.

O professor quer que dividamos o trabalho neste projeto.

Karaçalının üzerindeki çiçeği gördünüz mü? Sarı olan kısmı?

Estão a ver a flor do tojo, esta pontinha amarela?

Ben, 300 doların üzerindeki bir kamerayı maddi olarak karşılayamam.

Eu não posso comprar uma câmera acima de 300 dólares.

Dedem doğum günü pastası üzerindeki 97 tane mumu üfledi.

Meu avô assoprou todas as noventa e sete velinhas no seu bolo de aniversário.

Dünya üzerindeki Brezilya, Merkatör projeksiyonunda Brezilya ile aynı boyuta sahiptir.

Brasil no globo tem o mesmo formato do Brasil na projeção de Mercator.

O hayvanlar üzerindeki zulüm hakkında bir kitap okuduktan sonra et yemeyi bıraktı.

Ela parou de comer carne depois de ler um livro sobre crueldade contra os animais.

Mary geleceğe gitti ve iklim değişikliğinin dünya üzerindeki tüm yaşamı tahrip ettiğini gördü.

Mary viajou ao futuro e descobriu que a mudança climática destruíra toda a vida na Terra.