Translation of "Mavi" in Portuguese

0.011 sec.

Examples of using "Mavi" in a sentence and their portuguese translations:

Araba mavi.

O carro é azul.

Arabam mavi.

Meu carro é azul.

Mavi mi?

É azul?

Biri mavi.

- Um é azul.
- Uma é azul.

Göl mavi.

O lago é azul.

- Mavi bisiklet yeni.
- Mavi bisiklet yenidir.

A bicicleta azul é nova.

Bunlar mavi hayalet.

São fantasmas-azuis.

Gökyüzü kadar mavi!

Como o céu está azul!

Mavi araba pahalı.

O carro azul é caro.

Onun bisikleti mavi.

- Sua bicicleta é azul.
- A bicicleta dela é azul.

Mavi gözlerim var.

- Tenho olhos azuis.
- Eu tenho olhos azuis.

Mavi ceketimi giyeceğim.

- Eu vou usar a minha jaqueta azul.
- Vou usar a minha jaqueta azul.

Tom mavi giyiyor.

Tom está vestindo azul.

Mavi çiçek küçüktür.

A flor azul é pequena.

Dünya, mavi gezegendir.

A Terra é o planeta azul.

Tom'un arabası mavi.

O carro de Tom é azul.

Mavi elbiseyi giyeceğim.

Usarei o vestido azul.

Bu çiçek mavi.

Esta flor é azul.

- Mavi sana yakışıyor.
- Mavi senin üzerinde iyi görünüyor.

O azul cai bem em você.

O, mavi elbiseleri sever.

Ela gosta de vestidos azuis.

Bu mavi değil; mor.

Isso não é azul; é roxo.

Mavi gök, denize yansıyor.

O azul do céu reflete-se no mar.

Tom'un mavi ananasını seviyorum.

Eu gosto do abacaxi azul do Tom.

Bu mavi düğmeye dokunma.

Não toque neste botão azul.

Güzel mavi gözlerin var.

Você tem lindos olhos azuis.

Onun mavi gözleri var.

Ela tem olhos azuis.

Gökyüzü mavi mi? Evet.

O céu é azul? Sim.

Dudakların mavi. Sudan çıkmalısın.

Seus lábios já estão ficando roxos. Você deve sair da água.

Tom'un mavi gözleri vardı.

Tom tinha olhos azuis.

Millie'nin mavi gözleri var.

Millie tem olhos azuis.

Bu mavi elbiseyi seviyorum.

Eu gosto deste vestido azul.

Mavi sana iyi uyuyor.

Você fica bem de azul.

O mavi butona dokunma.

Não toque neste botão azul.

Mavi bir arabam var.

Tenho um automóvel azul.

En sevdiğim renk mavi.

A minha cor favorita é o azul.

Bulutlar mavi gökte yüzüyor.

Nuvens flutuavam no céu azul.

Hiç mavi mango yoktur.

Não existe manga azul.

O mavi olanda benimdir.

Aquele azul também é meu.

Mavi içinde çok çekicisin.

- Você fica muito bem de azul.
- O azul lhe cai muito bem.
- O azul lhe assenta muito bem.

Mavi tilki, hayvanat bahçesindedir.

A raposa azul está no zoológico.

Gök bugün mavi, bulutsuz.

Hoje o céu está azul, sem uma única nuvem.

Tom'un mavi gözleri var.

- Tom tem olhos azuis.
- O Tom tem olhos azuis.

Ben mavi renkten hoşlanırım.

Eu gosto da cor azul.

Maria'nın mavi gözleri var.

Maria tem olhos azuis.

Mavi bir elbise giyin.

Ponha o vestido azul.

Kulübün renkleri mavi-siyah.

As cores do clube são azul e preto.

Heriki kızın mavi gözleri var.

Ambas as meninas têm olhos azuis.

Karım mavi bir elbise giyiyor.

Minha esposa está usando um vestido azul.

O, mavi bir elbise giyiyor.

Ela está usando um vestido azul.

Sülfür mavi bir alevle yanar.

O enxofre queima numa chama azul.

Onun büyük mavi gözleri var.

Ele tem grandes olhos azuis.

Mavi renkli bir pasta istiyorum.

Quero um bolo azul.

- Benim gözlerim mavi.
- Gözlerim mavidir.

- Meus olhos são azuis.
- Tenho olhos azuis.

Mavi paltolu kız benim kızım.

A garota de casaco azul é a minha filha.

Tom'un mavi bir arabası var.

- Tom tem um carro azul.
- Tom possui um carro azul.

Polis memurları mavi üniforma giyer.

Policiais usam uniformes azuis.

Bu mavi sırt çantası ağır.

Esta mochila azul está pesada.

Tom'un mavi gözleri var mı?

O Tom tem olhos azuis?

Tom'un büyük mavi gözleri var.

Tom tem grandes olhos azuis.

Tom mavi kravat takan adam.

Tom é o homem que está usando a gravata azul.

Bu mavi kazak çok güzel.

Esse suéter azul é muito bonito.

Halı mavi mi, yeșil mi?

O tapete é azul ou verde?

Mary mavi bir elbise giyiyor.

Maria está usando um vestido azul.

Tom mavi bir kazak giyiyordu.

- Tom estava vestindo um suéter azul.
- Tom estava usando um suéter azul.

Masada mavi bir defter vardı.

- Havia um caderno azul sobre a mesa.
- Estava um caderno azul sobre a mesa.

Tom mavi kazağı satın alacak.

O Tom vai comprar o suéter azul.

Mary mavi elbiseyi giyeceğini söylüyor.

- Mary disse que vai usar o vestido azul.
- A Mary disse que vai usar o vestido azul.

Tom mavi bir kazak alacak.

O Tom vai comprar um suéter azul.

Tom arabasını mavi renkte boyayacak.

Tom vai pintar seu carro de azul.

Tom mavi bir gömlek giyiyordu.

O Tom estava vestindo uma camisa azul.

Mavi bir ceketin var mı?

Você tem um casaco azul?

Mavi tenli bir adam gördüm.

Eu vi um homem com pele azul.

- O her zaman mavi gömlek giyer.
- O her zaman mavi gömlekler giyer.

Ele sempre usa camisas azuis.

Yunusların gözleri mavi ışığa aşırı hassastır.

Os olhos do golfinho são muito sensíveis à luz azul.

Mavi elbise içerisinde çok iyi görünüyorsun

O azul cai bem em você.

Fransız bayrağı mavi, beyaz ve kırmızı.

A bandeira francesa é azul, branca e vermelha.

Gökyüzünün niçin mavi olduğunu biliyor musun?

Você sabe por que o céu é azul?

Kostümler kırmızı, pembe, mavi ve benzeriydi.

Os trajes era vermelhos, cor-de-rosa, azuis, e assim por diante.

Harita üzerindeki mavi çizgiler nehirleri gösterir.

As linhas azuis no mapa indicam rios.

Bir beyaz bulut, mavi gökyüzünde yüzüyor.

Uma nuvem branca flutua no céu azul.

Tom kafasına mavi bir bandana takıyor.

Tom está usando uma bandana azul na cabeça.

O açık mavi bir elbise seçti.

Ela escolheu um vestido azul claro.

Bizim evimiz güzel, mavi bir balon.

Nossa casa é um lindo balão azul.

Parfüm şişesinin mavi bir kapağı var.

O frasco de perfume tem uma tampa azul.

Mavi ceket giyen kız benim kızım.

A menina vestindo o casaco azul é a minha filha.

Tom soluk bir mavi gömlek giyiyor.

Tom está usando uma camisa azul desbotada.

Tom'un üzerinde mavi bir ceketi var.

Tom está vestindo um casaco azul.