Translation of "öldürmeye" in Portuguese

0.004 sec.

Examples of using "öldürmeye" in a sentence and their portuguese translations:

Kendini öldürmeye çalıştı.

- Ele tentou suicidar-se.
- Ele tentou se matar.

Tom'u öldürmeye çalışıyorlardı.

- Eles estavam tentando matar o Tom.
- Elas estavam tentando matar o Tom.

Zaman öldürmeye çalışıyordum.

Estava tentando matar o tempo.

Onları öldürmeye çalışıyorduk.

Estávamos tentando matá-los.

Seni öldürmeye geldim.

Eu vim para te matar.

Beni öldürmeye çalışıyorsun.

- Você está tentando me matar.
- Vocês estão tentando me matar.

Beni öldürmeye mi çalışıyorsunuz?

Você está tentando me matar?

O şeyi öldürmeye çalışmayacağım.

Eu não vou tentar matar essa coisa.

Birisi beni öldürmeye çalıştı.

Alguém tentou me matar.

Onlar beni öldürmeye çalıştı.

- Eles tentaram me matar.
- Elas tentaram me matar.

Tom kendini öldürmeye çalıştı.

Tom tentou se matar.

Biri beni öldürmeye çalıştı.

Alguém tentou me matar.

Birisi Tom'u öldürmeye çalıştı.

Alguém tentou matar o Tom.

Tom kendini öldürmeye kalkıştı.

Tom tentou se matar.

Seni kim öldürmeye çalıştı?

Quem tentou te matar?

Birisi bizi öldürmeye çalıştı.

Alguém tentou nos matar.

Biri onu öldürmeye çalıştı.

Alguém tentou matá-lo.

Tom, Mary'yi öldürmeye çalıştı.

Tom tentou matar Maria.

Fadıl kayınpederini öldürmeye çalıştı.

Fadil tentou matar o sogro.

Suçlama adam öldürmeye indirildi.

A acusação foi reduzida para homicídio culposo.

Dün gece kendini öldürmeye çalıştı.

Ela tentou se matar noite passada.

O, kendini öldürmeye teşebbüs etti.

Ela tentou se matar.

Tom dün kendini öldürmeye çalıştı.

Tom tentou suicidar-se ontem.

Tom tekrar kendini öldürmeye çalıştı.

Tom tentou se matar de novo.

Tom onu kimin öldürmeye çalıştığını biliyordu.

Tom sabia quem estava tentando matá-lo.

Bir damla zehir 160 insanı öldürmeye yeter.

Uma gota do veneno é suficiente para matar 160 pessoas.

Arizona akreplerinde sizi öldürmeye yetecek kadar zehir bulunur.

O escorpião-do-arizona tem veneno potente o suficiente para matar.

Tom Mary ve John'un onu öldürmeye çalıştığını hatırladı.

- Tom lembrava que Mary e John haviam tentado matá-lo.
- Tom se lembrou que Mary e John haviam tentado matá-lo.
- Tom lembrava que Mary e John haviam tentado matar ele.

Tom'un Mary'yi öldürmeye çalıştığı zaman hakkında bir şey duydun mu?

Você ouviu falar de quando Tom tentou matar Mary?

Bence insanlar onlardan korkmaktansa saygı göstermeli. Onları korumalıyız ve öldürmeye çalışmamalıyız.

E não acho que as pessoas devam ter medo deles, mas devemos respeitá-los. Temos de os proteger e não os tentar matar.

Sulla düşmanlarını öldürmeye başladı ve Sezar onun öldüreceği insanların listesindeydi. Sezar'ın annesinin ailesi onun hayatı için yalvardı ve Sulla isteksizce onu bağışladı. Sonra Sezar Roma ordusuna katıldı ve Sulla'nın ölümünden sonra döndü.

Sila começou a matar seus inimigos, e César estava na lista daqueles que deveriam ser eliminados. A família da mãe de César implorou pela vida dele e Sila, relutantemente, o poupou. Então César alistou-se no exército romano, só retornando após a morte de Sila.