Translation of "Onlar" in Chinese

0.016 sec.

Examples of using "Onlar" in a sentence and their chinese translations:

Onlar kavun.

它们是瓜。

Onlar dinlemedi.

他们没听。

Onlar burada.

他们在这里。

Onlar tehlikede.

他們有危險。

Onlar öğrendi.

他們發現了。

Onlar gitti.

他们离开了。

Onlar silahlı.

他們有帶武器。

Onlar meşgul.

他們很忙。

Onlar çocuklar.

- 他们是孩子。
- 她们是孩子。

Onlar arkadaş.

他們是朋友。

Onlar sahte.

它们是假的。

Onlar reddetti.

他們拒絕了。

Onlar izliyorlar.

他们在看。

Onlar birleşmeliler.

他们必须联合。

Onlar konuşuyorlar.

他們在說話。

Onlar İzlandalıdırlar.

他們來自冰島。

Onlar zengindir.

很美味。

Onlar endişeliydi.

他们担心。

Onlar sarıldı.

他们拥抱。

Onlar nereli?

他们是哪里的?

Onlar Hıristiyanlar.

他们是基督徒着。

Onlar şaşırmıştı.

他们震惊了。

Onlar bekleyebilirler.

他们等得了。

Onlar iyiydiler.

他们不错。

Onlar kaybedeceklerdi.

他們要輸了。

Onlar Pekinli.

他們來自北京.

Onlar öldüler.

- 他们死了。
- 她们死了。

Onlar kazandı.

他们赢了。

Onlar öpüştü.

他们亲吻了。

Onlar geçmeyecek!

他們不會通過的!

Onlar aktördür.

他们是演员。

Onlar tartıştılar.

他们吵架了。

Onlar korktular.

他们害怕了。

- Onlar beni göremiyor.
- Onlar beni göremezler.

他們看不見我。

Onlar zaten buradalar.

他們已經在這裡了。

Onlar çok büyük.

他們非常大。

Onlar sorunu tartışıyorlar.

他們正在討論這個問題。

Onlar anlaşmadan memnun.

他们对合同很满意。

Onlar sohbet ediyorlar.

他們正在聊天。

Onlar konuyu araştırıyorlar.

他們正在調查這件事。

Onlar düşünüp konuşabilirler.

他們有思考和說話的能力。

Onlar trene bindiler.

她們上了火車。

Onlar birbirleriyle konuşuyor.

他们在互相交谈。

Onlar çukur kazıyorlar.

他們正在挖一個洞。

Onlar Fransa'nın güneyindendir.

他们是从法国南部来的。

Onlar treni kaçırdılar.

他们没赶上火车。

Onlar sistemi değiştirdi.

他們改變了制度。

Onlar Kanada'ya yerleştiler.

他们在加拿大安家落户。

Onlar duvarı yıkıyorlar.

他們正在拆這面牆。

Onlar Tottori'ye gittiler.

他們去了鳥取。

Onlar yorgun değil.

他们不累。

Onlar profesyonel şarkıcı.

他们是职业歌手。

Onlar satranç oynuyor.

他們在下棋。

Onlar sağlıklı görünüyorlar.

他们看起来很健康。

Onlar öğle yemeğinde.

他们在吃午饭。

Onlar konuşmayı kestiler.

他们停下不说话了。

Onlar aynı yaşta.

他们俩在同一个年龄。

Onlar hedeflerine ulaştılar.

他們達到了目的。

Onlar okuldan ayrıldılar.

他們輟學了。

Onlar başarımızı kıskanıyorlar.

- 他们嫉妒我们的成功。
- 她们嫉妒我们的成功。

Onlar İngilizce konuşabilirler.

他们会说英语。

Onlar nereye gitti?

- 人呢?
- 他们去哪儿了?

Onlar çok sinirlendi.

他们变得很紧张。

Onlar binayı korudular.

他们保存了这建筑。

Onlar kola içerler.

- 他們喝可口可樂。
- 他们喝可乐。

Onlar otele vardılar.

他们抵达了酒店。

Onlar Amerikalı olmalılar.

他们一定是美国人。

Onlar asla vazgeçmez.

他们永不言弃。

Onlar aynı fikirdeler.

他们同意.

Onlar Amerikalı mı?

他们是美国人吗?

Onlar dans ediyorlar.

他们在跳舞。

Onlar matematik dersindeler.

他们在上数学课。

Onlar bizden korkuyor.

他們害怕我們。

Onlar bizi görmediler.

他们没看见我们。

Onlar balık tutabilirler.

他們會釣魚。

Onlar çok heyecanlıydılar.

他们非常兴奋。

Onlar elmalar yiyorlar.

他們正在吃蘋果。

Onlar suskun bırakıldı.

他们惊得目瞪口呆。

Onlar ellerini yıkar.

他們洗手。

Onlar arkadaş mı?

他们是朋友吗?

Onlar ellerini yıkıyorlar.

他們正在洗手。

Onlar gençken evlendiler.

他們在還很年輕的時候就結婚了。

Onlar araçtan çıktı.

他們下了車。

Onlar partide eğlendiler.

他們在派對上玩得很開心。

Onlar birbirlerini seviyorlar.

他們彼此相愛。

Onlar gözyaşlarına boğuldu.

他們突然哭了。

Onlar kıskanç olacak.

他们会嫉妒。

Tatiller? Onlar neler?

暑假?那是什麼?

Onlar dövüşecek mi?

它们会去打架吗?

Onlar sadece saçmalıyor.

她们只是胡说八道。

Onlar hala Boston'dalar.

他們還在波士頓。

Onlar korkularını fethedebilirler.

他们可以克服恐惧。

Onlar mutluluğun peşindeler.

他們在追求幸福。

Onlar, sınavda başarısızdı.

他們考試失敗了。