Translation of "Kokusunu" in Polish

0.003 sec.

Examples of using "Kokusunu" in a sentence and their polish translations:

Kokusunu alabiliyor.

Potrafi ją wywęszyć.

Sarımsağın kokusunu sevmiyorum.

Nie lubię zapachu czosnku.

Kokusunu bırakarak gücünü afişe ediyor.

Oznajmia swoją siłę zapachem.

Bir şeyin kokusunu alıyor musun?

Czujesz jakiś zapach?

Berbat bir şeyin kokusunu alıyorum.

Poczułem okropny zapach.

Kıllarındaki kimyasal alıcılarla yaklaşan kurbanının kokusunu alır.

Dzięki wrażliwym chemicznie włoskom wyczuwa zbliżającą się ofiarę.

Mary'nin parfümünün kokusunu aldım, böylece odada bulunmuş olduğunu anladım.

Poczułem zapach perfum Mary, więc wiedziałem, że była w pokoju.

Köpek balığının etrafında yüzüp kokusunu aldığını gördüm. "Olamaz, yine aynı kâbusu yaşayacağız."

Zobaczyłem rekina pływającego na skraju i łapiącego jej zapach. Pomyślałem, że znowu…

Karın iki metre altında kalmış bir leşin kokusunu alacak kadar. Volverinlere çok nadir rastlanır.

Wystarczająco czuły, by wyczuć padlinę dwa metry pod śniegiem. Rosomak to rzadki widok.

Ama sorun şu ki geri dönmesi gerekiyor. Diğer tarafta, köpek balığı kokusunu tekrar aldı.

Ale problem w tym, że musi tam wrócić. Z drugiej strony rekin znów wyczuwa jej zapach.