Translation of "Anladım" in Hungarian

0.009 sec.

Examples of using "Anladım" in a sentence and their hungarian translations:

Anladım.

- Értettem.
- Megértettem.

Anladım!

- Értem.
- Vágom.

Onu anladım.

Megértem.

Yanlış anladım.

Félreértettem.

Oh, anladım.

Ó, majd én megcsinálom.

Sonunda anladım.

Végül megértettem.

Ilk o zaman anladım.

milyen lehet börtönben lenni.

İşte o zaman anladım.

És ekkor értettem meg,

- Sanırım anladım.
- Sanırım anlıyorum.

Asszem, vágom.

Neredeyse her şeyi anladım.

- Majdnem mindent értettem.
- Majdnem mindent megértettem.

Teşekkürler, her şeyi anladım.

Köszönöm, mindent értek.

Sanırım onu doğru anladım.

Szerintem jól gondoltam.

- Sanırım anladım.
- Anladığımı düşünüyorum.

- Azt hiszem, megértettem.
- Azt hiszem, felfogtam.

Tom'un bakış açısını anladım.

Megértettem Tomi álláspontját.

Ben onu yanlış anladım.

Rosszul értettem.

Ben onu doğru anladım.

Jól értettem.

- Bana söylediğin her şeyi anladım.
- Bana dediğin her şeyi anladım.

Mindent megértettem, amit nekem mondtál.

Ama o an anladım ki

De abban a pillanatban ráeszméltem,

Neden oğullarını götürdüğünü de anladım

hanem azt is, miért voltak vele a fiai.

Sanırım onu az önce anladım.

Azt hiszem, most rájöttem.

Tom'un söylediği her şeyi anladım.

Megértettem mindent, amit Tom mondott.

Onların hızına ayak uyduramayacağımı da anladım.

akik a kórházban hozzám hasonló helyzetben voltak,

"Hakim hanım benim suçum olduğunu anladım,

"Bírónő, rájöttem, hogy én is hibás vagyok.

Artık benimle konuşmak istemediğini nihayet anladım.

Végül megértettem, hogy nem akarsz beszélni velem többet.

Ben hemen hemen bütün şeyi anladım!

Szinte az egészet értettem.

- Sanırım anladım.
- Sanırım anlıyorum.
- Anladığımı düşünüyorum.

Azt hiszem, értem.

- Ne demek istediğini anladım.
- Seni duyuyorum.

Értem, amit mondasz.

çünkü yaklaşık 80 yıllık ömrümde anladım ki

Ez az élet szeretetének legtisztább formája,

Benim için asıl önceliğin ne olduğunu anladım;

ha megválasztanak Sierra Leone elnökévé:

Ve o an anladım ki bunu aşabilirdik.

Abban a pillanatban tudtam, hogy túljutunk ezen.

Yüzüne bakınca benden bir şeyler gizlediğini anladım.

Amikor az arcába néztem, észrevettem, hogy titkol előlem valamit.

Ve anladım ki büyük ihtimalle omurgasının alt tarafında

és úgy tűnt: valószínűleg porckopása van

Konuşmamın en önemli kısmını unuttuğumu çok geç anladım.

Túl későn vettem csak észre, hogy a legfontosabb részt kihagytam a beszédemből.

Ben sonuncusu hariç çapraz bulmacada her kelimeyi anladım.

Minden szót megfejtettem a keresztrejtvényben, kivéve az utolsót.

Daha iyi anladım ki şu anda bu benim pusulam.

annál világosabb, hogy most ez a cél.

Onun bir aktris olmak istemesinin büyük bir yalan olduğunu anladım.

Megértettem, hogy nagy hazugság volt az, hogy színésznő akart lenni.

- Eve vardığımda cüzdanımı kaybettiğimi anladım.
- Eve gittiğimde, kaybetmiş olduğum cüzdanımı buldum.

Mikor hazaérkeztem, észrevettem, hogy elhagytam a pénztárcámat.

İlk başta, Tom kızgın görünüyordu, ama sonra sadece endişeli olduğunu anladım.

Először Tom mérgesnek tűnt, de aztán rájöttem, hogy csak aggódik.

İlk başta, Tom'un kızgın olduğunu düşündüm, ama sonra sadece endişeli olduğunu anladım.

Először azt gondoltam, hogy Tom mérges, de azután rájöttem, hogy csak aggódik.