Translation of "ölmüş" in Polish

0.005 sec.

Examples of using "ölmüş" in a sentence and their polish translations:

Ağaç ölmüş.

To drzewo jest martwe.

Şu çiçekler ölmüş.

Te kwiaty zwiędły.

O ölmüş olmalı.

Ona musi być martwa.

O ölmüş mü?

Czy on jest martwy?

Benim pil neredeyse ölmüş.

Moja bateria jest prawie rozładowana.

Altına hücum döneminde binlerce insan ölmüş.

Tysiące ludzi zginęło w czasie gorączki złota.

Kocası ölmüş bir kadına dul denir.

Kobieta, której mąż nie żyje, jest nazywana wdową.

Ya yaşlılıktan ya da yaralandığı için ölmüş.

Zmarła ze starości albo została zraniona.

- O öldü mü?
- Öldü mü?
- Ölmüş mü?

Nie żyje?

Buenos Aires'te ölmüş biri Uruguay'a naklediliyormuş gibi yaptık.

Plan polegał na tym, by udać, że przywieziono do Urugwaju z Buenos Aires kogoś, kto tam zmarł,

Eğer bakışlar öldürebilse, ben zaten şimdiden ölmüş olurum.

Gdyby spojrzenie mogło zabijać, byłbym już martwy.

- Ölü mü?
- O öldü mü?
- Öldü mü?
- Ölmüş mü?

Martwy?