Translation of "Olsa" in Korean

0.016 sec.

Examples of using "Olsa" in a sentence and their korean translations:

Birçok engel olsa da

많은 장애물이 있다 할지라도

Koşullar çok iyi olsa bile

우리가 아주 좋은 상황에 있더라도

Belle'in hikâyesi doğru bile olsa

만약 벨의 이야기가 사실이라고 하더라도

Inişli çıkışlı olsa da ılımandı.

약간 차이는 있겠지만 전반적으로 온화했죠.

Bir an için de olsa

어떤 느낌인지 순식간에

Lisa elmas arazisinde yürüyor olsa

만약 리스 씨가 다이아몬드 땅 사이를 걷는데

Çok daha serin olsa da...

‎훨씬 서늘하지만

380.000 kilometre ötede dahi olsa...

‎380,000km 이상 떨어져 있지만

O gün için de olsa

그날부로

Bu şekilde olsa bile,değil mi?

그게, 이렇든지 않든지 말이죠, 그렇죠?

Gölün yüzeyi tamamen donmuş olsa da

호수 전체가 얼어붙었지만...

Hakim aleyhlerine karar vermiş olsa bile

품위 있고 공평하게

En iyi kurumlardan biri de olsa,

가정이 아닌 양육 시설에서 성장하는 아이들은

Eti sıyrılmış bile olsa, çok şeyde kullanabilirsiniz.

고기는 다 뜯어 갔다 해도 쓸모 있는 게 아주 많죠

Eti sıyrılmış bile olsa çok şeyde kullanabilirsiniz

고기는 다 뜯어 갔다 해도 쓸모 있는 게 아주 많죠

Dışında da olsa bebeğe bağlanabilir anlamına geliyor.

저 또는 다른 사람이 캐일라에 접속할 수 있다는 것을 의미합니다.

O durumda kim olsa yapacağı şeyi yapıyorsunuz.

그럼 당신은 누구라도 그 상황에서 할 만한 행동을 하겠죠.

Yetimhanem her ne kadar güzel olsa da

제 고아원이 얼마나 좋은 기관인지는 상관없이

Ve belki de uzmanlık alanınızın dışında olsa da

그 문제가 여러분의 전공과 관련한 것이 아니더라도

Bu türlerden yalnızca birine bir şey olsa bile

만약 그 식물종들 중 단 하나라도 문제가 발생한다면,

Şimdileri ara sıra 9-9-6 olsa da

지금은 965 일을 합니다.

Aslen bir primat olsa da kemirgen dişlerine sahiptir.

‎실제로는 영장류지만 ‎이빨은 설치류에 더 가깝습니다

Babamın, Rudy'nin babasını kurtarması için biraz geç olsa da

비록 저희 아버지가 그의 아버지를 살리기에는 너무 늦었었지만,

Ve çok tuzlu olsa da,  harika besin maddeleri içerir.

해초는 정말 짜지만 아주 좋은 영양분이 있습니다

İnternette tanışma son 17 yılda çok değişmiş olsa da

지난 17년 동안 온라인 데이트에는 많은 변화가 있었음에도

Her seferinde tek bir insanla olsa da, bu yeterlidir.

한 번에 한 명씩이면 충분합니다.

Vahşi düz kürklü su samurları gündüz aktif olsa da...

‎원래 야생의 비단수달은 ‎낮에 활동하지만

Karanlık çöktüğü için bu vakitler daha güvenli olsa gerek.

‎지금은 어둠이 깔려 ‎안전할 시간이죠

Evlat, birazcık da olsa adam gibi konuşmaya başlıyor gibiyim.

이런, 제가 너무 재수없어 보이기 시작하네요.

Endüstri sizi tüketici ve müşteri olarak sınırlamak istiyor olsa da

여러분이 단순 소비자 혹은 구매자 그 이상의 존재라는 것입니다.

Ama bir kez daha, Blücher az da olsa ondan kaçtı.

그러나 다시 한 번 블뤼허가 간신히 그에게서 탈출했다.

Michael Jordan, dünyanın en ünlü basketbol oyuncularından biri olsa da,

마이클 조던은 세계적으로 유명한 농구선수 중 한 명 입니다.

En güvenli yol bu olsa gerek. En azından bu halatı tanıyorum.

그게 더 안전할 겁니다 이 로프는 확실하니까요

Yaklaşık 600.000 adam… yarıdan az olsa da bunların bir kısmı Fransız'dı.

약 60만명 규모의 군대였고, 그들 중 프랑스인의 비율은 절반에 미치지 못했다.