Translation of "Geçmiş" in Korean

0.004 sec.

Examples of using "Geçmiş" in a sentence and their korean translations:

Sahildeki geçmiş zamanlar,

해변에서 보낸 과거의 기억

Geçmiş dünyaları canlandırıyor.

세상을 뛰어넘어 생명을 불어넣어주는 기술이죠.

İkincisi ise, o yollardan geçmiş olmam.

하지만 두번째로, 제가 그 상황에 있었거든요.

Peki uzak geçmiş, günlük yaşam ile karşılaştırıldığında

그렇다면 먼 과거는 우리 삶과 관련이 없는 것 같은데

Başka bir deyişle ve geçmiş FDA temsilcinin sözleriye

미국 식품의약국 전 국장의 말을 빌리자면

Ya da biri ''Tavuk neden karşıdan karşıya geçmiş?"

아니면 제게 이렇게 말하면 "자넷, 재밌는 얘기해줄게."

45 yaşını geçmiş Amerikalıların %35'i kronik olarak yalnız.

45세 이상의 미국인 중 35%가 만성적인 외로움을 느낍니다.

Ay ışığı, iç içe geçmiş ormandan içeri sızmakta zorlanıyor.

‎나무들이 뒤엉켜 있어 ‎달빛이 쉽사리 뚫지 못합니다

Ve alacakaranlık bölgesindeki hayat Dünya iklimiyle iç içe geçmiş durumda.

해저 약광층의 생명체들은 지구의 기후와도 밀접한 관련이 있지만

Yoğun şekilde iç içe geçmiş ağaçların arasında pek esinti yok.

‎빽빽하게 들어선 나무 사이로 ‎바람은 거의 불지 않습니다

Terli bir atkıdan geçmiş olan altınfıçı kaktüsü suyu gibisi yoktur.

땀투성이 버프로 빨아 마시는 금호선인장 물만 한 게 또 없죠

Pek çok hayvan gibi çitaların talihi de Ay'ın evreleriyle ayrılmaz şekilde iç içe geçmiş durumda.

‎다른 많은 동물과 마찬가지로 ‎치타의 운명은 달의 주기와 ‎불가분의 관계입니다