Translation of "Karşıya" in Spanish

0.006 sec.

Examples of using "Karşıya" in a sentence and their spanish translations:

Karşıya mı?

¿O por arriba?

O, evden çıkartılma tehlikesiyle karşıya karşıya bulunuyor.

Corre el riesgo de ser desahuciado.

Tamam, karşıya geçelim.

Bien, sigamos. Debo cruzar.

Böyle asla karşıya geçemem.

Nunca voy a poder cruzarla.

Nehri karşıdan karşıya yüzebilirim.

Soy capaz de cruzar el río a nado.

Aslında insanoğlunun karşı karşıya kaldığı

De hecho, hay una satisfacción en el esfuerzo

Ve bunun sayesinde karşıya geçebiliyorlar

y gracias a eso pueden cruzar

Nehir karşıdan karşıya elli yardadır.

El río tiene 50 yardas de ancho.

Nehir karşıdan karşıya 35 metredir.

El río tiene 35 metros de ancho.

Onlar mali sorunlarla karşı karşıya.

Ellos están enfrentando problemas financieros.

Ben şampiyonla karşı karşıya geldim.

Me enfrenté al campeón.

Tom mali sorunlarla karşı karşıya.

Tom está pasando por problemas financieros.

Türkiye'de artık bu virüsle karşı karşıya.

enfrentado a este virus ahora en Turquía.

Hiç istenmeyen tabloyla karşı karşıya kalacağız

Nos enfrentaremos a una imagen no deseada

Tom bir muamma ile karşı karşıya.

Tom se enfrenta a un enigma.

Tom neyle karşı karşıya olduğunu bilmeli.

Tom tiene que saber a lo que se enfrenta.

Tom birkaç ciddi sorunla karşı karşıya.

Tom está enfrentando unos serios problemas.

- Caddenin karşısına geçti.
- Caddeden karşıya geçti.

Cruzó la calle.

Belirsizlik ve karşıya bağımlılık yoksa iyi hoş,

Si no tienen incertidumbre ni interdependencia, está bien.

Bir halat üzerinde dengenizi sağlayıp karşıya geçiyorsunuz.

Se trata de hacer equilibrio en una cuerda y avanzar sobre ella.

Karşı karşıya gelirlerse toy yavrusu hayatından olabilir.

Un encuentro podría ser mortal para su cachorro bullicioso.

Tamam, bunun üzerinde oyalanmak istemiyorum. Karşıya geçmeliyim.

No quiero quedar colgado aquí, debo cruzar.

Ama ciddi bir meydan okumayla karşı karşıya.

Pero enfrentaban un reto bastante serio

İki takım final maçında karşı karşıya geldi.

Los dos equipos participan en la final.

Tom bir meydan okuma ile karşı karşıya.

Tom enfrenta un desafío.

Beyaz yakalı işçiler birçok güçlüklerle karşı karşıya.

Los trabajadores de cuello blanco se enfrentan a muchas dificultades.

O ölürse ciddi sıkıntılarla karşı karşıya kalacağız.

Si él muere, enfrentaremos serios problemas.

Tarım endüstrisinin bugün karşı karşıya kaldığı bir sorun.

son los retos a los que se enfrenta hoy la industria agrícola.

Ve aynı kararla yarın da karşı karşıya kalacaksınız.

y al día siguiente tenemos que decidir exactamente lo mismo.

Bugün dünyanın karşı karşıya olduğu çözülmeyen sorunlar devasa,

Los problemas sin resolver que el mundo enfrenta hoy en día son gigantescos,

Hannibal şimdi iki Roma konsulünün ordularıyla karşı karşıya.

Hannibal ahora se enfrente a ejércitos de ambos consulados romanos.

Demek buradan karşıya geçmemi ve yüksekte kalmamı istiyorsunuz?

¿Quieren que cruce el cañón y que permanezca en terreno elevado?

Ya da biri ''Tavuk neden karşıdan karşıya geçmiş?"

O si me dijeran: "Janet, tengo un chiste para ti:

Değişiklikleri nedeniyle çifte yok olma tehdidiyle karşı karşıya .

árboles del silencio. Incluso los tiburones están amenazados de extinción debido al

Neyle karşı karşıya olduğum konusunda hiçbir fikrim yok.

No tengo ni idea acerca de en contra de lo que estoy.

Halatla karşıya geçmek istiyorsanız "Sol" ve "Tamam" tuşlarına basın.

Para usar la cuerda, presionen "Izquierda" y luego el botón "OK".

Halatla karşıya geçmek istiyorsanız,"Sol" ve "Tamam" tuşlarına basın.

Para usar la cuerda, presionen "Izquierda" y luego el botón "OK".

Bu ipi karşıya atıp onu bir yarığa sıkıştırmayı deneyeceğiz.

Intentaremos lanzar la cuerda y que se atasque en una grieta.

Tehdidi ile karşı karşıya kalmasıyla birlikte. Isınan bir gezegenin

extinción como consecuencia de los cambios climáticos. Los efectos de un planeta que se calienta

Şoförler, yolda karşıdan karşıya geçen çocuklara çok dikkat etmeliler.

Los conductores deben poner ojo con los niños cruzando la calle.

Karşı karşıya olduğumuz en büyük risklerden biri olduğu konusunda uyardı.

y uno de los mayores riesgos que enfrentamos como civilización.

Doğanın en ölümcül hayvanları ve sürüngenleriyle de karşı karşıya kalacağız.

sino también a algunos de los animales y reptiles más mortíferos que hay.

Farkında mısınız burada seviye aslında düşük yine karşıya küfür var

¿Eres consciente de que el nivel es realmente bajo nuevamente?

Davout'un 26.000 adamı ikiye birden fazla olasılıkla karşı karşıya kaldı.

los 26.000 hombres de Davout enfrentaron probabilidades de más de dos a uno.

Astronotları Ay'a nasıl göndereceği konusunda bazı temel sorularla karşı karşıya kaldı .

preguntas fundamentales sobre cómo enviaría astronautas a la Luna.

Etkilemiyor . Nesli tükenme tehlikesiyle karşı karşıya olan gıdalarda . Çikolata tutkunuysanız, yüksek

Sin café, sin chocolate. Los efectos del calentamiento global no solo afectan

Halatla karşıya geçmek için "Sol"a, aşağı inmek için "Sağ"a tıklayın.

Para usar la cuerda, hagan clic en "Izquierda". Para bajar a rapel, hagan clic en "Derecha".

Romalılar Ticinus nehri üzerine bir köprü yaparak karşıya geçtiler ve kamp kurdular.

Los romanos construyen un puente de pontones sobre el río Ticinus y establecieron un campamento en el banco oeste.

Insanlar diyor abi o yalan ya sıkıyor gibi söylemlerle karşı karşıya kalabiliyor

las personas dicen que pueden enfrentar retóricas como mentir o aburrirse

Ciddi alay ve sert eleştirilerle karşı karşıya kaldıkları bu evlilik sözleşmelerinin resimlerini

estos contratos matrimoniales , que enfrentaron con severo ridículo y duras críticas, pues

O delil ile karşı karşıya geldiğinde, suçlu olduğunu itiraf etmek zorunda kaldı.

- Cuando estuvo frente a la evidencia, tuvo que admitir que él era el culpable.
- Cuando fue confrontado con la evidencia tuvo que admitir su culpa.

Halatla karşıya geçmek için "Sol"a, aşağı inmek için de "Sağ"a tıklayın.

Para usar la cuerda, toquen "Izquierda". Para bajar a rapel, toquen "Derecha".

Halatı bu tarafa bağlayacağım ve karşıya geçmek için onu bir hat gibi kullanacağım.

La ato de este lado y, luego, la uso como tirolesa.

Demek karşıya geçmenin en iyi yolunun halatı kullanmak olduğunu düşünüyorsunuz. Tamam, hadi. İşte başlıyoruz.

Entonces, creen que lo mejor es usar la cuerda para cruzar. Muy bien. Aquí vamos.

Onun olduğunu keşfetmek kötü bir sürpriz oldu Bohemya Ordusu'nun tüm gücüyle karşı karşıya kaldı:

Fue una desagradable sorpresa descubrir que se enfrentaba a todo el poder del Ejército de Bohemia;

Sadece Avusturyalı bir artçı ile değil, Arşidük Charles'ın ordusunun tüm gücüyle karşı karşıya kaldıkları anlaşıldı .

no solo a una retaguardia austríaca, sino a todo el poderío del ejército del archiduque Carlos.

Kırmızı ışıkta ya da yaya geçidi olmayan yerlerde karşıdan karşıya geçmekle ilgili burada bir yasa var mıdır?

¿Hay alguna ley aquí acerca de cruzar imprudentemente?

Iki hızlı zaferle disiplin ve gururunu yeniden kazandı . Ayrıca Aragon'da bir gerilla savaşıyla karşı karşıya kaldı - Fransız işgalciden

También enfrentó una guerra de guerrillas en Aragón, una insurgencia popular, impulsada por el odio al