Translation of "Olan" in Japanese

0.020 sec.

Examples of using "Olan" in a sentence and their japanese translations:

olan bu.

なっちゃったんです

Olan oldu.

過去のことで嘆いても何の役にも立たないよ。

Yakınlaştıracak olan şey.

それから歩み去る代わりに

Mümkün olan şey.

可能になる事の象徴です

Olan şey şuydu,

こういうことです

Hatalı olan sendin.

間違っていたのは君だ。

Suçlanacak olan sensin.

悪いのはきみのほうだ。

Hatalı olan benim.

まちがっているのは私だ。

Güçlü olan haklıdır.

無理が通れば道理が引っ込む。

Çılgın olan benim.

私はどうやら頭がいかれてるようです。

Suçlanacak olan benim.

責任があるのは私です。

Siyah olan benimki.

- 黒いほうは私のだ。
- 黒いのが私のです。
- 黒いのが私のよ。

İhtiyacım olan budur.

これが私が必要とするものです。

- Kazadan sorumlu olan odur.
- Kaza için suçlanacak olan odur.

その事故の責任があるのは彼だ。

Alçakgönüllü olan insanların eseriyim.

若き英雄志望者として 受け入れてくれた人々のお陰です

Önemli olan bilinçli olmaktır.

重要なのは「意図」の部分です

Geleneksel tedavilere olan eğilim,

人々は伝統療法に 頼ってしまうし―

Şimdi, komik olan şu.

ここで面白いことが起きています

Ama olan bu değildi.

でも そうはなりませんでした

Her yerde olan şeyler

どこにでもあります

Temel olan abonelerin artmasıdır.

基本的に定期購入ユーザーを 増やしていくことでしょう

Nefret dolu olan onlar.

人を憎むのは自分以外の誰かだと

Burada ortak olan şey,

ここで共通するのは

Küçük bir kepçesi olan

小さなシャベルを持ち

Arkada gördüğünüz kazıcı olan.

遠くに掘削ローバーが見えます

İnsanlarla olan ilişkim değişti.

‎次第に人との接し方が ‎変わった

Tek kıt olan paraydı.

ただお金もありません

Bu moda olan şeyler.

それは今はやりだ。

Kazadan sorumlu olan benim.

その事故の責任は私にあります。

Kazadan sorumlu olan sensin.

その事故に対して責任があるのは君だ。

Politikaya olan ilgisini kaybetti.

彼は政治に対する興味がなくなった。

Daha pahalı olan hangisi?

どっちの方が高いんですか?

Şimdi popüler olan nedir?

今何が流行っていますか。

İhtiyacım olan, bir bira.

わたしに必要な物、それはビールだ。

Gücü olan istediğini alır.

- 力は正義なり。
- 勝てば官軍負ければ賊軍。
- 勝てば官軍。

Ona olan güvenimi kaybettim.

彼への信頼を失った。

Bunlardan önemli olan ikincisi.

このうち大事なのは後者の方です。

Şu siyah olan benim.

あの黒いのは私のです。

Değerli olan şeyi yapmak.

「価値あることする」ということでした

Golfe olan ilgimi kaybettim.

私はゴルフがおもしろくなかった。

İşime olan ilgimi kaybettim.

私は自分の仕事に興味を失った。

Daha şaşırtıcı olan nedir?

もっと驚くことって何?

Ama en gürültülü olan her zaman en kırmızı olan değildir.

最もやかましいのが最も「赤」 というわけではありません

Ihtiyacımız olan ilhamı verecek olan da yine bu süper güçtür.

頼りに出来るものは この超人的な力なのです

- Tom kamerası olan tek kişi.
- Tom kamerası olan yegâne şahıs.

トムはカメラを持っているたった一人です。

Dış dünyayla olan tek bağ çok yüksekte olan küçük bir pencere.

外界とを結ぶ たった一つの小さな窓は 覗きみるには高すぎる位置にありました

Tek farklı olan onlar değiller.

例外なしにです

Nadir ve değerli olan budur.

ー職人のように

Ulusumuzun kurucularının köleliğe olan desteğine

我々の国 アメリカ合衆国の 建国者による奴隷制の支持や

Aramızda kaybolan, aramızda görünmez olan,

若者から数え切れないほどの 話を聞きました

Kendilerine ait kıvrımları olan kadınlar.

「自分自身のスタイルを持つ女性」と

Olumsuz olan öz-konuşmayı bırakın.

自分をネガティブに 考えるのをやめましょう

Eskiden basit olan kararlar bile

レストランを選んだり 日々の買い物をしたりすることさえ

Agresif ve çok hızlı olan

攻撃的で非常に機敏です

Önemli olan şey, şuraya ulaşabilmem.

ここが最大の難所(なんしょ)だぞ

Yorgun olan yalnızca ben değilim.

あいつも疲れてる

Kalbi kırık olan insanları biliyoruz.

打ちのめされた人のことは わかりますね

Cinsellik, hislerimizle olan ilişkimizle alakalıdır.

セックスとは自らの五感との 関係性です

olan karbon döngüsünün tarihini izlerken

説明している間 ほとんどの生徒は 机に突っ伏したり

Cesur olan yalnızca siz değilsiniz.

あなただけが勇敢なのではありません

Tehdit altında olan çeşitler arasında

危機に瀕する品種は たとえば ブラッド・クリングという果肉の赤い桃

Bu hepimizde olan bir dürtü.

誰もが持っている衝動です

Yaşı 85 olan hastaların yarısının

85歳を超える患者の半数以上が

İnsanoğlunun ilerlemesi istatistikleriyle olan aşinalığım

人類進歩に関する統計に 親しんだことで―

Mantık gücü ve duyguları olan

論理的能力と 生きようとする衝動を持つ

Benim bu gereksinime olan yolculuğum

この使命のもと 私が歩み始めたのは

Dedi ki, "bana ait olan"

彼女は言った「安全な場所を探してるの

Tam tekenin ihtiyacı olan şey.

‎その隙に漁夫の利を得た

Emekli olan eski profesörüme sordum,

それでボブ・オスティーンと言う 私の恩師で

olan midyelerin bağlayıcı kaslarıyla ilgilidirler.

蝶つがいのように 二枚の貝を くっつける器官です

Güçlü kimyasal bağ yapıları olan

炭素を長期保存したり

Sonra balıklara olan ilgisini kaybedip

‎魚への興味を失ったのか

Fikrini değiştirmene sebep olan neydi?

- 君の心を変えさせたのは何でしたか。
- 君が心を変えたのは何故ですか。

Çatısı yeşil olan ev benim.

屋根が緑色の家が私の家です。

Suçlanacak olan ben değil sizsiniz.

- 悪いのは私ではなくて君の方なんです。
- 俺じゃなくて君だよ。非難されるべきは。

Bunun için suçlanacak olan sensin.

それに責任があるのは君だ。

Başarısızlık için suçlanacak olan sensin.

その失敗に対して、責任があるのはあなただ。

Size faydalı olan kitapları okuyun.

- 利益になるような本を読みなさい。
- ためになるような本を読みなさい。

Güvende olan birkaç yolcu vardı.

無事だった乗客はほとんどいなかった。

Dinleyecek olan herkese hikayeyi anlattım.

僕は聞いてくれる人には誰でもその話をした。

Uzun olan bir kızı var.

彼女には背の高い娘がいる。

Sevimli olan bir kızı var.

彼には、かわいらしい娘がいる。

Birisi müziğe olan ilgisini geliştirebilir.

誰でも音楽に対する興味を育てる事が出来ます。

Önemli olan miktar değil kalitedir.

大切なのは量でなく質だ。

Önemli olan bunu akılda tutmak.

大事なことはこれをずっと覚えておくことだ。

- Para konuşur.
- Parası olan konuşur.

金がものを言う。

Sevimli olan her şeyi severim.

かわいいものは何でも好きだ。

Saçı uzun olan kız Judy.

長い髪のあの少女はジュディさんです。

Avukat olan bir kuzenim var.

私には弁護士のいとこがいる。

Güçlü karakteri olan bir kadındır.

彼女は強い性格の女性だ。

Firmamıza olan ilgin için teşekkürler.

弊社にご関心いただきありがとうございました。

Müzisyen olan üç oğlu var.

彼には音楽家になった3人の息子がいる。

O kadar komik olan nedir?

何がそんなにおかしいの?

Tom kazaya sebep olan kişi.

- トムが事故を引き起こした張本人なんだ。
- 事故を起こしたのはトムなんだ。

Tom'la birlikte olan kişi kim?

トムと一緒にいるのは誰ですか?

Onun Allah'a olan inancı sarsılmaz.

彼女の神に対する信仰はゆるぎないものだ。

Vejetaryen olan bir arkadaşım var.

ベジタリアンの友達がいます。

Anne olan kadınların sayısı az.

母となる女性の数が少ない。