Translation of "Yaptılar" in Japanese

0.009 sec.

Examples of using "Yaptılar" in a sentence and their japanese translations:

Ofise bir ilave yaptılar.

彼らは事務所に建て増しをした。

Onlar bir köprü yaptılar.

彼らは橋を造った。

Odada kendilerine barikat yaptılar.

彼らはバリケードをつくって部屋の中に閉じこもった。

Onlar birlikte tatil yaptılar.

彼らは一緒に休暇を過ごした。

Bantla bir çerçeve yaptılar.

彼らはテープで枠を作りました。

Onu takımın kaptanı yaptılar.

彼らは彼をチームのキャプテンにした。

Köylüler uzun süredir elektriksiz yaptılar.

その村人たちは長い間電気無しでやってきた。

Onu bir kulübün başkanı yaptılar.

彼らは彼をクラブの会長にした。

Onlar suyun kenarında kamp yaptılar.

彼らは水際でキャンプをした。

Bütün oyuncular ellerinden geleni yaptılar.

選手たちみんなが最善をつくした。

Birçok kişi aynı hatayı yaptılar.

多くの人が同じ間違いをしてきた。

Birlikte bir kardan adam yaptılar.

彼らは一緒に雪だるまを作った。

Onlar John'ı takımın kaptanı yaptılar.

彼らはジョンをチームのキャプテンにした。

Ama sonra akıllıca bir şey yaptılar.

でも 研究はそれだけに とどまりません

Dün gece büyük bir kargaşa yaptılar.

彼らは昨夜大騒ぎをした。

Para kazanmak için her şeyi yaptılar.

彼らは金を儲けるために何でもやった。

Onlar nehrin üzerine bir köprü yaptılar.

彼らは川に橋をかけた。

Romalılar, imparatorluklarının çökmesini istemediler; ama yaptılar.

ローマ人は自分たちの帝国が滅びることを望まなかった。しかしそれは滅びてしまった。

Süper güçler silahsızlanmada önemli gelişme yaptılar.

軍縮については超大国間で意義深い進展があった。

Tom ve Mary ödevlerini beraber yaptılar.

トムとメアリーは一緒に宿題をした。

Jeologlar çiftliğimizde petrol için araştırma yaptılar.

地質学者が私たちの農場で石油の実地調査を行った。

Bu teknolojinin potansiyeli üzerine büyük bahis yaptılar

この技術の可能性に多大な投資をし

Az önce çok ciddi bir konuşma yaptılar.

彼らはちょうど今とても真面目な話をした。

Kız kardeşler piyano ve kemanla düet yaptılar.

その姉妹はヴァイオリンとピアノの二重奏を演奏した。

Birçok ülkeden politikacılar Beyaz Saray'a hac yaptılar.

各国の政治家がホワイトハウス詣でをした。

Onlar televizyonda yeni bir arabanın reklamını yaptılar.

彼らは新型車をテレビで宣伝した。

Kendi evlerini almak için birçok fedakarlık yaptılar.

彼らは自分の家を持つために多くの犠牲を払った。

Onlar balayları için dünya çapında bir yolculuk yaptılar.

新婚旅行には世界一周の船旅をした。

Onlar ayağa kalktılar ve birer birer konuşmalarını yaptılar.

彼らは、一人づつ立ち上がってスピーチした。

Göçmenler sürekli bir akış içinde ülkeye giriş yaptılar.

移民は流れを成してその国に入った。

Köy halkı, nehir üzerinde ahşap bir köprü yaptılar.

村人達は川に木の橋をかけた。

Tom ve Mary birlikte bir kardan adam yaptılar.

トムとメアリーは雪だるまを作った。

Tom ve Mary kırlarda uzun bir yürüyüş yaptılar.

トムとメアリーは田舎道を長時間散歩した。

Üç öğrenci kısa konuşmalar yaptılar ve kendilerini ve de ülkelerini tanıttılar.

- 3人の生徒が短いスピーチを言い、自己紹介をしたり自分の国について話した。
- 3人の生徒が簡単に挨拶をして、自分自身や自分の国のことを紹介した。

Hedef olarak harcanmış roket güçlendiricilerini kullanarak navigasyon egzersizleri yaptılar ve yanaşma manevraları uyguladılar

彼らは、使用済みのロケット ブースターをターゲットとして、 ナビゲーション演習を行い、ドッキング操作を練習しました

Atletler Yaz Olimpiyatlarında en iyi durumda olmak için her gün sıkı antrenman yaptılar.

運動選手たちは夏のオリンピックに向けて、ベストな状態でいるために毎日一生懸命訓練した。