Translation of "Başkanı" in French

0.011 sec.

Examples of using "Başkanı" in a sentence and their french translations:

AFA Başkanı.

qui a déclaré ça dans son discours présidentiel.

Belediye başkanı seçildi.

Il a été élu maire.

Başkanı bilgilendirmemiz gerekir.

Il nous faut en informer le président.

O, belediye başkanı seçildi.

Il a été élu maire.

Tekrar belediye başkanı seçildi.

Il a été réélu maire.

Devlet başkanı köleliği kaldırdı.

Le président a aboli l'esclavage.

Belediye başkanı seçimi kazandı.

Le maire a gagné l'élection.

Belediye başkanı sen misin?

- Êtes-vous le maire ?
- Es-tu le maire ?

- Belediye başkanı genele hitap etti.
- Belediye başkanı halka hitap etti.

Le maire s'est adressé à la population.

- O, nihayet IBM'in başkanı oldu.
- O, sonunda IBM'in başkanı oldu.

Il est finalement devenu le président d'IBM.

Sınıf başkanı olmak çok önemliydi.

Devenir délégué de classe était très important.

Sınıf başkanı olmayı çok istiyordum.

Je voulais vraiment être la déléguée de classe.

Biz onu belediye başkanı seçtik.

- Nous l'avons élu maire.
- Nous l'avons élu pour qu'il soit maire.

Bu devlet başkanı anılarını yazdı.

Ce président a écrit ses mémoires.

Belediye Başkanı şimdi müsait değil.

Le maire n'est pas disponible pour l'instant.

O, belediye başkanı ile tokalaştı.

Il a serré les mains au maire.

O, belediye başkanı ile tanışıktır.

Il connaît le maire.

Belediye başkanı kent işlerini yönetir.

Le maire gère les affaires de la ville.

Güvenlik başkanı ile konuşmak istiyorum.

- J'aimerais m'entretenir avec le responsable de la sécurité.
- J'aimerais m'entretenir avec la responsable de la sécurité.

Devlet başkanı olarak göreve başladı.

Il a été intronisé comme Président.

O, şehrin belediye başkanı seçildi.

Il a été élu Maire de la ville.

Belediye başkanı isteğimizi kabul etti.

Le maire a accédé à notre demande.

Devlet başkanı için çalışmak istiyorum.

Je veux être candidat à la présidence.

Belediye başkanı rüşvet aldığını yalanladı.

Le maire a nié avoir accepté des pots-de-vin.

Bir Birleşmiş Milletler Genel Kurulu Başkanı,

Une présidente de l'Assemblée générale des Nations Unies.

Müfide İlhan ilk kadın belediye başkanı

Müfide İlhan est la première femme maire

Genelkurmay başkanı veya 'büyük jenéral' rolü

de la Grande Armée est officiellement confirmé.

Yeni genelkurmay başkanı olarak Soult'u seçmekti.

chef d'état-major, en remplacement du maréchal Berthier.

Fransa devlet başkanı, Okinava'yı ziyaret etti.

- Le Président de la République Française visita Okinawa.
- Le Président français a visité Okinawa.

Amerika Birleşik Devletleri'nin Başkanı şimdi Japonya'da .

Le président des États-Unis est actuellement au Japon.

O, belediye başkanı olarak görev yaptı.

Il a été maire.

Bayan Smith şimdi bu şirketin başkanı.

M. Smith est maintenant président de cette compagnie.

Belediye başkanı yakında istifa kararını açıklayacak.

Le maire va annoncer sous peu sa démission.

Onu belediye başkanı olması için seçtiler.

Ils l'ont choisie pour être maire.

Belediye başkanı şu anda müsait değil.

Le maire n'est pas disponible pour le moment.

Barack Obama yeniden Abd başkanı seçildi.

Barack Obama a été réélu Président des Etats Unis.

Devlet Başkanı burada resmi bir ziyarette.

Le chef d'État est ici en visite officielle.

Clint Eastwood, Carmel belediye başkanı seçildi.

Clint Eastwood a été élu maire de Carmel.

Onu niye belediye başkanı seçelim ki?

Pourquoi devons nous l'élire maire ?

Belediye başkanı ona şehrin anahtarını sundu.

Le maire lui offrit les clés de la ville.

Tom kesinlikle sınıf başkanı olmak istemiyor.

Tom ne veut absolument pas être président de la classe.

Hükümet başkanı, halka inanç telkin etmeli.

Le chef du gouvernement doit inspirer la foi du peuple.

Belediye başkanı ve eşi misafirler arasındaydı.

Parmi les invités, il y avait le maire et sa femme.

O yüzden, Türk Tarih Kurumunun başkanı değişmiş

donc le président de la Société historique turque a changé

DİSK genel başkanı Kemal Türkler konuşmasını yaparken

Le chef de la DİSK, Kemal Türkler, prononce son discours

Hatta Ekrem İmamoğlu Beylikdüzü belediye başkanı olduğunda

même lorsque Ekrem İmamoğlu était le maire de Beylikdüzü

önce Başkanlık Konseyi Başkanı Muhammed el-Manfi

liste retenue, la liste gagnante comprenait des personnalités quelque peu nouvelles de

Andris Bērziņši, Letonya'nın yeni devlet başkanı olacak.

Andris Bērziņš va devenir le nouveau président de la Lettonie.

Toronto'nun belediye başkanı bantta kokain içerken yakalandı.

Le maire de Toronto s'est fait enregistré en train de fumer du crack.

Belediye başkanı bir rüşvet aldığını inkar etti.

Le maire a nié avoir reçu un pot-de-vin.

Belediye başkanı büyük bir kitleye hitap etti.

Le maire s'est adressé à un large auditoire.

Bu ülkede sadece bir devlet başkanı olabilir.

Il ne peut y avoir qu'un seul président dans ce pays.

- Dünyanın en büyük ülkesinin devlet başkanı İngilizceyi anlamıyor.
- Dünyanın en geniş ülkesinin devlet başkanı İngilizceyi anlamıyor

Le président du pays le plus grand au monde ne comprend pas l'anglais.

Rütbesinden sıyrıldı ve İtalya Ordusu Genelkurmay Başkanı olduğu

Il a été déchu de son grade et n'a été réintégré officiellement qu'en 1795,

. Muhammed Al-Manfi'yi Başkanlık Konseyi Başkanı olarak yerleştiren

an deux mille vingt et un. Un gouvernement intérimaire pour le pays par le vote, qui a

Belediye başkanı, vergi gelirlerindeki azalmanın araştırılması gerektiğini düşündü.

La maire pensa qu'il devrait enquêter sur la chute des recettes fiscales.

Reagan 1981 yılında Amerika Birleşik Devletlerinin başkanı oldu.

- Reagan devint président des États-Unis en 1981.
- Reagan est devenu président des États-Unis en 1981.

- Büyük olasılıkla, devlet başkanı bir dönem daha görev yapacak.
- Büyük olasılıkla, devlet başkanı ikinci bir dönem hizmet edecek.

En toute probabilité, le président exercera un second mandat.

Kâr amacı gütmeyen dini bir kuruluşun yönetim kurulu başkanı,

J'étais le PDG d'une grande ONG religieuse,

Rochambeau, Lafayette ve Luckner'da Genelkurmay Başkanı olarak görev yaptı.

et il a été chef de cabinet de Rochambeau, Lafayette et Luckner.

Fransa'nın başbakanı olan Bakanlar Kurulu Başkanı olarak görev yaptı.

président du Conseil des ministres, effectivement Premier ministre de la France.

John F. Fitzgerald 1906 yılında Boston belediye başkanı seçildi.

John F. Fitzgerald fut élu maire de Boston en 1906.

Ve en yüksek puanı alan kişinin sınıf başkanı olacağını söyledi.

et que la personne avec la meilleure note deviendrait délégué de classe.

Neredeyse yok etmek üzereler. Çin devlet başkanı ise Wuhan sokaklarında dolaştı.

Ils sont sur le point de détruire. Le président chinois a erré dans les rues de Wuhan.

Emirlerini eyleme dönüştürmekten sorumlu olan personel bölümünü bir Genelkurmay Başkanı yönetti ;

du général en action, en rédigeant des instructions écrites qui étaient envoyées par courrier;

Geldi.Doğu Parlamento Başkanı Agila Saleh ve Ulusal Mutabakat Hükümeti İçişleri Bakanı,

comprend deux des politiciens les plus puissants de Libye. La Présidente du Parlement de l'Est,

Uzlaşma hükümeti başkanı Fayez al-Sarraj'ın yanı sıra kaybeden adaylar Mareşal

Union européenne et les États-Unis ont également salué l'accord et appelé

Akademik ve pratik yolu planlıyordu bir anda ülkenin başkanı olana kadar

telle que décrite par les journaux britanniques loin des yeux de son père, qui a rejeté l'

Amerika Birleşik Devletleri'nin 16. başkanı Abraham Lincoln, Kentucky'de bir kulübede doğdu.

- Abraham Lincoln, le 16e Président des États-Unis, est né dans une fuste au Kentucky.
- Abraham Lincoln, le 16e Président des États-Unis, est né dans une cabane au Kentucky.

Berthier, kıskançlıkları ve kinleri ile de ünlüydü: Ney'in yetenekli genelkurmay başkanı Jomini'ye

Berthier était également connu pour ses jalousies et ses rancunes: sa vendetta pédante contre

Kız Bin dokuz yüz doksan yılda eski Suriye Devlet Başkanı Hafız Esad'ın

ancien président syrien , Hafez al-Assad, est Bachar al-Assad. Le jeune homme, loin de la vue de la

Beyaz Rusya Devlet Başkanı Alexander Lukaşenko, Alexei Dudarev'i doğum günü için kutladı.

Le Président Alexander Lukashenko a félicité Alexei Dudarev pour son anniversaire.

General Brune'de, ardından İsviçre'de Masséna'da oldukça etkili bir genelkurmay başkanı olarak görev yaptı

Il a ensuite servi comme chef d'état-major très efficace au général Brune, puis à Masséna

Soult, önce genelkurmay başkanı olarak görev yapan Lefebvre'den (gelecekteki Mareşal) çok şey öğrendi

Soult a beaucoup appris de Lefebvre (un futur camarade maréchal), servant d'abord comme son chef

Genelkurmay başkanı olarak her zamanki rolüne geri dönen Berthier, olağanüstü yeteneklerini bir kez daha kanıtladı

De retour à son rôle habituel de chef d'état-major, Berthier prouve une fois de plus ses talents exceptionnels,

Napolyon'un genelkurmay başkanı Mareşal Berthier ve hatta belki de İmparatorun kendisi de dahil olmak üzere , onun bir veya iki kazık attığını görmeye hevesliydi .

y compris le chef d'état-major de Napoléon, le maréchal Berthier - et peut-être même l'empereur lui-même.

- Partinin lideri ünlü bir bilim adamıdır.
- Partinin başkanı ünlü bir bilimcidir.
- Parti lideri ünlü bir bilim insanıdır.
- Partinin lideri tanınmış bir bilim insanıdır.

Le chef du parti est un célèbre savant.

Abd sömürgesi olduğundan beri Porto Riko'nun devlet başkanı Abd devlet başkanıdır ama Porto Riko sakinlerinin Abd devlet başkanlığı seçimlerinde oy kullanmasına izin verilmez.

Comme Porto Rico est une colonie étasunienne, le chef de l'État de Porto Rico est le Président des USA, mais les habitants de Porto Rico n'ont pas le droit de voter aux élections présidentielles étasuniennes.