Translation of "şehirde" in Japanese

0.029 sec.

Examples of using "şehirde" in a sentence and their japanese translations:

Şehirde yaşıyorum.

俺は今、都会に住んでいる。

O şehirde kayboldu.

- 彼は町で道に迷った。
- 彼はその街で道に迷った。

O, şehirde yaşıyor.

彼はその町に住んでいる。

Şehirde yaşamak istiyor.

彼女は町で住みたい

Şehirde kalmayı planlıyorum.

- 市内に滞在する予定です。
- 私は都市に住むつもりです。

Şehirde mi yaşıyorsunuz?

あなたは都市に住んでいますか。

...şehirde farklı dünyalar canlanır.

‎都会に野生が目覚める

Ama şehirde... ...ihtimaller sonsuz.

‎でも街では‎― ‎常に食べ物が溢れている

Bu şehirde olduğunu bilmiyordum.

君がこの町にいるなんて知らなかった。

O, şehirde yaşamak istiyor.

彼は都会の生活にあこがれた。

O, şehirde yaşamaktan hoşlanmıyordu.

- 彼女は町に住んでいるのが好きではありませんでした。
- 彼女は街での暮らしが好きではなかった。

Bugün şehirde alışverişe gittim.

今日は町へ買い物に行ったんだ。

Onun şehirde yaşadığını biliyoruz.

- 私たちは彼女が市内に住んでいることを知っている。
- 私たちは彼女が都会に住んでいることを知っている。

Ben şehirde yaşamayı planlıyorum.

私は都市に住むつもりです。

Bu şehirde yaşamak zordur.

- この町は暮らしにくい。
- この街は住みにくそうね。

- Tom bu şehirde çalışıyor mu?
- Tom bu şehirde mi çalışıyor?

トムはこの街で働いていますか?

O, bu şehirde gözden kayboldu.

彼はこの町からいなくなった。

Şirketimizin birçok şehirde şubeleri var.

当社はあちらこちらの都市に支店があります。

Bu şehirde birçok köprü vardır.

当市には橋が多い。

Bu şehirde bir demiryolu yapılmış.

鉄道がこの街に敷設された。

Şehirde sokağa çıkma yasağı konuldu.

全市に夜間外出禁止令が布かれた。

Biz büyük bir şehirde yaşıyoruz.

私たちは大都市に住んでいる。

Onun şehirde bir ofisi var.

彼は市の中心部に事務所を持っている。

O, bu şehirde çalışıyor mu?

彼女はこの町で働いていますか。

Tom oğlunun şehirde yaşamasını istedi.

トムは、息子が都会に住むことを願っていた。

Ben büyük bir şehirde yaşıyorum.

私は大都会に住んでいる。

Şehirde bir daire kiralamak istiyoruz.

街でアパートを借りたいんです。

Tom şehirde yaşamaya alışkın değil.

トムは都市での生活に不慣れです。

Şehirde bir daire bulmak zorundalar.

彼らは市内でアパートを探す必要がある。

Bu, şehirde en ucuz mağazadır.

- この町ではここがいちばん安い店です。
- ここは街で一番安い店だ。

Bu şehirde birkaç sinema var.

この市には多くの映画館がある。

Bu şehirde en yüksek yapıdır.

この市で最も高い建物です。

Şehirde çalışan arabaların sayısı arttı.

市内を走る自動車の数が増えた。

Hâlâ şehirde araba kullanmaktan hoşlanmıyorum.

今でも街中を運転するのは好きじゃないんだよね。

Şehirde yaşamak kırsalda yaşamaktan oldukça farklıdır.

街に住むのと田舎に住むのとは大違い。

Şehirde birkaç nükleer bomba sığınağı var.

その都市には数カ所の核シェルターがある。

TV o şehirde altı kanaldan izlenebilir.

その都市では6つのチャンネルでテレビを見ることができる。

Bu şehirde çok sayıda okul vardır.

当市にはたくさんの学校がある。

Onun bu şehirde birkaç arkadaş var.

彼はこの町に少し友達がいます。

Bu şehirde bir sürü sinema var.

この市にはいくつもの映画館がある。

Bu köpek bu şehirde en büyüktür.

この犬がこの町では一番大きいんです。

Kırsalda yaşamayı şehirde yaşamaya tercih ediyorum.

都会よりは田舎に住みたいな。

Dünyadaki her şehirde, kasabada, köyde de yapılabilir.

世界中の どこの都市や町や村でも 起こせます

Gerçek bir mega şehirde olması gerektiği gibi,

例えば診療所 病院

Dün gece bu şehirde bir yangın vardı.

ゆうべこの町に火事があった。

Şehirde her gün büyük miktarlarda çöp üretiliyor.

都市の日常生活から、生ゴミは毎日大量に発生している。

Şehirde yaşayan insanlar kır yaşantısının zevklerini bilmezler.

- 都会に住んでいる人々は田園生活の楽しみを知らない。
- 都会に住んでいる人たちは、田舎暮らしの楽しみがわからない。

Büyük bir şehirde yaşamanın birçok avantajları var.

大都市に住むことには多くの利点がある。

Okulun yakıldığına dair haberler şehirde hemen yayıldı.

校舎が全焼したという知らせはすぐに町中に伝わった。

Bugünkü gazeteye göre, şehirde bir yangın vardı.

今日の新聞によれば、その市で火災があった。

O şehirde bir sürü yüksek bina var.

その町には高い建物がたくさんある。

Bu şehirde seni görmeyi dört gözle bekliyorum.

あなたにこの町でお目にかかることを心からお待ちしています。

İşte gece şehirde avlanan sarı renkte bir fırsatçı.

夜の街で堂々と 狩りをするヒョウ

Şehirde çok sayıda evcil hayvan olduğundan seçeneği bol.

‎他にも家畜はたくさんいる

Mike'ın annesi evlenmeden önce büyük bir şehirde yaşadı.

マイクのお母さんは結婚する前は大きな都市に住んでいた。

Kapısız bir şehirde yaşamak uygunsuz olurdu diye düşünüyorum.

私は入り口のない都市に住むと困ると思います。

Havanın temiz olduğu sakin bir şehirde yaşamak istiyorum.

私は、空気のきれいな静かな町に住みたい。

Bu şehirde bir zamanlar zengin bir adam yaşardı.

昔この街に1人の金持ちが住んでいた。

Benim elmalarımı al, çocuk, ve onları şehirde sat.

私のりんごをあげましょう、あなたは町で、それらを売ってください。

Amerika Birleşik Devletleri'ndeki her şehirde bir kütüphane vardır.

- アメリカにはどの町にでも図書館がある。
- アメリカではどの都市にも図書館がある。

Geçen gün şehirde eski bir erkek arkadaşımla karşılaştım.

先日私は昔のボーイフレンドに町でばったり出会った。

Büyük bir şehirde hırsızlığa karşı çok dikkatli olun.

都会では泥棒に気をつけなさい。

Şehirde başarılı olmak için... ...hayvanların caddelerde dolaşmayı öğrenmesi gerekir.

‎都会で暮らすには‎― ‎道路と ‎うまく付き合うしかない

İnsanlar onun bu şehirde en zengin adam olduğunu söylüyorlar.

彼はこの町で一番金持ちだといわれている。

Bence kırsalda şehirde olduğundan daha fazla koca yürekli insan var.

やっぱり都会より田舎の方が大らかな人が多いのかな。

Benim başından beri büyük bir şehirde yaşamaya hiç niyetim yoktu.

私は、大きな都市に住むつもりは最初からないんです。

Borca girmeden Tokyo gibi büyük bir şehirde ayakta kalmak zor.

東京のような大都会で借金なしでやっていくのは本当にむずかしい。

Bu ayın sonunda, bu şehirde çalışan insanların sayısı bini geçmiş olacak.

- 今月の終わりまでには、この町で働く人の数は1000以上になっているだろう。
- この街で働く人の数は、今月末までには千人以上になるだろう。
- この街に働く人の数は月末までに1000人を上回るだろう。

Bu şehirde bir sürü insan ve araba var. Yoğun bir şehirdir.

この町には多くの人がいて車も多く走っています。にぎやかな町です。

Bu kaza bir şehirde olmuş olsaydı, bu bir felakete neden olurdu.

町で起こっていたら、その事故は惨事を引き起こしていただろう。

Şehirde yaşan insanlar ve mimarlar olarak bu bizim için çok önemli bir ders.

それは私たちに 市民としても 建築家としても重要な教えです

- Çok turist var kasabada.
- Şehirde birçok turist var.
- Kentte çok sayıda turist var.

町には観光客が大勢います。

Bu şehirde ciddi bir su sıkıntısı var, yani biz bazen banyo olmaktan vazgeçmeliyiz.

この都市は深刻な水不足なので、われわれは入浴を時折控えなければならない。

Onun şehirde mi veya kırsalda mı yaşayıp yaşamadığı benim için hiç fark etmez.

彼女が都市に住んでいるか、それとも田舎に住んでいるかということは、どうでも良いことだ。

Bugün Almanya'da, Pazartesi günü kundaklamada üç Türk'ün öldürüldüğü Hamburg'un yakınında bir yer de dahil birçok şehirde şiddet karşıtı mitingler gerçekleşti.

ドイツでは今日、いくつかの都市で襲撃に反対する抗議行動が催されましたが、その都市の中には、月曜日の放火による襲撃でトルコ人3人が殺害されたハンブルク近くの都市も含まれています。