Translation of "Buluyorsun" in English

0.005 sec.

Examples of using "Buluyorsun" in a sentence and their english translations:

Onu nasıl buluyorsun?

- What do you think about it?
- What do you think of that?
- What do you think?
- How about that?
- How about it?

Almanya'yı nasıl buluyorsun?

How do you like Germany?

Bunu nasıl buluyorsun?

How do you figure that?

Japonyayı nasıl buluyorsun?

How do you like Japan?

Benimle kafa buluyorsun.

You’re fucking with me.

Eğlenceyi nasıl buluyorsun?

How are you finding the party?

New York nasıl buluyorsun?

- How do you like New York?
- Do you like New York?

Yeni sınıfını nasıl buluyorsun?

How do you like your new class?

Onu komik mi buluyorsun?

Do you think that's funny?

Tom'da ne buluyorsun ki?

What do you see in Tom anyway?

Bu kasabayı nasıl buluyorsun?

How do you like this town?

Neyi çok eğlenceli buluyorsun?

What do you find so amusing?

Patronun planını nasıl buluyorsun?

How do you like your boss's plan?

Hangi müziği ilginç buluyorsun?

What music do you find interesting?

Kafa mı buluyorsun benimle?

Are you freaking kidding me?!

- Her zaman hatayı bende buluyorsun.
- Her zaman beni hatalı buluyorsun.

- You're always finding fault with me.
- You are always finding fault with me.

Tek başına yaşamayı nasıl buluyorsun?

How do you like living on your own?

Onun yeni romanını nasıl buluyorsun?

How do you find his new novel?

Umarım konutumuzu rahat buluyorsun, Tom.

I hope you find our quarters comfortable, Tom.

Spor yapacak zamanı nasıl buluyorsun?

How do you find the time to exercise?

Benimle kafa buluyorsun değil mi?

- You are kidding me, aren't you?
- You're kidding me, aren't you?

Benim hakkımda neyi çekici buluyorsun?

What do you find attractive about me?

- Benimle dalga geçiyorsun.
- Benimle kafa buluyorsun.

- You're pulling my leg.
- You're kidding me.
- You are pulling my leg.
- You’re fucking with me.

O TV haber programını nasıl buluyorsun?

How do you like that TV news program?

Japonya hakkında neyi çok ilginç buluyorsun?

What do you find so interesting about Japan?

Almanya hakkında neyi çok ilginç buluyorsun?

What do you find so interesting about Germany?

Tom hakkında neyi çok ilginç buluyorsun?

What do you find so interesting about Tom?

Mary hakkında neyi çok ilginç buluyorsun?

What do you find so interesting about Mary?

Sincaplar hakkında neyi çok ilginç buluyorsun?

What do you find so interesting about squirrels?

Onun hakkında neyi çok ilginç buluyorsun?

What do you find so interesting about him?

Onun için her zaman mazeretler buluyorsun.

You're making excuses for her all the time.

Her şey için nasıl zaman buluyorsun?

How do you find time for everything?

Müzik yazmak için nasıl zaman buluyorsun?

How do you find time to write music?

Estetik açıdan hoşnut edici bir şeyler buluyorsun.

you might be finding something aesthetically pleasing.

- Onda ne buluyorsun?
- Sen onda ne görüyorsun?

What do you see in him?

- Boston'u ne kadar seviyorsun?
- Boston'u nasıl buluyorsun?

How do you like Boston?

Sen her zaman aramadığın bir şey buluyorsun.

You always find something you're not looking for.

- Onun hakkında ne düşünüyorsun?
- Şunu nasıl buluyorsun?

- How do you like that?
- What do you think of that?
- What do you think?
- What do you think about that?
- How do you like it?
- How about it?

Bu websitesi hakkında neyi çok ilginç buluyorsun?

What do you find so interesting about this website?

Peki, dinozorlar hakkında neyi çok ilginç buluyorsun?

So, what do you find so interesting about dinosaurs?

Onun hakkında neyi o kadar ilginç buluyorsun?

What do you find so interesting about her?

" Çamaşır makineni nasıl buluyorsun?" " O kadar kötü değil."

"How do you find your washing-machine?" "Not so bad."

- Yeni daireni nasıl buluyorsun?
- Yeni daireni beğeniyor musun?

How do you like your new apartment?

- Benimle dalga mı geçiyorsun?!
- Kafa mı buluyorsun benimle?

Are you freaking kidding me?!

- Dalga mı geçiyorsun?
- Sen benimle kafa mı buluyorsun?

Are you mocking me?

Bu fotoğrafları nasıl buluyorsun? Onları bugün banyo etmiştim.

How do you like these photos? I had them developed today.

- Fransızca derslerini nasıl buluyorsun?
- Fransızca derslerinden memnun musun?

How do you like your French classes?

- Bunu nasıl buluyorsun?
- Bu sende nasıl bir izlenim bıraktı?

How does that strike you?

- Bu viskiyi nasıl buluyorsun?
- Nasıl, bu viskiyi beğeniyor musun?

How do you like this whisky?

- Nasıl, yeni arabanı beğendin mi?
- Yeni arabanı nasıl buluyorsun?

How do you like your new car?

- Benimle kafa buluyorsun değil mi?
- Benimle dalga geçiyorsun, değil mi?

- You are kidding me, aren't you?
- You're kidding me, aren't you?

- Erkek kardeşinle yaşamayı nasıl buluyorsun?
- Nasıl, erkek kardeşinle yaşamak hoşuna gidiyor mu?

How do you like living with your brother?